İSTANBUL (AA) - Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen "12. Boğaziçi Film Festivali"nin ikinci gününde 6 film sinemaseverlerle buluştu.

"Ayşe" filmi 45. Kahire Uluslararası Film Festivali'nde ödüle layık görüldü "Ayşe" filmi 45. Kahire Uluslararası Film Festivali'nde ödüle layık görüldü

Festivalden yapılan açıklamaya göre, "Köpekle Kurt Arasında", "Parmaklıklar Ardında İki Kadın", "Dünyada Öyle Şeyler Olmuyor", "Yediden Yetmişe" ve "Gök Kubbenin Sedaları" filmlerinin ekipleri ise gösterim sonrası düzenlenen söyleşilere katıldı.

Bir önceki filmi "Halef"le 6. Boğaziçi Film Festivali'nde En İyi Senaryo ve En İyi Film ödüllerini kazanan yönetmen Murat Düzgünoğlu, "Köpekle Kurt Arasında" filmiyle festivalde büyük ödül için yarışıyor.

Atlas Sineması'ndaki gösterimin ardından Düzgünoğlu ile oyuncular Mücahit Koçak, Eylül Soğukçay, Can Seçki, görüntü yönetmeni Şafak Ildız, yürütücü yapımcı Evren Yıldırım ve filmin kurgucusu Melik Saraçoğlu seyircilerin sorularını cevapladı.

Yönetmen Düzgünoğlu, yazım ve çekim süreci en enteresan ve en uzun süren filminin dördüncü filmi olduğunu vurguladı.

Kendisi için eğitici bir süreç olduğunu aktaran Düzgünoğlu, şunları kaydetti:

"Fransızların öyle bir deyimi varmış, ben de sonradan öğrendim, köpek mi kurt mu olduğunu tam anlayamadığımız, bir zaman dilimine işaret etmek için bunu kullanırlarmış. Ama benim temel motivasyonum, hakkında net bir cevap bulamadığımız bir karakteri anlatmaktı. Bir yandan insan canlısı bir yandan cinayet işleyebilme potansiyeli olan bir karakter. Filmin ismi buradan geliyor."

Oyuncu Mücahit Koçak, oynadığı karakterin anlaması, özdeşleşmesi zor biri olduğunu belirterek, "Başta anlamsız geliyor ama bir yandan böyle insanların etrafımızda dolaştığını hatta kendimizin de zaman zaman benzer hallere düştüğümüzü görünce anlamlı hale geldi." ifadesini kullandı.

"Plan çeşitlendikçe tek mekandaki filmlerin izlenebilirliği artıyor"

Ulusal Yarışma filmlerinden "Parmaklıklar Ardında İki Kadın"ın yönetmeni Mehmet Eryılmaz, görüntü yönetmeni Şafak Ildız, oyuncular Zümrüt Erkin, Pervin Bağdat ve Gökçer Genç de gösterimden sonra seyirci karşısına çıktı.

Filmi Fatma Özcan'ın yazdığı tiyatro oyunundan uyarladıklarını dile getiren yönetmen Mehmet Eryılmaz, "Önceki iki filmim, Hazan Mevsimi ve Misafir de kadın temalı filmlerdi. Bunun da benzer bir tema olması beni harekete geçirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Görüntü yönetmeni Şafak Ildız, filme ilişkin şu bilgileri verdi:

"Aslında yaptığımız, bir tiyatro oyununu 180 derecede ikna edilebilir bir gerçeklikte hayata geçirmekti. Bunun için yalnızca kadran içi aydınlatmayla olayı çözmeye çalıştık. Bu da bize sürekli yeni resimler sağladı. Plan çeşitlendikçe bu tarz, tek mekandaki filmlerin izlenebilirliği artıyor. Çünkü konu zaten ağır ve klostrofobik. Bunun üstesinden gelmeye çalıştık."

Zerda karakterini oynayan Pervin Bağdat, "Aslında bir şeye çok öfkelendiğimizde, kadın erkek fark etmez, zihnimizde ona şiddet uyguladığımızı düşünürüz. Zihnimizden geçen, vahşiliğimizi temsil ediyor. Ama sonuçta her zaman bir tercih yapma şansımız var." ifadelerine yer verdi.

Festivalin Kısa Film Yarışması'nda yer alan "Dünyada Öyle Şeyler Olmuyor" filminin, AKM Yeşilçam Sineması'ndaki gösteriminin ardından gerçekleşen söyleşiye de yönetmen Ali Emre Ceylan, oyuncular Ayşe Lebriz Berkem ve Mustafa Saral, yardımcı yönetmen Furkan Eren Tarsuslu, kurgucu Ateş Hüseynzade, colorist Kaan Tüfekçiyaşar ve danışman Hayal Aslanzade katıldı.

Filmin, birkaç yıl önce yazdığı bir hikayeden sinemaya aktarıldığını belirten yönetmen Ali Emre Ceylan, "Neredeyse algılanmayacak kadar yalnız bir adamla en az onun kadar güçsüz bir baba ve baştan sona pasif agresif bir hikaye." görüşünü paylaştı.

"Yediden Yetmişe" belgeseli AKM'de gösterildi

Kemençe ustası Musa Agun'u takip eden "Yediden Yetmişe" belgeseli de AKM Yeşilçam Sineması'nda seyirciyle buluştu.

Gösterimin ardından senarist, yönetmen Ömür Gürgen, görüntü yönetmeni Samet Çetinel, ses tasarımcısı Okan Gül ve belgeselin öznesi Musa Agun, seyircilerden gelen soruları cevaplandırdı.

Gürgen, belgesel çekmenin en güzel yanının, bir karakterin peşinden 3 yıl koşmak olduğunu ifade ederek, "Belgeselde insanların bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarmayı istiyorum. Musa baba benim için çok ayrı bir yerde. Ödül almak da değil mesele. Ben burada Musa babayı tanıttıysam ne mutlu bana" ifadesini kullandı.

Musa Agun ise son sahnelerde çok yorulduğunu kaydederek, şunları aktardı:

"Bir sürü kez baştan çektik. Hava da sıcaktı. Orada, geçmiş gözümün önünden geçti. Ben bu sanatı öğrenmek için çok mücadele verdim. Kimseden de yardım almadım. Kendi imkanlarımla zor şartlarda uğraştım. Ama sanatı, doğayı, ağaçları sevdim. Ağaçları sevdim ki orada bayağı bir duygulandım."

"Birçok şeyi masada, kurguda hallettik"

Belgesel Yarışma filmlerinden "Gök Kubbenin Sedaları"nın yönetmeni Mesut Tufan ve editörü Burak Bahadır Yazıcıoğlu da AKM Yeşilçam Sineması'ndaki gösterimden sonra seyircilerle buluştu.

Tufan, çalışmalarında farklı kimlikler arasındaki ortak noktaları gözler önüne sermeye çalıştığını, bu belgeselde de farklı kimliklerin, dini müzik açısından nasıl bir bütünlük arz ettiğini göstermek istediğini anlattı.


Muhabir: Ahmet Esad Şani

Kaynak: aa