İSTANBUL (AA) - Emtia piyasasında geçen ay fiyatlamalarda ürün bazlı ayrışmalar görüldü.
Geçen ay bir taraftan Fed'in öngörülenden daha yavaş faiz indirimi yapabileceğine ilişkin öngörülerin öne çıkması ve Çin kaynaklı talep endişeleri piyasada negatif etki oluştururken, diğer taraftan jeopolitik risklerin devam etmesinden dolayı değerli metaller ve Brent petrolde yükseliş eğilimi görüldü.
Analistler, ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin ülke ekonomisinin gücünü koruduğuna işaret etmesi nedeniyle Fed'in faiz indirimlerinin hızını yavaşlatabileceğine yönelik öngörülerin öne çıktığını kaydetti.
Öte yandan Dünya Bankası, küresel emtia fiyatlarının, petrol bolluğu nedeniyle 2025'te son 5 yılın en düşük seviyesine gerileyeceğini bildirdi.
Bankanın Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nda, küresel emtia fiyatlarının 2024'ten 2026'ya kadar yaklaşık yüzde 10 düşeceğinin tahmin edildiği dile getirildi.
Değerli metaller geçen ay ralli yaptıEkim ayında ons bazında altın yüzde 4,2, gümüş yüzde 4,8, platin yüzde 1,4, paladyum yüzde 11,6 değer kazandı.
Altının ons fiyatı 2 bin 790,1 dolarla rekor seviyeyi, gümüşün ons fiyatı da 34,9 dolarla 12 yılın en yüksek seviyesini test etti.
Altının bu performansında Orta Doğu'da artan jeopolitik risklerin yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendirmesi ve merkez bankalarının iki yıldır devam eden sıkı para politikasından yavaş yavaş geri adım atması etkili oldu.
Öte yandan, altının söz konusu performansı dolar endeksi ve tahvil faizlerinin yükseldiği dönemde gerçekleştirmesi de dikkati çekti. Analistler, doların değer kazanması ve tahvil faizlerinin yükselmesinin altının alternatif maliyetini yükseltmesine karşın özellikle jeopolitik gerilimlerin artırdığı risk algısının güvenli liman arayışını desteklemiş olabileceğini dile getirdi.
Merkez bankalarının alımlarına devam etmesi de altın fiyatlarının yükselmesini sağladı. Öte yandan Londra Külçe Piyasası Birliği üyeleri, bir yıl içinde altında yeni rekor seviyelerinin görülebileceği tahmininde bulundu. Analistler, geçen ay ABD seçimlerine ilişkin belirsizliklerin altın fiyatlarını desteklediğini belirtti.
Gelecek yıl altının ons fiyatının 3 bin doları test edebileceğini belirten analistler, Fed'in faiz indirimi döngüsünün muhtemelen dolara olan talebi azaltabileceğini, bunun da altının ons fiyatını destekleyebileceğini söyledi.
ABD'nin borcunun artmasının da altın fiyatlarını destekleyebileceği tahmin ediliyor. ABD'nin borcu arttıkça, hükümettin borcu kapatmak için para basmaya başvurabileceğini ve bunun da doların değerini düşürebileceğini ifade eden analistler, bu durumun da altının güvenilir bir değer saklama aracı olarak cazibesini artırdığını belirtti.
Öte yandan Dünya Altın Konseyi'nin yılın 3. çeyreğine ilişkin yayımladığı Altın Talep Eğilimleri raporuna göre, küresel altın talebi bu dönemde 1.313 ton oldu. Böylece, yılın 3. çeyreğinde dünya altın talebi yıllık bazda yüzde 5 artarak rekor seviyeye çıktı.
Rapora göre, altın talebindeki güçlü büyüme fiyatlara da yansırken, bu dönemdeki talebin değeri yıllık bazda yüzde 35 artarak ilk kez 100 milyar doları aştı.
Küresel çapta gümüş açığının devam edebileceğine yönelik öngörülerin öne çıkması ve arzın talebi karşılayamayacağına yönelik endişelerin artması da söz konusu değerli metalin fiyatında yükselişe neden oldu.
Analistler, elektronik ve yenilenebilir enerji sektörlerinin yanında gümüşün askeri alanda da kullanıldığına dikkati çekerek, jeopolitik gerilimlerin gümüş fiyatlarını da doğrudan destekleyebileceğini kaydetti.
Paladyumda da geçen ay ABD'nin Rusya'nın paladyum ve titanyum ihracatına yaptırım uygulayabileceğine yönelik haber akışıyla yükselişler görüldü.
