İbrahim Tatlıses'in Gizlediği Kızı Sessizliğini Bozdu!
Dilan Çıtak ve hayat hikâyesi
Dilan Çıtak bir buçuk yıl önce İbrahim Tatlıses’in kızı olduğu iddiasıyla gündeme geldi. Ama sessiz kaldı. Tatlıses’le hiç konuştu mu, İdo’yla gerçekten görüşüyor mu, DNA testi yapıldı mı gibi soruları cevapsız bıraktı. Onunla yeni single’ı ‘Çık Dışarı’ için buluştuk. İlk kez bütün hikâyesini anlattı.
Sizi ilk olarak ‘Su Gibi’ isimli programda gördük. O programda bomba patladı. İbrahim Tatlıses’in kızı olduğunuz iddiası ortaya atıldı. Hatta bunu sizin planladığınız bile söylendi...
- İşin aslını anlatarak başlayayım. Program ekibi buna dair birtakım haberler duymuş. Ağlayarak programda anlatmam için üzerimde baskı kurdular. Ev, araba teklif ettiler. Böyle bir şeyi asla yapmayacağımı söyledim. Sonunda orada bir seyirciye bunu tembihlemişler. Ve seyirci söz alıp bunu dile getirdi. Ben olayı anladığım an hemen programı terk ettim zaten.
İbrahim Tatlıses’in kızı olma iddianız sakladığınız bir şey miydi?
- Ben zaten bir babayla büyüdüm, Cem Çıtak. Büyük bir sevgiyle yetiştiğim için de hayatımdaki biyolojik babayı kurcalamak istemedim.
Yavaş yavaş gidelim. En başa sarsanıza. Nasıl bir evde büyüdünüz?
- Annem tekstilci. Babam teknik direktördü. Büyük bir aşkla evlenmişler. Bir kız, bir erkek kardeşim var. Babam bana büyük aşkla bağlıydı. “En çok seni seviyorum. İlk göz ağrımsın, denizin dibindeki inci tanemsin” derdi. Hiçbir zaman öz kızı değilmişim gibi davranmadı.
Peki öz babanız olmadığını nasıl anladınız?
- Kendim hissettim aslında. Biraz kavgacı bir yanım olduğu için 10 yaşında psikiyatriste gitmeye başladım. Cem Çıtak’ın öz babam olmadığını hissettiğimi ilk kez doktoruma itiraf ettim.
Neden böyle bir hisse kapıldınız?
- Bilmiyorum. Anne ve babamın düğün davetlerini, fotoğraflarını bile araştırdığımı hatırlıyorum. Ama bana sekiz aylık hamileyken evlendikleri için bir şey bulamamıştım. Neyse! Doktorum annemle konuştu ve o da bana gerçeği itiraf etti.
Ne hissettiniz?
- O anda sadece babamın aslında babam olmamasına üzüldüm. Ama büyüdükçe aradaki biyolojik bağın çok önemli olmadığını anladım. Baba sevgisini öz babasıyla yaşayan bir çocuktan daha çok hissetmiş olabilirim.
Peki babanızın İbrahim Tatlıses olduğunu duymak...
- Küçüktüm nedenini tam bilmiyorum ama içgüdüsel olarak babamın İbrahim Tatlıses olduğunu hissediyordum!
Anneniz bu hikâyenin başını ve İbrahim Bey’le yaşadıklarını nasıl anlatıyor?
- Hiç sormadım.
İnsan böyle bir şeyi nasıl merak etmez?
- Annemle bu konulara hiç girmedik. Ben sadece Cem Çıtak’la ilişkisini merak ettim. Şunu biliyorum. Annem bana hamile kaldıktan sonra babamla tanışıyor ve “Benimle artık görüşmeyebilirsin hamileyim” dediğinde babam “Ne zaman buluşuyoruz?” diyor.
Karşınızdaki anneniz dahi olsa insan sorgulamaz mı? Neyse İbrahim Tatlıses’in gerçekten kızı mısınız?
- Bana bir bakar mısın? Ne düşünüyorsun?
Bence benziyorsunuz. Siz de kendinizi o kadar benzetiyorsunuz yani...
- Ben benzetmesem de insanlar benzetiyor. Annem ne derse kabulüm. Onun dediği bir şeyin aksini iddia etme lüksüm olmaz. Bir de ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Annenize bunları sizden sakladığı için kızdınız mı?
- Ona kızmamı gerektiren bir şey yok. Âşık olduğu ve bana sahip çıkmak isteyen insanla evlenmiş.
Annenizin 90’larda İbrahim Bey’in kızı olduğunuzu açıkladığı, sonra susması için evler, arabalar teklif edildiği yazıldı...
