Dünya'nın 7 Harikasından Biri Olan Tac Mahal'in Büyülü Hikayesi...
TAC MAHAL'İN BÜYÜLÜ HİKAYESİ
Dünyanın 7 harikasından biri seçilen Tac Mahal Hindistan'ın en önemli sembollerinden biri. 17.yy'dan beri varlığını sürdüren yapı birçok hikayeye tanıklık etmiştir.
Anıt Hindistan'ın Agra şehrinde Jumna kentinin kıyısında yapılmıştır.
Türk-İslam Mimarisi'nin en önemli yapıtları arasında yer alan bina ziyaretçilerini büyüleme konusunda çok iddialı.
UNESCO dünya kültür mirası listesinde yer alan Tac Mahal, oldukça romantik bir aşkın ürünü aslında.
İngiliz Lordu Edward Lear'ın “İnsanlar ikiye ayrılır: Tac Mahal’i görenler ve görmeyenler” sözleri bize bu yapının mükemmelliğini biraz da olsa ifade ediyor olmalı.
TAC MAHAL'İN BÜYÜLÜ HİKAYESİ
Yapının mimarı Mimar Sinan'ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi, üzerindeki yazıları yazan ise Hattat Serdar Efendi'dir.
Taşa kazınmış bir aşk şiiri olarak tanımlanan yapının yapımında 20,000'den fazla işçi çalışmıştır. Efsaneye göre kubbeyi desteklemek için yapılan iskele, kubbeden daha fazla masraf ve iş gücü gerektirmiştir.
İçerisi birçok değerli mücevherle süslü olan anıtın yapımında parlak, ince mavi damarları olan beyaz mermer kullanılmıştır. 20 yılda tamamlanan binanın kubbesi, insan ağzından çıkan her ses 7 kez yankılanacak şekilde bir akustiğe sahiptir.
Şah Cihan, anıtı 20 sene evli kaldığı ve 14 çocukları olan eşi Ercümend Banu-Begüm Mümtaz Mahal için yaptırmıştır.
Mümtaz Mahal ölmeden önce eşi benzeri görülmemiş bir anıt mezar istemiştir.
Ancak bu muhteşem yapıtı göremeden 14. çocuğunu doğururken vefat eder ve bu Şah Cihan'a dayanılmaz bir acı yaşatır.
Şah Cihan yıllarca yas tutmuş, en sonunda teselliyi sanat ve mimaride bularak delilercesine aşık olduğu eşine Tac Mahal'i yaptırma kararı almıştır.
Hakkında birçok efsane bulunan yapının bitiminden sonra söylentilere göre türbe işçilerinin kolları aynı yapıttan bir tane daha yapılmaması için kesilmiştir.
Dünyada aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu türbe, Şah Cihan'ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Ercümend Banu Begüm'ün doğum sırasında ölümü üzerine, onun anısına yaptırılmıştır.
Hala birçok turisti ağırlayan yapıt tüm görkemi ve asaletiyle Hindistan'ın en güzel anıtı olarak varlığını sürdürüyor.