Genel

Eski Bulgaristan Başbakanları Petkov ve Denkov, AA'ya konuştu

Aktif siyasetin içerisinde olan eski Bulgaristan Başbakanları Kiril Petkov ve Nikolay Denkov, Bulgaristan Türklerinin durumunu, Türkiye-Bulgaristan ilişkilerini ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Bulgaristan'a etkilerini değerlendirdi.

İSTANBUL (AA) - Bulgaristan'da 9 Haziran'da yapılan seçimlerden önce oy kullanacak çifte vatandaşlarla görüşmek için Türkiye'ye gelen Değişime Devam-Demokratik Bulgaristan (PP-DB) ittifakının eski Başbakanları Petkov ve Denkov, AA muhabirine konuştu.

Başbakanlık görevini 2021-2022'de yürüten PP Eş Başkanı Petkov, iktidarda oldukları 2 yıla yakın sürede yoksullukla mücadele ve yargı konusunda başarılara imza attıklarını, Bulgaristan'da doğum oranlarının yükseldiğini ve yurt dışından 42 bin kişinin Bulgaristan'a geri döndüğünü, bunun da uyguladıkları politikalar sayesinde olduğunu anlattı.

"Ukrayna'ya asla asker ya da insan gücü göndermeyiz"

Petkov, başbakanlığının ilk aylarında Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başladığını ve zor dönemde başbakanlık yaptığını belirterek, bu dönemde Ukrayna'ya en büyük yardımı yapan ülkelerden biri olduklarını, İngiltere ve ABD'den gelen mühimmatı gönderdiklerini ve savaştan kaçan 300 bin kişiye ev sahipliği yaptıklarını hatırlattı.

Başbakanlığı sırasında Ukrayna'ya verdiği bu desteğin Rusya ile olan geleneksel bağlar nedeniyle Bulgaristan'da insanları rahatsız ettiğini aktaran Petkov, "Pek çok Bulgar, Rusya'nın Bulgaristan'ın ağabeyi olduğu düşüncesine sahip." diye konuştu.

Ukrayna'ya yardım ederek doğru şeyi yaptığı kanaatinde olduğunu anlatan Petkov, şunları kaydetti:

"Ukrayna kaybederse sıradaki biz oluruz. Dolayısıyla Avrupa'nın özgürlüğü için mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Fakat benim (Ukrayna'yı) desteklesem bile geçmeyeceğim bir kırmızı çizgi var. Ukrayna'ya asla asker ya da insan gücü göndermeyiz. Ancak onlara mühimmat konusunda yardımcı olabilirsek, bunu seve seve yaparız."

"Benim dedelerim de komünizm döneminde çalışma kamplarındaydı"

Petkov, 1944'te iktidara gelen komünist elitlerin 1989'a kadar Türk ve Müslümanlara yönelik asimilasyon politikaları ve toplama kamplarına ilişkin, dönemin Bulgaristan rejiminin insanların isimlerini değiştirdiğini ve ülke dışına sürgün ettiğini hatırlatarak, "Benim dedelerim de komünizm döneminde çalışma kamplarındaydı." dedi.

Sorumluların cezalandırılması konusunda Petkov, "Normal çalışan bir mahkememiz olduğunda, birçok şeyin değiştiğini göreceğiz. Avrupa Birliği'nin (AB) parçası olduk, NATO'nun parçası olduk ama savcılık ve mahkemelerimiz eski düzeni sürdürüyor. Bizim mücadelemiz de bu." ifadesini kullandı.

"Bölgedeki en büyük ülke olan Türkiye'nin oynayacağı büyük bir rol olduğunu düşünüyorum"

Petkov, Türkiye'nin bölgedeki rolüne ilişkin, "Bölgedeki en büyük ülke olan Türkiye'nin oynayacağı büyük bir rol olduğunu; komşuluk, dostluk politikasının en iyisi olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin Tahıl Koridoru ve Karadeniz'deki mayınların temizlenmesi konusundaki çabalarına işaret eden Petkov, Türkiye'de oy kullanan çifte vatandaşlara şu çağrıda bulundu:

"Türkiye'de oy kullanabilen 300 binden fazla insan var. Türkiye için, Türkiye'deki Bulgaristan Türkleri için ve sınırın diğer tarafındaki akrabaları için en iyi yol Bulgaristan'ın istikrarlı olması, Bulgaristan'ın demokratik olması, Bulgaristan'ın iyi kurumlara sahip olması ve Bulgaristan'ın kırsal bölgelerindeki Bulgaristan Türklerinin yoksul nüfusunun kalkınmasıdır."

