Genel

Fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmak 2050'ye kadar mümkün görünmüyor

- Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı Direktörü Francesco La Camera: - "Yenilenebilir enerjideki artış iklim değişikliğine direncin artması konusunda bir cevap olabilir. Bu sayede atmosferdeki karbon miktarı azalacak ve iklim aşırılıklarına karşı daha güçlü olunacaktır" - "Geçen yıl Dubai'de elde ettiğimiz sonuçları dünyanın başka bir yerinde elde etmek kolay olmazdı. COP zirvelerinin yapıldığı yerin, sonuçları etkilediğini düşünmüyorum çünkü sonuçlar ülkenin siyasi kararlılığına bağlı"

BAKÜ (AA) - YETER ADA ŞEKO - Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Direktörü Francesco La Camera, yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçişin mümkün olduğunu ancak 2050'den önce bunun gerçekleşmesini beklemediklerini söyledi.

Azerbaycan'ın Başkenti Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı'nda (COP29) AA muhabirinin sorularını yanıtlayan La Camera, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) raporları doğrultusunda, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutabilmek için 2025'ten itibaren fosil yakıtlardan uzaklaşılması gerektiğini belirtti.

Sera gazı emisyonlarının önemli kaynağı olan fosil yakıtlardan tamamen uzaklaşmanın doğal olarak mümkün olduğunu ifade eden La Camera, "Ancak elimizdeki senaryoya göre, Paris Anlaşması’yla uyumlu olacak şekilde, 2050 yılına kadar yenilenebilir enerjiye yüzde 100 geçişin olacağını öngörmüyoruz." dedi.

Yüzde 100 yenilenebilir enerji senaryoları üzerine çalıştıklarını, dünyanın birçok yerinde bu hedef için olumlu gelişmeler kaydedildiğini aktaran La Camera, yakın zamanda paylaştıkları raporlara göre geçen yıl yenilenebilir enerji kurulum kapasitesinde 473 gigavatla rekor kırıldığını, bunun, bir önceki yıla kıyasla yüzde 30'luk artış anlamına geldiğini bildirdi.

La Camera, ilerleyen yıllarda daha olumlu gelişmelerin hayata geçmesini umut ettiklerini dile getirerek, "Yenilenebilir enerjideki artış iklim değişikliğine direncin artması konusunda bir cevap olabilir. Bu sayede atmosferdeki karbon miktarı azalacak ve iklim aşırılıklarına karşı daha güçlü olunacaktır." görüşünü paylaştı.

Bu konuda çok hızlı şekilde aksiyon alınması gerektiğinden bahseden La Camera, "Çünkü karbon bütçesi olarak adlandırdığımız, atmosferin belli bir karbon tutma kapasitesi var. Yani kendi bütçemizden yiyoruz. Bu kapasiteyi kullandığımızda geriye döneceğimiz bir yer kalmıyor ve onlarca, yüzlerce yıl beklemek zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

- "En iyi organize edilmiş COP zirvesini yaşıyoruz"

COP zirvelerinin, ekonomileri daha çok fosil yakıta bağlı ülkelerde yapılması konusundaki eleştirilere değinen La Camera, şunları söyledi:

"Geçen yıl Dubai'de elde ettiğimiz sonuçları dünyanın başka bir yerinde elde etmek kolay olmazdı. COP zirvelerinin yapıldığı yerin, sonuçları etkilediğini düşünmüyorum çünkü sonuçlar ülkenin siyasi kararlılığına bağlı. COP'un yapılacağı yere UNFCCC üyeleri karar veriyor. Bu karar verilirken farklı bölgeler arasında bir rotasyon söz konusu oluyor. Buradaki organizasyonu görüyorsunuz. Sanırım Bakü'de, şimdiye kadar ki en iyi organize edilmiş COP zirvesini yaşıyoruz."

Yaklaşık 10 gündür devam eden ve daha çok iklim finansmanı konularına odaklanılan toplantıları değerlendiren La Camera, bu süreçte sadece taahhüt edilen para miktarına bakılmaması gerektiğini, gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için gösterilen kararlılığın da önemli olduğunu vurguladı.

La Camera, sözlerini, "İklim kriziyle mücadele için bir an önce harekete geçilmesi gerekiyor ve bu mücadelede en önemli değişkenin zaman olduğunu unutmayın." diyerek tamamladı.