Genel

AP Genel Kurulu, Orban ve von der Leyen'in atışmasına sahne oldu

AP Genel Kurulunda AB Dönem Başkanı Orban ve AB Komisyonu Başkanı von der Leyen'in arka arkaya söz aldığı oturumda ikili, birbirlerinin politikalarını tümüyle eleştirirken, Budapeşte-Brüksel hattında süregelen gerginlik gözler önüne serildi.

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Viktor Orban ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in arka arkaya söz aldığı oturumda ikili, birbirlerinin politikalarını tümüyle eleştirirken, Budapeşte-Brüksel hattında süregelen gerginlik gözler önüne serildi.

Orban, Strazburg'da toplanan AP Genel Kurulunda ülkesinin 1 Temmuz'dan bu yana yürüttüğü Dönem Başkanlığının faaliyetlerinin ele alındığı oturumda konuştu.

Daha önce yapılması planlanan ancak Orban'ın ülkesini etkisi altına alan sel felaketi gerekçesiyle katılmadığı oturum, bugün Budapeşte yönetimi ile AB arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların gölgesinde geçti.

Orban sözlerine, içinden geçilen dönemin "AB tarihindeki en zorlu dönem" olduğu değerlendirmesiyle başladı.

Macar lider, AB'nin durumunu şöyle özetledi:

"Ukrayna'da, Avrupa'da savaş sürüyor. Orta Doğu ve Afrika'yı harap eden ciddi çatışmalar var ve her çatışma tırmanma riskiyle karşı karşıya. Göç krizi 2015'ten beri hiç görülmemiş seviyelere ulaştı ve birçok tehdit var. Şengen bölgesinin dağılma riski var. Avrupa küresel rekabet gücünü kaybediyor."

AB Dönem Başkanlığının yalnızca "idari" değil, aynı zamanda "siyasi" vasfı olduğunu vurgulayan Orban, "Bugün Strazburg'a bu yüzden geldim. Böylece Macaristan başkanlığının bu kriz zamanlarında Avrupa'ya ne önerdiğini sunabilirim. En önemli şey, birliğimizin değişmesi gerektiğidir. Bu değişimin katalizörü olmak istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Orban, AB'nin rekabetçilik açısından geri kaldığına işaret ederek, "Son 20 yılda Avrupa'daki ekonomik büyüme Çin ve ABD'dekinden önemli ölçüde daha yavaş oldu. AB'de üretkenlik rakiplerinden daha yavaş büyüyor. Küresel ticaretteki payımız azalıyor. AB işletmeleri enerjiye ABD’dekilerden iki ila üç kat daha fazla ödeme yapıyor. Doğal gaz söz konusu olduğunda bu fark dört ila beş kat daha fazla. Rus enerjisinden uzaklaşmak AB büyümesini tehlikeye attı." dedi.

AB'nin çevre politikalarını da eleştiren Orban, "Yeşil dönüşümün kendi başına bu soruna çözüm olduğu yanılgısına düşmemeliyiz." diye konuştu.

Orban, Avrupa Yeşil Mutabakatının temelinde yeni istihdam olduğunu ancak karbondan arınmanın iş kaybına yol açtığını söyledi.

AB'de planlama eksikliğinin en iyi örneklerinden birinin otomotiv endüstrisi olduğunu vurgulayan Orban, sanayi politikası olmadan iklim politikası uygulandığını, bu nedenle AB şirketlerinin pazar payı kaybettiğini anlattı.

Orban, Avrupa’nın dijital dönüşümde de geri kaldığını, araştırma ve geliştirmeye yeterince kaynak aktarılmadığını belirtti.

Avrupa'daki tarım sektörünün iklim koşullarından, hızla artan maliyetlerden, üçüncü ülkelerden yapılan ithalattan ve aşırı düzenlemeden olumsuz etkilendiğini anlatan Orban, çiftçi dostu ve rekabetçi bir tarım sektörü için çalışacaklarını vurguladı.

Orban, von der Leyen liderliğindeki AB Komisyonunun göç politikasına yönelik sert eleştiriler yöneltti.

2015'ten bu yana her girişimin, teklifin, paketin başarısızlığa uğradığını savunan Orban, "Bunun tek bir nedeni var. İnanın bana. Dışarıda oluşturulacak 'sıcak noktalar' olmadan Avrupalıları yasa dışı göçten koruyamayız. Birinin içeri girmesine izin verirsek, onları asla geri gönderemeyiz. Tek çözüm, dışarıdaki sıcak noktalar." ifadesini kullandı.

Orban, "AB iltica sistemi çalışmıyor. Yasa dışı göç, antisemitizme ve kadınlara yönelik şiddette artışa yol açıyor." dedi.

Düzenli olarak "Şengen Zirvesi" düzenlenmesi gerektiğini belirten Orban, "Bence artık bununla en üst siyasi düzeyde ilgilenmenin ve Şengen Bölgesi'nin düzgün işleyişini sağlamak için siyasi bir iradeyle düzgün işleyişi yeniden tesis edip edemeyeceğimizi görmenin zamanı geldi." diye konuştu.

