Gündem

Edirne Keşan Ülkü Ocakları’nın yeni başkanı Yiğit Yamalı

Edirne Keşan Ülkü Ocakları’nda 17 yıldır başkanlık yapan Serdar Duman, görevini Yiğit Yamalı’ya devretti.Erdoğan DEMİR (EDİRNE İGFA)
Edirne Keşan Ülkü Ocakları’nda gerçekleştirilen devir teslim töreninde konuşan Serdar Duman; “Şerefle yürüttüğüm Ülkü Ocakları Keşan İlçe Başkanlığı’nı bugün ismi gibi yiğit olan Yiğit Yamalı kardeşimize teslim etmiş bulunmaktayım. Yiğit Yamalı Başkanıma yeni görevinde başarılar dilerim. Allah yar ve yardımcısı olsun.” ifadelerini kullandı. “17 yıllık Ülkü Ocakları Başkanlığım hayatım boyunca göğsümde taşıyacağım bir şeref madalyası olacaktır.” diyen Serdar Duman, şunları söyledi: “Görev yaptığım süre içinde yanımda olan tüm dava arkadaşlarıma, ağabeylerime ve kardeşlerime teşekkür ederim. Üstümüzde hakkı olan tüm dava arkadaşlarım hakkını helal etsin. Son nefesimiz de bile dilimizde iki cümle olacaktır, biri kelimeyi şahadet, diğeri de ‘Kahpe Düzenin Yiğit Çocukları Yaşasın Ülkü Ocakları’dır” dedi.

Yiğit Yamalı da Serdar Duman’a teşekkür ederek, bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirmek için elinden geleni yapacağını kaydetti.

YAMALI CUMHURİYET BAYRAMI’NI KUTLADI

Öte yandan yeni görevine başlayan Keşan Ülkü Ocakları Başkanı Yiğit Yamalı, Cumhuriyet’in ilan edilmesinin 100. Yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Yamalı, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhuriyeti köklü bir devlet geleneğinin 1923 yılında şekillenmesidir. Aradan geçen bir asır içinde çok çetin badireler atlatılmış olduğu bilinen bir gerçektir.  Yaşanan gerginlikler kaoslar gün be gün cumhuriyetimizin güçlenmesini sağlamaktan öteye gitmediğini görmekteyiz. Bu günlere kolay gelinmediğini Mustafa Kemal Paşa ve hatıralarına bakarsak çok net göreceğizdir. “Efendiler yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” denilen geceye kadar fikri anlamda bir olgunlaşma yaşandığı gibi o güne kadar verilen mücadelelerin nihayetini mükemmellikle sonlandırma arzusundan doğmuştur Cumhuriyet. İlanından taki bu güne kadar gerek askeri darbelerle, askeri muhtıralarla, içerden; içerdeki hainlerin fonlanmasıyla dışardan pek çok saldırıya maruz kalan cumhuriyetimiz her daim milletimizin fedakarlık ve ferasetiyle daha da güçlenerek bu günlere gelmiştir. Malumunuz 15 Temmuz 2016 günü dış kaynaklardan beslenen beyinleri satılmış bir takım aşağılığın saldırısına maruz kalan cumhuriyetimiz yüce milletimizin feraseti başta sayın büyüğümüz Devlet Bey ve Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Bey‘in dik duruşu karşısında ciddi bir hezimete uğratılmıştır. Bu son saldırı Türk Cumhuriyeti’nin daha güçlü bit şekil almasına sebep olmuştur. Bu gün ki yeni yönetim olan mimarlığını sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve liderimiz sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin yaptığı Cumhur Başkanlığı Hükümet sisteminin temelleri atılmıştır. Dün Ana Yasamızın ilk dört maddesi tartışılırken bu gün Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonuna bürünmüş bir sistem ile daha güçlü daha kendinden emin bir Türkiye inşa edilmiştir. Bölgesine ve dünyaya yön veren kuruluşunda Başbuğ Mustafa Kemal Paşa’nın hayali olan bir Türkiye olma yolunda çok büyük ve önemli adımlar atılmıştır. Ülkü Ocakları olarak bakmış açımız her daim “Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben” diyen Sayın Devlet Bahçeli büyüğümüzün bakış açısıdır. Milletimiz için her faydanın ülkemiz için her çıkarın önemli olduğu görüşündeyiz. Bu günlere kolay gelinmedi. Bu topraklar bu vatan için çok değil daha yüz yol önce verdiğimiz şehitler gelir gözümüzün önüne. Bu gün dünden daha iyi olsun diye en değerli olması gereken canlarını canlarından aziz bildikleri bu millet ve bu devlet için seve seve feda edenler bu ülkeyi bu bayrağı bizim için daha aziz daha mukaddes kalmaktadır. Özetle cumhuriyet tarih boyunca aziz milletimizin çektiği sıkıntıların mukaddes bir ödülüdür. Özellikle milli mücadele döneminde canlarını hiçe sayan Tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle milletle anıyorum. Bizler başta sayın genel başkanımız sayın Ahmet Yiğit Yıldırım Bey ve tüm Türk gençliği olarak Ülkü Ocakları her bir Ferdi ile şehitlerimizin emanet olan bu mukaddes vatanı ve yönetim şekli ile bu mukaddes Türk Devletini şehitlerimizin emaneti bilip kanımızın son damlasına gücümüzün son katresine kadar savunmayı vazife edinmiş bir düşüncenin savunucularıyız. Allah başta bu ülkenin kuruluşunda kadını erkeği, genci yaşlısı hatta çocukluklarını yaşamak yerine ülkesini savunmayı kendine vazife edinen çocuklarıyla tüm ecdadımızdan razı olsun. Rahat uyuyabilirler. Emanetleri olan bu ülke bu millet bizim şeref ve namusumuzdur. Çiğnetmeyiz.”