Genel

Bosnalı Sırp lider Dodik, Bosna Hersek'te anayasaya aykırı eylemleriyle "yalnızlaşıyor"

Bosna Hersek'te ayrılıkçı ve anayasaya aykırı söylemleriyle gündeme gelen, ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'nin (RS) Başkanı Milorad Dodik, ülke içinde ve dışında "yalnızlaşıyor."

SARAYBOSNA (AA) - Bosna Hersek Mahkemesinin, ayrılıkçı söylemleriyle gündeme gelen Dodik hakkında, "Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) kararlarına saygı duymadığı" gerekçesiyle 1 yıl hapis ve 6 yıl siyasi yasak cezası vermesi ve Dodik'in anayasaya aykırı eylemleri, ülkede siyasi bir krizin başlamasına neden oldu.

Mahkeme kararının hemen ardından RS Ulusal Meclisi (NSRS), devlet kurumları olan Bosna Hersek Yüksek Yargı ve Savcılık Konseyi (VSTV), Bosna Hersek Savcılığı, Bosna Hersek Mahkemesi ve Bosna Hersek Araştırma ve Koruma Ajansının (SIPA) RS entitesindeki faaliyetlerini yasakladı ve Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi, bu kararları iptal etti.

Bosna Hersek Savcılığı ise "anayasal düzeni tehdit etmek" suçlamasıyla Dodik, NSRS Başkanı Nenad Stevandic ve RS Başbakanı Radovan Viskovic hakkında gözaltı kararı verdi, gözaltı kararına uymayan bu isimler için yurt içi yakalama emri çıkarıldı.

Hakkında ülke içinde yakalama kararı olan Dodik, bu süreçte Rusya, Sırbistan ve İsrail'e seyahat etti. Başta Türkiye olmak üzere Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, İngiltere ve ABD, Dodik'in eylemlerini onaylamadıklarını belirten açıklamalar yaptı.

"Dodik'in müttefikleri, ona sahip çıkan açıklamalar yapıyor ancak sahada biz bu desteği göremedik"

Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Krupalija, AA muhabirine, Bosna Hersek'in 1992-1995'teki savaştan sonra en büyük siyasi krizle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Dodik'e, geleneksel müttefikleri olarak bilinen Sırbistan, Rusya ve Macaristan'ın çok fazla destek çıkamadığını gördüklerini aktaran Krupalija, şöyle devam etti:

"Dodik'in müttefikleri, ona sahip çıkan açıklamalar yapıyor ancak sahada biz bu desteği göremedik. Bunun dışında uluslararası toplum genel itibariyle başta Batı ülkeleri ve Yüksek Temsilcilik Ofisi üzerinden yapılan açıklamalar, faaliyetlerin özellikle krizin ilk çıktığı zamanlarda Bosna Hersek'in egemenliğine destek yönünde olmuştur. Ancak kriz derinleşirken maalesef bu kriz, uluslararası toplumda da karşılığını kaybediyor gibi. Devlet kurumları savaştan bu yana en ciddi imtihanla karşı karşıya. Çünkü güvenlik birimleri, bir takım güvenlik endişelerinden dolayı sınırlı faaliyet yapma alanına sahip. Diğer taraftan da bir şey yapamazlarsa Bosna Hersek'in meşruiyetini tartışacak kadar ciddi bir krize yol açabilir."

Siyasetçiler arasında da farklı görüşlerin olduğunu, Boşnak siyasetçilerin Dodik'i muhatap almadığını söyleyen Krupalija, Sırp muhalefetin ise güçlü bir şekilde Dodik'i eleştirdiğini dile getirdi.

Doç. Dr. Krupalija, Dodik'in Sırplara devlet kurumlarından çekilme çağrısı yaptığını ancak bunun çok fazla karşılık bulmadığını belirterek "Sırp halkı, Dodik'i bir şekilde dinlemediği için ciddi anlamda bir panik ortamında olduğumuzu iddia edemeyiz. En çok endişelenen kesim, RS'de yaşayan Boşnaklardır. Onların güvenliğini sağlayacak entite kurumları doğrudan Milorad Dodik'in kontrolünde olduğu için bir bilinmezlik içerisine bütün bu tartışmaları getiriyor." ifadelerini kullandı.

