Vahapoğlu, alkolün erkek bedeni üzerindeki zararlarını anlattığı yazısında, alkol alan erkeklerin kadınsılaşmaya başladığını iddia etti. İşte o yazı: İçki içen beyler, bu yazı size!
Ne zamandır aklımda; bir ‘alkol’ yazısı yazarak toplumun hayırına bazı gerçekleri ortaya koymak! Humanist ve önyargısız bir insan olarak, herkesin seçimlerine saygı duyarım; kimseye karışmam.
Sadece doğru bildiklerimi paylaşır, kendi yaşamımdan samimi örnekler veririm. Sağlıklı yaşam, spor, beslenme ve spiritüel konulardaki paylaşımlarım ve hayat tarzım biliniyor. Ben alkol kullanmıyorum.
Özellikle son senelerde neredeyse ağzıma koymadım. Sadece keyifli bir yemekte belki bir kadeh şarap içebilirim. Alkolün tadını sevmiyorum, canım çekmiyor, ertesi günkü pis yorgunluğuna katlanamıyorum, vücuduma verebileceği zararı biliyorum. Dini değil, sağlık sebebiyle alkolü hayatımda tutmuyorum. Alkol olmadan da eğlenebiliyorum, derin sohbetlere girebiliyorum. Yaşam enerjime ve en önemlisi kendi benliğime güveniyorum. Şimdi gelelim, erkekler için yazmak istediğim şu alkol meselesine…
Alkolün zararlarını daha gerçekçi ve kadınsı bir açıdan paylaşacağım. Alkol, gizli benlikte kalmış duyguları ortaya çıkarıyor evet; alkol alınca kimi öfkeli, kimi duygusal, kimi içine kapanık, kimi neşeli hale geliyor. Özündeki güçlü ruh yerine sahte bir benlik yüz üstüne çıkıyor ve çoğu zaman da bu hem kişiye hem de etrafına zarar veriyor.
Alkol kaçıştır Neden alkol alınır?
Keyifli olmak için mi?
Rahatlamak için mi?
Unutmak için mi? Alkol net bir kaçıştır.
Güzel sohbetli bir rakı sofrası veya romantik bir yemekteki şarap kalitesi… diye savunmalara geçilmeden önce şunu hatırlatayım ki, alkol bünyeye girmeden de çok derin sohbetler edilebilir veya bir kadın ve erkek birbirinden hoşlanabilir. Alkol bir kaçıştır. Gerçek duygularından, kederlerinden, endişelerinden, korkularından… Kimi zaman bir kutlama için bile içilse, eğlencenin dozunu artırırıyormuş gibi görünen sahte bir karanlıktır aslında.
Acıdan geçmeden sorunlar çözülmez. Kederlerinle yüzleşmeden, sorunlarının kökenini anlamadan onları halı altına süpürmekle kalıcı olarak çözemezsin. Sadece geçici olarak uyuşursun. Ve bu uyuşma anına seninle aynı enerji seviyesindeki insanları da katarak bu eylemi haklı hale getirmeye çalışırsın. Benzer benzeri çeker. Arkadaşlıklar bu yüzden de önemlidir; “üzüm üzüme baka baka kararır” da diyebilirsin, bazen olumlu da etkilenirsin. Hayatına kattığın insanlar senin yansımandır.
Alkol, beyin hücrelerini öldürür. Hafızayı yavaşlatır. Spor kitaplarımda yazdığım gibi, “Alkol veya şeker tatlı birer zehirdir” Vücuduna hiçbir iyi katkısı yoktur. Bedeni yoran, zihni bulandıran, fiziksel ve ruhsal sağlığa kötü gelen, vücudu yaşlandıran, kadında da erkekte de horman dengesini bozan zararlı bir maddedir. Fakat tabii ki herkesin seçimi kendinedir.
Alkol alarak mutlu olanlar, zor yerine kolayı seçiyorsa, bu onların seçimidir ve bize laf söylemek düşmez. Erkekler; alkol alarak kendinize neler yaptığınızı hatırlatmak istiyorum: Alkol, erkeklerde iktidarsızlığa yol açıyor. Cinsel isteğinizin artacağını ve rahatlayacağınızı hesaplarken birkaç kadeh sonrası hem arzunuz köreliyor hem de işleviniz kayboluyor.
Bir kadını mutlu etmeye yetemiyorsunuz. Ya yeterince sertleşme yaşamıyor ya da erken boşalma sorunuyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Sizce sağlıklı bir kadının bu durumda size saygısı kalabilir mi? Erkeğine hayranlığı sürebilir mi?
Adem ile Havva’dan beri erkeğin en güçlü yanı olarak gördüğü ‘cinselliği’ni bu şekilde yerlerde süründürmesine göz yumar mıydınız? Uzun süreli ilişkiler veya evliliklerde de alkol problemi varsa, ya evde dayak sorunu oluyor ya da bazı kadınlar eşlerini gizlice aldatıyor.
Çünkü erkeği onu mutlu edemiyor, etmiyor. Çok alkol alan erkeklere biraz dikkatli bakın; göğüsleri kadınsılaşmaya başlamıştır, kas kaybına uğrar, tenleri yumuşar. Alkol, erkekteki testesteron hormonunu azaltarak yerine maalesef östrojen hormonunu salgılattığı için erkek bedeni kadınsılaşmaya başlar. Testislerde küçülme, cinsel güçsüzlük, memelerin büyüyerek kadınsı görünüme yaklaşması gibi belirtiler görülür. Sadece fiziksel olarak değil, erkek enerjisinin gerekleri olan sorumluluk alma, sahiplenme gibi duyularını da azaltır.
Alkollüyken verilen sözler ayıkken unutulur. Beyin verimli işlemez. Uyku düzeni bozulur. Horlama artar. Vücut direncini bozar. Su kaybına yol açar. Ödem biriktirir. Kilo yapar. Göbeği şişirir. İş verimliliğini olumsuz etkiler. Bereketi tehdit eder. Beyler; siz böyle bir erkek, böyle bir iş adamı, böyle bir yönetici, böyle bir eş, böyle bir sevgili, böyle bir baba olmak ister miydiniz? Her zaman bir çıkış yolu vardır. Yeter ki isteyin… Kaynak: patronlardunyasi.com