- Hiç öyle bir açıklama görmedim. Ayrıca annem hep kendi parasını kazandı. Bunun dışında bildiğim annemin bir dava falan da açmadığı ama tabii asparagas haberler yapılıyor.
Dilan Çıtak ve hayat hikâyesi Dilan Çıtak bir buçuk yıl önce İbrahim Tatlıses’in kızı olduğu iddiasıyla gündeme geldi. Ama sessiz kaldı. Tatlıses’le hiç konuştu mu, İdo’yla gerçekten görüşüyor mu, DNA testi yapıldı mı gibi soruları cevapsız bıraktı. Onunla yeni single’ı ‘Çık Dışarı’ için buluştuk. İlk kez bütün hikâyesini anlattı. Hakan GENCE/ Fotoğraflar: Muhsin AKGÜN 1 Eylül 2014 İdo, bana ‘ablam’ der
2 Paylaş
inPaylaşın
-
A
+
Sizi ilk olarak ‘Su Gibi’ isimli programda gördük. O programda bomba patladı. İbrahim Tatlıses’in kızı olduğunuz iddiası ortaya atıldı. Hatta bunu sizin planladığınız bile söylendi...
- İşin aslını anlatarak başlayayım. Program ekibi buna dair birtakım haberler duymuş. Ağlayarak programda anlatmam için üzerimde baskı kurdular. Ev, araba teklif ettiler. Böyle bir şeyi asla yapmayacağımı söyledim. Sonunda orada bir seyirciye bunu tembihlemişler. Ve seyirci söz alıp bunu dile getirdi. Ben olayı anladığım an hemen programı terk ettim zaten.
İbrahim Tatlıses’in kızı olma iddianız sakladığınız bir şey miydi?
- Ben zaten bir babayla büyüdüm, Cem Çıtak. Büyük bir sevgiyle yetiştiğim için de hayatımdaki biyolojik babayı kurcalamak istemedim.
Yavaş yavaş gidelim. En başa sarsanıza. Nasıl bir evde büyüdünüz?
- Annem tekstilci. Babam teknik direktördü. Büyük bir aşkla evlenmişler. Bir kız, bir erkek kardeşim var. Babam bana büyük aşkla bağlıydı. “En çok seni seviyorum. İlk göz ağrımsın, denizin dibindeki inci tanemsin” derdi. Hiçbir zaman öz kızı değilmişim gibi davranmadı.
Peki öz babanız olmadığını nasıl anladınız?
- Kendim hissettim aslında. Biraz kavgacı bir yanım olduğu için 10 yaşında psikiyatriste gitmeye başladım. Cem Çıtak’ın öz babam olmadığını hissettiğimi ilk kez doktoruma itiraf ettim.
Neden böyle bir hisse kapıldınız?
- Bilmiyorum. Anne ve babamın düğün davetlerini, fotoğraflarını bile araştırdığımı hatırlıyorum. Ama bana sekiz aylık hamileyken evlendikleri için bir şey bulamamıştım. Neyse! Doktorum annemle konuştu ve o da bana gerçeği itiraf etti.
Ne hissettiniz?
- O anda sadece babamın aslında babam olmamasına üzüldüm. Ama büyüdükçe aradaki biyolojik bağın çok önemli olmadığını anladım. Baba sevgisini öz babasıyla yaşayan bir çocuktan daha çok hissetmiş olabilirim.
Peki babanızın İbrahim Tatlıses olduğunu duymak...
- Küçüktüm nedenini tam bilmiyorum ama içgüdüsel olarak babamın İbrahim Tatlıses olduğunu hissediyordum!
Anneniz bu hikâyenin başını ve İbrahim Bey’le yaşadıklarını nasıl anlatıyor?
- Hiç sormadım.
İnsan böyle bir şeyi nasıl merak etmez?
- Annemle bu konulara hiç girmedik. Ben sadece Cem Çıtak’la ilişkisini merak ettim. Şunu biliyorum. Annem bana hamile kaldıktan sonra babamla tanışıyor ve “Benimle artık görüşmeyebilirsin hamileyim” dediğinde babam “Ne zaman buluşuyoruz?” diyor.
Karşınızdaki anneniz dahi olsa insan sorgulamaz mı? Neyse İbrahim Tatlıses’in gerçekten kızı mısınız?
- Bana bir bakar mısın? Ne düşünüyorsun?
Bence benziyorsunuz. Siz de kendinizi o kadar benzetiyorsunuz yani...
- Ben benzetmesem de insanlar benzetiyor. Annem ne derse kabulüm. Onun dediği bir şeyin aksini iddia etme lüksüm olmaz. Bir de ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Annenize bunları sizden sakladığı için kızdınız mı?