"Ciao Bella"

Orban'ın konuşmasının bitiminde sol eğilimli bazı milletvekillerinin ayağa kalkarak, "Ciao Bella" şarkısını söyleyerek, Macar lideri protesto etti.

AP Başkanı Roberta Metsola'nın "Burası Eurovision değil." sözleriyle sükunet yeniden sağlandı.

Orban'ın politikalarına yönelik sert eleştiriler

Von der Leyen de "Ukrayna, rekabetçilik ve göç" konularına odaklı bir konuşma yapacağını belirterek sözlerine başladı. Ancak, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen'in konuşmasının tamamı Orban'ın politikalarına yönelik sert eleştirilere odaklandı.

"Ukraynalı dostlarımız savaşın üçüncü kışına giriyor ve Rusya bunu şimdiye kadarki en zor kış haline getirmeye çalışıyor." diyen von der Leyen, Orban'a hitap ederek, şöyle devam etti:

"Dünya, Rusya'nın savaşının vahşetine tanık oldu ve yine de bu savaş nedeniyle işgalciyi değil, işgal edileni suçlayanlar var. Hala bu savaşı (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in iktidar hırsına değil, özgürlüğüne susamış Ukrayna'ya bağlayanlar var. Bu yüzden onlara sormak istiyorum, 1956'daki Sovyet işgalinden Macarları sorumlu tutarlar mıydı?"

Von der Leyen, "Ukrayna halkı, tıpkı Orta ve Doğu Avrupa'yı Sovyet yönetiminden kurtaran kahramanlar gibi özgürlük savaşçılarıdır." dedi.

Ukrayna ve Avrupa için adil bir barışa ulaşmanın tek yolunun Kiev'i siyasi, mali ve askeri yönden desteklemeye devam etmek olduğunu vurgulayan von der Leyen, Orban'a yönelik hitabını şöyle sürdürdü:

"Başbakan, hafta sonu söylediklerinizi duydum. Macaristan'ın sınırlarını koruduğunu ve suçluların Macaristan'da hapsedildiğini söylediniz. Sadece bu ifadenin, yetkililerinizin geçen yıl hapis cezasına çarptırılmış kaçakçıları ve insan tacirlerini cezalarını çekmeden serbest bırakmaları gerçeğiyle nasıl uyuştuğunu merak ediyorum. Bu Avrupa'da yasa dışı göçle mücadele etmek değil. Bu Birliğimizi korumak değil."

Von der Leyen, Macaristan'ın Rus vatandaşlarına vize kolaylığı sağlamasıyla ilgili, "Bir Macar hükümetinin ek güvenlik kontrolleri yapmadan Rus vatandaşlarını Birliğimize davet etmesi nasıl mümkün olabilir? Bu, Macaristan'ın vize planını yalnızca Macaristan için değil, tüm üye ülkeler için bir güvenlik riski haline getiriyor." ifadelerini kullandı.

AB Komisyonu Başkanı, "Macar hükümeti Çin polisinin kendi topraklarında faaliyet göstermesine nasıl izin verebilir? Bu Avrupa'nın egemenliğini savunmak değil. Bu, yabancı müdahalesi için bir arka kapı." değerlendirmesinde bulundu.

Orban'ın AB ekonomi politikaları eleştirisine de cevap veren von der Leyen, Avrupa şirketlerinin büyümelerine karşı engelleri kaldıracaklarını, tek pazarı güçlendireceklerini, düzenlemeleri azaltacaklarını, finans ve dijital sektörlerde raporlama yükünü hafifleteceklerini anlattı.

Von der Leyen, Macaristan'ın AB pazarından uzaklaştığını, ülkenin Avrupa şirketlerine ek vergiler koyarak ayrımcılık yaptığını vurguladı.

Avrupa şirketlerinin Macaristan'da keyfi denetimlere tabi tutulduğunu, izinlerinin engellendiğini anlatan von der Leyen, ülkede kamu ihalelerinin çoğunlukla küçük bir gruba verildiğini ve bunun belirsizliği artırdığını ve yatırımcıların güvenini zedelediğini söyledi.

Von der Leyen, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasıyla AB ülkelerinin Rus fosil yakıtları kullanımından hızla uzaklaşmakta anlaştıklarını anımsatarak, "Herkes taahhütleri doğrultusunda hareket etmedi. Alternatif kaynaklar aramak yerine. Özellikle, bir üye ülke sadece Rusya'dan fosil yakıt satın almak için alternatif yollar aradı. Rusya, güvenilir bir tedarikçi olmadığını defalarca kanıtladı. Artık bahane olamaz. Her kim Avrupa enerji güvenliğini istiyorsa, öncelikle buna katkıda bulunmak zorundadır. Kural budur." ifadelerini kullandı.


Muhabir: Selen Valente Rasquinho,Ata Ufuk Şeker