"Milorad Dodik uluslararası arenada yalnızlaştı"

Mustafa Krupalija, devlet kurumlarının açıklamalarında krizin üstesinden gelinebileceğine dair söylemler ürettiğini, sivil toplum kuruluşlarından yapılan açıklamalarda devlet kurumlarına güvenildiğini gördüklerini belirtti.

Kriz derinleştikçe Dodik'in daha çaresiz hale geldiğine dikkati çeken Krupalija, RS'deki güvenlik kurumlarının nasıl bir politika izleyeceğini önceden tahmin etmenin biraz zor olduğunu söyledi.

Krupalija, "Tüm olup bitenler (ABD Başkanı Donald) Trump'ın göreve gelmesiyle ayrı bir boyut kazandı. Milorad Dodik de ilk başlarda Trump'ın güvenini kazanacağına dair ve ondan destek alabileceğine dair ciddi emareler veriyordu. Dodik, yaptığı mitinglerde Trump'a doğrudan gönderme yaparak Trump'ın gelişiyle her şeyin Sırplar için çözüleceğini söylüyordu. Gördüğümüz üzere Amerika'nın dış politikasında bir değişiklik yok gibi görünüyor. Amerika'nın büyükelçilik üzerinden yapılan açıklamalarda Bosna Hersek'in egemenliğini tehdit eden Dodik ve diğerleri ismen söyleniyor ve bunun kabul edilemeyeceği ifade ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Dodik'in, müttefikleri olarak gördüğü Sırbistan, Rusya ve Macaristan'a sarıldığına işaret eden Krupalija, "Rusya, Macaristan ve Sırbistan gibi ülkeler Trump'tan dolayı kendi sorunlarını düşünmek zorundalar, Trump'ın karşısında Milorad Dodik'i sahiplenecek uluslararası bir aktörün olmadığını görüyoruz. Bütün bunlar Milorad Dodik'in uluslararası arenada yalnızlaştığını, yalnızlaştırıldığını gösteriyor." diye konuştu.

"Dodik bu süreçte kaybeden taraf olacak"

Karadağ Meclisi milletvekillerinden Nikola Zirojevic de Bosna Hersek'teki durumun "gergin" olduğunu ifade ederek "Bu durumu Dodik ve destekçilerinin ucuz siyasi puan kazanmak için devam ettirdikleri nefret ve ayrılıkçı kışkırtmaların sonucu olarak değerlendiriyorum." dedi.

Bosna Hersek'in kilit reformları hayata geçirmede bile sık sık engellerle karşılaşan bir ülke olduğuna işaret eden Zirojevic, "Bence Dodik RS'de herhangi bir siyasi amaç veya kişi için hayatını riske atacak kimsenin olmadığını gördü. Dodik'in bu süreçte kaybeden taraf olacağını, Bosna Hersek'in de güçlenerek yoluna devam edeceğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Zirojevic, Dodik'in yurt içi yakalama emri bulunmasına rağmen Bosna Hersek'ten birçok kez çıkış yapmasına ilişkin şunları kaydetti:

"Benzer bir durum İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için de mevcut aslında. Netanyahu hakkında uluslararası tutuklama emri bulunmasına rağmen bu, birçok Avrupa ülkesi tarafından görmezden geliniyor. Aynısı şimdi Dodik için yapılıyor. Uluslararası arama emri çıkarılması engellendi. Sırbistan, Macaristan ve İsrail'in Dodik'e destek söylemlerinde bulunması beni şaşırtmıyor."

Bosna Hersek'teki siyasi istikrarsızlığın bölge ülkelerine olumsuz yansıyabileceğine işaret eden Nikola Zirojevic, Balkanlar'da barış ve istikrarın korunması için hep birlikte çalışılması gerektiğini vurguladı.


Muhabir: İsmail Özdemir,Lejla Biogradlija