- Ona kızmamı gerektiren bir şey yok. Âşık olduğu ve bana sahip çıkmak isteyen insanla evlenmiş.
Annenizin 90’larda İbrahim Bey’in kızı olduğunuzu açıkladığı, sonra susması için evler, arabalar teklif edildiği yazıldı...
- Hiç öyle bir açıklama görmedim. Ayrıca annem hep kendi parasını kazandı. Bunun dışında bildiğim annemin bir dava falan da açmadığı ama tabii asparagas haberler yapılıyor.
'NEDEN?' DİYE SORARIM
Bir gazetede “Zamanında DNA testi yapıldı ama olumsuz sonuçlar alındı” haberleri çıkmış...
- İki tarafın da böyle bir talebi olmadı. Bu kadarını söyleyeyim.
Peki DNA testi yaptırmayı neden denemiyorsunuz?
- İsterse tabii yaptırırım, benim için bir problem yok. Ama bunu kanıtlamak gibi bir çabam yok. O böyle bir şeye inanmazsa ben de inanmayabilirim. Ama onun tarafında da bu duruma karşı ‘Hayır asla’ gibi tavır olduğunu düşünmüyorum.
Programda yaşananlardan sonra İbrahim Bey’le temasınız oldu mu?
- Hayır. Çünkü bu hissedilecek bir şey. Başka birinin babanız olduğunu öğrenince ona hemen baba sevgisi duyamıyorsunuz. Sadece saygı duyuyorsunuz. Ama bu olaydan sonra ben de onlar da birbirimizle irtibata geçmedik. Bir dava da açılmadı.
Vurulduğunda hastaneye gittiniz mi?
- Evet. Babamı yedi sene önce kaybettim. Kalp krizinden. O olaydan sonra İbrahim Bey’in vurulduğunu duyunca hastaneye gitme ihtiyacı hissettim. İçgüdüsel bir hareketti. Kan çeker lafına inanmazdım ama gerçekmiş.
O zaman da görüşmediniz mi?
- Hayır. Zaten daha bu olaylar yaşanmamıştı ve kimse bilmiyordu. Ama ben orada olmak istedim. Gerekli kişilere geçmiş olsun dileklerimi ilettim.
Peki görüşseniz ne dersiniz?
- Önce “Nasılsınız?” derdim. Ardından “Neden?” diye sorardım.
İbrahim Bey’e baba demek ister misiniz?
- Baba demek kolay değil. Bana İbrahim Bey demek daha güzel geliyor. Baba demem gereken kişiye dedim zaten. Ama asla demem anlamına gelmesin.
Tatlıses soyadını istiyor musunuz?
- Soyadımdan memnunum evlensem bile Çıtak soyadını taşımak istiyorum.
İdo’yla görüştüğünüz doğru mu?
- Yazın görüşüyorduk. Şimdi işlerden biraz denk gelemedik.
Size ne diye hitap ediyor?
- Ablam diyor.
Tatlıses’in en sevdiğiniz şarkısı hangisi?
- Özel bir nedeni yok ama “Beni Benden Alırsan Seni Sana Bırakmam”.
İlk single’ınızı çıkardınız. İbrahim Bey’den dolayı ben sizden arabesk bir albüm bekliyordum...
- İlk şarkım ‘Çık Dışarı’, piyasadan uzak olmayan pop ve funky ritimler barındıran bir şarkı. Şarkının sözleri Murat Güneş’e, bestesi Fas asıllı Belçikalı müzisyen Cheb Rayan’a ait. Rayan besteyi vermeden önce performanslarımı dinlemek istedi. Ve çok beğendiğini söyleyip hediye etti. Şimdi şarkının İngilizce sözleri hazırlanıyor. Michael Jackson’ın Dangerous turnesindeki Dj Mebs hazırlıyor.
Ayna karşısında fırçayla şarkı söyleyen çocuklardan mıydınız?
- Kendimi bildim bileli şarkı söylüyordum. Aynanın önünde Grammy ödülleri falan alıyordum. Lisede konservatuvara girme konusunda ailemi ikna edip Pera Güzel Sanatlar’da yüzde 50 bursla okudum. Türkiye’de bölümüm bir tek Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde vardı; hafif batı. Orada okudum. Bu dönemde kendi grubumu kurdum. Sahne almaya başladım.
Berkeley macerası nasıl başladı?
- 19 yaşında Berkeley sınavlarına girdim. Pop vokal bölümünden burs aldım ama 4-5 sene orada olmaya cesaret edemeyip sadece Berkeley workshoplarına katıldım. Aynı zamanda kilisede herkesin beni dinlediği caz ayinlerine katıldım. Orada bir müzik grubuna dahil oldum ve uluslararası partilerde şarkılar söyledim.