Yaşam

Afet bölgesindeki eğitimin 'Maya'sı oldular

Maya Vakfı, psikososyal destek hizmetlerine ulaşımı olmayan bireyleri bünyesindeki programlarla destekliyor

Maya Vakfı, psikososyal destek hizmetlerine ulaşımı olmayan bireyleri bünyesindeki programlarla destekliyor.İSTANBUL (İGFA) - Çalışmalarında çocuk ve çocuğa temas eden tüm yetişkinleri hedef alan vakıf, afet bölgesinde yaratıcı sanat terapisi yöntemlerini merkezine alan ProjectLift projesindeki resim, müzik ve dans aracılığıyla psikososyal destek oturumlarına devam ediyor.

Maya Vakfı Genel Müdürü Yunus Emre Ünsal, vakıf olarak afet durumlarında meydana gelen eşitsizliklerin önüne geçmek için okul dışı eğitime öncelik verdiklerini belirtti.

Özellikle afet durumlarındaki eşitsizliğin, artan öğrenme kayıplarını derinden tetiklediğinin bir gerçek olduğunu ifade eden Vakıf Müdürü Ünsal,  "Çoğu krizde olduğu gibi, deprem sonrasında da eğitim hakkı en çok ihlal edilen ihtiyaçlar arasında yer alıyor. Bir diğer taraftan mevsimlik gezici tarım işçiliği yapan, mülteci ve göçmen, kırsal alanlarda veya kentlerin yoksul mahallelerinde yaşayan, geçici koruma veya uluslararası koruma altındaki ailelerin çocukları ile engeli veya süreğen hastalığı olan çocuklar en kırılgan grubu kapsıyor. Ne yazık ki eğitim ihtiyacından da hep en kırılgan grup mahrum kalıyor. Bu sebeple hem okula erişim zorluğundan hem de bütünsel eğitim anlayışımızdan hareketle bölgede okul dışı eğitimlere öncelik veriyoruz. İnanıyoruz ki deprem bölgesindeki öğrencilerimiz dahil, kırılgan grupta olan her çocuğun maruz kaldığı travmatik deneyimleri ruh sağlığı ve psikososyal destek çalışmalarımızla dönüştüreceğiz" diye konuştu.

Maya Vakfı Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Program Koordinatörü Ayşe Sinem Bos ise, çalışmalarda 5-24 yaş grubunu önceliğe aldıklarını söyledi. Çocukla etkileşim halinde olan tüm yetişkinlerin de travma ve travma sonrası gelişen tepkiler hakkında bilgi sahibi olmaları, kendi iyilik halleri için bireysel veya grup çalışmaları yaptıklarını belirten Bos, "Bunlara ek olarak çocukların sosyal ağı sadece evle sınırlı kalmayıp okulda da devam ettiği için öğretmenler, okul yöneticileri, okul çalışanları ile de travmaya duyarlı okul programı kapsamında eğitim ve pratik alanda da çalışıyoruz. Bir diğer taraftan çocukların ilgi ve becerilerinin gelişiminin yanı sıra kişisel gelişimlerine de olumlu katkısı olduğu için önceliğimiz okul dışı psikolojik iyi oluş halini artırmaya yönelik çalışmalar oluyor. Bu eğitimler toplumsal yaşam ve sosyal ağların güçlenmesi için son derece önemli becerilerin ve yeterliliklerin gelişmesine olanak sağlamakla birlikte özsaygı, özdenetim gibi olumlu psikolojik etkilere de dokunduğu için oldukça önem taşıyor” dedi.