Genel

"Ceviz ağaçlarının koronavirüsü"ne karşı önlem çağrısı

Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, "Ülkemizde daha önce görülmeyen ve ceviz ağaçlarının koranavirüsü diyebileceğimiz 'Noscytalidium dimidiatum' hastalığı, bu yıl ilk defa görüldü ve hızla yayılmaya başladı." dedi.

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, AA muhabirine, "ceviz ağaçlarının koronavirüsü" olarak bilinen bu hastalığın ilk kez Türkiye'deki ağaçlarda görülmeye başladığını söyledi.

Türkiye'nin dünyanın önemli ceviz üretim merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Sütyemez, hastalığın sıcak hava ve nemli ortamda ortaya çıktığını, bu yıl da ülkede sıcak bir havanın etkili olduğunu belirtti.

Mantari hastalıklardan biri olan "botrtosphaeriaceae" familyası arasında yer alan hastalığın 2-3 yıl içinde bulaştığı ceviz fidanını öldürebileceğine dikkati çeken Söylemez, üreticilere ağaçlarını sık sık kontrol etmeleri, hastalıkla karşılaşmaları durumunda da Tarım ve Orman Müdürlükleri başta olmak üzere üniversiteler ve ziraat odalarından destek istemeleri önerisinde bulundu.

Bu hastalığın ceviz ağaçlarını direkt, diğer meyve türlerini de dolaylı olarak etkilediğinin altını çizen Sütyemez, şöyle konuştu:

"Türkiye genelinde 2024 yılı bitkisel üretim için kritik bir yıl oldu. Mevsim, mayıs ayından itibaren ekim ayına kadar çok sıcak ve nemli geçti. Bu sıcaklık ve nem, tüm bitkisel yetiştiriciliği olumsuz etkiledi. Bu hava şartları özellikle meyveler başta olmak üzere bazı hastalık ve zararlı popülasyonlarını ya tetikledi ya da yoğunluklarını arttırdı. Bahardan itibaren başlayan sıcak ve nemli havalar başta mantari hastalıklar olmak üzere birçok hastalığı ya yaygınlaştırdı ya da etkin olması için zemin hazırladı. Maalesef ceviz yetiştiriciliği de bu hastalıktan nasibini aldı. Ülkemizde daha önce görülmeyen ve ceviz ağaçlarının koranavirüsü diyebileceğimiz 'Noscytalidium dimidiatum' hastalığı bu yıl ilk defa görüldü ve hızla yayılmaya başladı. Bu hastalık ceviz yetiştiriciliği yapılan her bölgede görülmeye başladı ve çok ciddi bir şekilde Türkiye ceviz yetiştiriciliğini tehdit etmektedir. Bu yüzden bu hastalık durumunun çok önemli olduğunu, ceviz ağacının dallarından başlayarak gövdeye kadar inen kurumalara sebep olacağı görülmekte."

"Hastalıklı dallar hiç zaman kaybedilmeden kesilmeli"

​​​​​​​Başta Kahramanmaraş olmak üzere Türkiye'nin her bölgesinden konuyla ilgili üreticilerle görüştüğünü anlatan Sütyemez, "Ceviz ağacının güneybatı ve batıya bakan dallarında kurumaların başladığını, kurumaların yapraktan başlayarak sürgüne, daha sonra dala ve bedene kadar ulaştığı ifade ediliyor. Maalesef bu ağaçlarımızda ilk görülen hastalık çok hızlı bir şekilde yayılmakta, ceviz yetiştiriciliğini tehdit etmektedir." ifadelerini kullandı.

Sütyemez, hastalığın görüldüğü ağaçlarda ani ve etkin tedbirlerin alınmasının önemini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Hastalıkla alakalı gerek bölgesel gerek üretici gerekse ülkesel bazda tedbir almamız gerekiyor. Eğer tedbir alınmazsa Türkiye ceviz yetiştiriciliği tehdit altına girecek ve ağaç kurumalarıyla karşı karşıya kalacak. Bu hastalığa karşı alınacak en önemli tedbir kültürel uygulamalardır. Bunun için böyle hastalıklı dallar hiç zaman kaybedilmeden mutlaka ve mutlaka kesilmeli ve derhal yakılmalıdır. Ayrıca 2025 yılında mutlaka fungisit uygulamaları yapılmalıdır. Bu hastalık ağacı kuruttuğu gibi meyve kalitesini de düşürmektedir."

Sütyemez, hastalığın başka ülkelerde görüldüğünü ve net bir şekilde kimyasal mücadelesinin olmadığını belirterek, alınacak ön tedbirlerle mücadele edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

İl Tarım ve Orman Müdürü Ramazan Bilir ise tamamlanan hasat sezonunu ardından üreticilerden dal solgunluğu alakalı geri dönüşlerin olduğunu ifade etti.

Ceviz hasadında bereketli bir sezonu geride bıraktıklarını belirten Bilir, hastalığın yayılmaması ve üretimin etkilenmemesi için üreticileri ağaçlarını kontrol etmeleri konusunda uyararak, dal solgunluğu hastalığı görülmesi durumunu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine bildirilmesinin önemli olduğunu kaydetti.


Muhabir: Sinan Doruk