Ahiret'in evreleri! Öldükten sonra farklı alemde uyanacağız!
Ahiret'in evreleri! Öldükten sonra farklı alemde uyanacağız!
Vefat edip gözlerimizi bu dünyaya kapattıktan sonra farklı bir âleme uyanacağız. Bu âlemde bizi değişik duraklar beklemektedir.
1- İlk durağımız kabir hayatı
Ölümden sonraki hayat iki aşamada gerçekleşecektir. Bir diğer ifadeyle insan, ölümden sonra iki âlemden geçecektir. Birincisi dünya gibi sona erecek olan kabir âlemi, diğeri, hiç bir şekilde sona ermeyecek olan âhiret âlemidir. Kabir hayatı, berzah hayatı diye de anılır.
Berzah, kelime itibarıyla, iki şey arasındaki perde, set ve engel demektir. Berzah, dünyayla âhiret arasında bir köprüdür. Her insan ister normal bir ölüm sonucunda toprağa verilmiş olsun, ister boğularak denizde kalsın, ister yanarak külü havaya karışsın, mutlaka kabir hayatını yaşayacak ve arkasından diriltilecektir. Bu ara âlemde inkârcılar acı ve sıkıntılı bir hayat, inananlar ise amellerinin durumuna göre mutlu ve sıkıntısız bir hayat geçireceklerdir. Hadislerde, münker ve nekîr adlı iki meleğin insanlara ‘Rabb’in kimdir? Peygamberin kimdir? Kitabın hangisidir?’ şeklinde sorular yönelteceği ve alacakları cevaplara göre onlara muamele edeceği haber verilir. (Tirmizi, Zühd, 5)
2- Haşir meydanında toplanıyoruz
Kur’an, haşrin, bütün insanların bir araya toplandığı ve gerçekte kimin kazanıp kimin aldandığının ortaya çıkacağı bir gün olduğunu bildirir. Yine Kur’an’a göre, haşir yerinde (mahşerde) toplanacak olan insanların görecekleri muamele, dünyadaki yaşayışlarına göre olacaktır. Mahşerde haşrolunacakların durum ve ahvaliyle ilgili Allah Rasûlü’nden (aleyhissalatu vesselâm) gelen hadislerde ise mahşerin beyaz ve parlak bir düzlük olduğu, insanların çıplak, yalınayak, sünnetsiz ve kusursuz olarak haşrolunacağı bildirilir.
3- Amel defterlerimiz dağıtılıyor
İnsanların mahşer denilen alanda bir araya getirilmesinden sonra, kendilerine dünyada iken sarf ettikleri her bir sözün ve yaptıkları her bir işin kaydedildiği amel defterleri dağıtılır. Bu defterlerin mahiyeti bilinmemektedir. Kur’an-ı Kerîm, amel defterlerinin cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verildiğini bildirir. Defterlerin sağdan verilmesi iyi bir sonucun, soldan verilmesi de azabın habercisidir.
4- Hesaba çekilme başlıyor
Mahşer yerinde herkesin Allah nezdindeki yerine ve derecesine göre uzun yahut kısa süren bir bekleyişi olacaktır. Burada insanlar, aracı olmaksızın Allah tarafından hesaba çekilecektir. Hadis-i şeriflerde mü’minlerin sorulan sorulara kolaylıkla cevap vereceği bildirilirken, inkârcıların ise, inceden inceye bir hesap ve sorgulamadan geçirileceği haber verilir.
Hesap ve sorgulama sırasında amel defterlerinden başka, gerektiğinde insanların uzuvları ve yeryüzü de insanın yaptıklarına şahitlik edecektir. Zerre miktar hayır işleyenin mükâfatını, kötülük işleyenin cezasını göreceği sorgu ve hesap sırasında insanlar, şu beş şeyin hesabı sorulmadan bırakılmayacaklardır:
Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nasıl geçirdiği, ilmini hangi yolda kullandığı ve onunla nasıl amel ettiği, malını nerede kazanıp nerede harcadığı, bedenini nerelerde kullanıp yıprattığı.
5- Mîzanda amellerimiz tartılıyor
Mîzan, kelime olarak terazi anlamına gelir. Allah’ın takdir ettiği tarzda amellerin tartılmasıdır. Bu hususi tartıda, iyilikleri kötülüklerinden ağır gelenler kurtuluşa erecek, hafif gelenler ise Cehennem’e gideceklerdir.
6- Sırat köprüsünden geçiyoruz
Cehennem üzerinde bulunan, herkesin üzerinden geçeceği ve geçmeye muvaffak olamayanların Cehennem’e düşeceği bir köprüdür. Sıratın gerçek mahiyeti hakkında da kesin bir şey söylemek zordur. Ancak böyle bir geçiş, Allah’ın bildiği ve takdir ettiği keyfiyette mutlaka olacaktır. Geçilmesi iman ve amel sahipleri için gayet kolay, inkârcılar için ise oldukça çetin olan bu köprüyü, insanın dünya hayatı boyunca iyi ya da kötü amelleriyle inşa ettiği bir köprü olarak yorumlamak da mümkündür.
7- Ve Cennet...
Lügatte, yeşilliklerle örtülü yer anlamına gelen Cennet, dinî terminolojide, sürpriz nimetlerle donatılmış ve mü’minlerin içinde ebedi olarak kalacakları âhiret yurduna denir. Cennet ve oradaki hayat sonsuzdur. Bu hayatın sonsuz olması insanlara bıkkınlık vermeyecektir. Çünkü Cennet sürprizler diyarıdır. Bu hayata mazhar olanlar bir kısım hikmetlere binaen dünya hayatlarında kin, nefret ve usanç gibi, fıtratlarına konulan negatif duygulardan soyutlanacaklardır. Kur’an, insanın bu dünyada bir kısım hikmetler için fıtratına konulan bu duygularından âhirette arındırılacağını bildirir. Meselâ, dünyada kalbe sirayet eden ğıllın (kin duygusunun) kalbden sökülüp atılacağı hususu bir âyette şöyle ifade edilir: “Öyle bir halde ki içlerinde kin kabilinden ne varsa hepsini söküp çıkarırız, önlerinden ırmaklar akar.” Bu itibarla onlar her anı, mutluluk ve neşe içinde yaşayacaklardır.
8- Efendimiz’in kevserine kavuşuyoruz
Hadislerde bildirildiğine göre Kıyamet gününde her peygambere ihsan edilecek bir havuz vardır. Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) verilen havuzun suyu ise, rengi sütten beyaz, kokusu miskten daha güzel olup bu sudan bir kere içen bir daha susamayacaktır.
9- Cehennem de var
Kelime olarak “derin kuyu” anlamına gelen Cehennem, âhirette inanmayanların devamlı olarak, günahkâr mü’minlerin de günahları ölçüsünde cezalandırılmak üzere kalacakları azap yeridir. Allah’ı bilerek inkâr edenleri bu azap ebedî olarak kuşatacaktır. Günahkâr mü’minler ise, burada sürekli olarak kalmayacaklar, cezalarını çektikten sonra Cennet’e konulacaklardır.