"(Toplama kampları) Maalesef Bulgaristan'da bu eylemleri gerçekleştirenlerle ilgili sorunu çözemedik"

GERB partisi ile PP-DB ittifakı arasında yapılan mutabakat uyarınca Mart 2024'e kadar 9 ay süreyle başbakanlık görevini üstlenen Denkov da Bulgaristan'daki Türklerin durumuna işaret ederek, bazı başarı hikayelerine karşın Türklerin yaşadığı bölgelerin az yatırım alan bölgeler olduğunu ve iktidarda oldukları dönemde bunu düzeltmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Denkov, "Resmi rakamlar, bölgeler arasındaki eşitsizliğin son birkaç yılda azaldığını gösteriyor ki bundan önce durum böyle değildi." dedi.

Müslüman Türkler başta olmak üzere sistem muhaliflerinin işkencelere maruz kaldığı toplama kampları ve geçen günlerde mağdurlar için anmanın düzenlendiği Belene Toplama Kampı hakkında Denkov, şunları söyledi:

"Belene, Bulgaristan'da komünist sistem kurulduktan sonra 1950'lerde oluşturuldu. Farklı kökeni vardı ve birçok farklı amaç için kullanıldı. Örneğin son parlamentoda yaptığımız şey, bu rejimden muzdarip olan insanların emeklilik koşullarını ve prosedürleri kolaylaştırma fikrini desteklemekti. Bu da parlamentodaki tüm önde gelen partiler tarafından kabul edildi. Daha önce de buna benzer bir karar almıştık, yani bu dönemde acı çeken insanlara mümkün olduğunca tazminat ödenmesi gerekiyordu. Maalesef Bulgaristan'da bu eylemleri gerçekleştirenlerle ilgili sorunu çözemedik ve bu sadece Türkler için değil diğer Bulgar muhalifler için de geçerli."

Bulgaristan'da yargı sisteminin düzgün çalışmadığını dile getiren Denkov, bunun sadece Türklerle alakalı olmadığını ifade etti.

"Çatışma hattı AB'den, NATO üyelerinden mümkün olduğunca uzakta kalmalı"

Denkov, Türkiye-Bulgaristan ilişkileri konusunda "İkili ilişkilerimizin tüm boyutlarında Türkiye ile son derece iyi çalıştığımızı söyleyebilirim. Örneğin sınırdaki göç sorunları ile başlayacağım. Çok iyi bir işbirliğimiz oldu ve kara sınırından göçmen akışını önemli ölçüde azalttık. İkinci olarak koridorun güvenliğini sağlamak için bir tarafta Türkiye, diğer tarafta Romanya ile çok iyi çalıştık. Aynı zamanda NATO kuvvetlerimizin Karadeniz'in doğu kanadına entegrasyonu konusunda da. Mayın temizleme sözleşmesini imzaladık. Bu oldukça olumlu ortak çabaydı." ifadelerini kullandı.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Avrupa'ya yayılma ihtimaline ilişkin konuşan Denkov, tüm Avrupalı siyasetçilerin bu konuda ne kadar dikkatli olunması gerektiğinin farkında olduğunu belirtti.

Ukrayna'nın desteklenmesi gerektiğini belirten Denkov, şu değerlendirmede bulundu:

"Bazıları 'Rusya'ya, Rus liderlere istedikleri her şeyi verelim ve savaş dursun' diyor. Ben şahsen buna inanmıyorum. Farklı Rus politikacıların daha önce etki alanlarını genişletme arzularına dönük pek çok konuşmasını gördük. Bu yüzden güçlü olmamız, sert olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çatışma hattı AB'den, NATO üyelerinden mümkün olduğunca uzakta kalmalı ve bu yüzden Ukrayna'yı desteklemeliyiz."


Muhabir: Faruk Hanedar