Daha güçlü talep ve arz kesintileri riskinin, platin fiyatlarını da 2025'te bu yılın ortalamalarına göre daha yükseğe çıkarması bekleniyor.
Baz metallerde satış baskısı görüldüTezgah üstü piyasada libre bazında fiyatlar alüminyumda yüzde 0,5 artarken, bakırda yüzde 4,1, kurşunda yüzde 3,5, nikelde yüzde 10,3, çinkoda yüzde 1,8 azaldı.
Dolara talebin artması özellikle baz metaller üzerinde baskı oluşturdu. Ayrıca Çin'de emlak sektöründeki süregelen sorunlar için açıklanan teşvik paketinin sektör beklentilerini karşılamamasıyla fiyatlarda düşüşler görüldü.
Analistler, Çin hükümetinin gayrimenkul sektöründe iyileşmeyi sağlamak için attığı teşvik adımlarının etkili olup olmayacağının gelecek dönemde sektörden gelecek veri akışı sonrası belli olacağını belirterek, gayrimenkul sektöründeki sorunun ülkenin ana ekonomik gündemlerinden biri olmayı sürdürdüğünü ifade etti.
Fed'in faiz indirimleri konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergileyeceği ve beklendiği kadar hızlı hareket etmeyeceği yönündeki beklentiler bakır fiyatlarını da olumsuz etkiledi. Ayrıca Şili devletine ait bakır madenciliği şirketi Codelco'nun bakır üretiminin artmasıyla arz endişelerinin azalması bakır fiyatlarını olumsuz etkileyen bir başka faktör olarak ortaya çıktı.
Çin'de sanayi karlarının azalması da bakıra talebin azaldığını ortaya koydu.
Çin'in kredi faiz oranlarında indirime gitmesinin talebi artıracağına yönelik umutları artırmasıyla alüminyum fiyatları yükseldi. Ülkede, kurumsal ve emlak kredileri için gösterge faizi işlevi gören 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranlarında (LPR) 25'er baz puanlık indirim açıklandı. Ulusal Bankalar Arası Fon Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, 1 yıllık kredi faiz oranı yüzde 3,35'ten yüzde 3,1'e, 5 yıllık kredi faiz oranı ise yüzde 3,85'ten yüzde 3,6'ya düşürüldü.
Enerji grubu karışık seyrettiEnerji grubuna bakıldığında Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3 artarken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 7,4 azalış kaydetti.
Küresel petrol rezervlerinin büyük kısmının bulunduğu Orta Doğu'da tırmanan gerginliklerin küresel arzda aksamaya neden olacağı düşünceleri, piyasa oyuncularının arz endişelerini besledi ve Brent petrol fiyatlarında yükseltici etkide bulundu.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinden yüksek olabileceğine yönelik öngörüler ise doğal gaz fiyatlarını olumsuz etkiledi.
Tarım grubunda şeker pozitif ayrıştıChicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar, buğdayda yüzde 2,3, mısırda yüzde 3,3, soya fasulyesinde yüzde 5,9, pirinçte yüzde 3,9 azaldı.
ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'de ise libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 1,2 artarken, kahvede yüzde 9, pamukta yüzde 5,5 azaldı.
Kakaonun ton başına fiyatı da geçen ayı yüzde 10,8 düşüşle tamamladı.
Küresel şeker üretiminin azalacağına yönelik öngörüler şeker fiyatlarının yükselmesine neden oldu.
ABD'de mısır ve soya fasulyesi üretiminde rekor seviyelere ulaşabileceğine yönelik tahminlerden dolayı mısır ve soya fasulyesi fiyatları düştü. Analistler, bu durumun çiftçileri mali sıkıntılara sokabileceğini kaydetti.
Pirinç fiyatları ise dünya pirinç üretim tahminlerinin artış göstermesiyle geriledi.
Avrupa Birliği'nin, orman alanlarına zarar vererek üretilen soya, dana eti, palm yağı, tahta, kakao ve kahve gibi çeşitli ürünlerin ithal edilememesini sağlayacak yeni kuralları 1 yıl ertelemeye hazırlandığına dair haberlerle özellikle kahve ve kakao fiyatlarında sert düşüşler görüldü.
Brezilya'da yağışların artacağına dair öngörüler ve Brezilya realinin dolara karşı değer kaybetmesi de kahve fiyatlarında gerilemeye neden oldu.
Öte yandan Fildişi Sahili ve Gana'da yağışların artmasıyla azalan arza yönelik endişeler kakao fiyatlarında düşüşe yol açtı.
Muhabir: Burhan Sansarlıoğlu