Kanuni Sultan Süleyman ile Gömülen Sandıkta Ne Vardı? İşte Merak Edilen O Cevap...
Kanuni Sultan Süleyman sandıkta ne saklıyordu?
Devir, dünya imparatorlarını atının üzengisi önüne döken ve onlara babalık yapan Kanuni Sultan Süleyman zamanı.
Devleti, sıhhat gibi en büyük mutluluk ve bahtiyarlık addeden şair ruhlu koca sultan, hasta hasta son seferi olan Zigetvar seferine çıkmaktadır.
On binlerce kişiden oluşan Osmanlı ordusu geçtiği yerleri imar ederek, çevresine şefkat ve merhamet dağıtarak ilerliyordu. Yediden yetmişe insanlar muhteşem orduyu selâmlıyorlardı
Zigetvar Kalesi direndikçe direniyordu. Alınması uzuyor, yorgun ve hasta hünkârın ciğerini yakıyordu. Zigetvar düşerken, kendisi de son nefesini veriyordu.
Kanuni'nin şaşırtan vasiyeti: Cihan sultanı defnedilmek üzere kendi adına yaptırdığı Süleymaniye Camii avlusundaki türbesine getirilir.
Kabre konulmak üzereyken bir sandık konur ortaya ve tabutun yanına gömülmek istenir. Bu sandığın içinde, kırk altı yıllık saltanatı boyunca Şeyhülislâmdan aldığı fetvalar vardır. Ancak bu durumu kimse bilmemektedir.
Bu olayı dikkatle izleyen Kanuni'nin, gözü gibi gönlü de tok, ruhu yıkanmış, "Halde haldeşi, yaşta yaştaşı, ahirette kardaşı, doğru yolda yoldaşı" ilim ve hukuk abidesi Molla Ebussuud Efendi:
Dinimizde cenazenin yanına kıymetli eşyalar konulması caiz değildir. Bu adet Mecusiler'de vardır, derse de orada hazır bulunanlar padişahın vasiyetini bir kez daha hatırlatırlar.
Tekrar söz alan Ebussuud Efendi: Sultan Süleyman Han ne kadar ısrar etse de dinin emirlerini çiğneyecek kadar ısrar etmez.
Çünkü şimdiye kadarki Osmanlı padişahları gibi merhum padişahımız da şeyhülislâmın fetvası olmadan hiçbir iş yapmamıştır, yapılması için emir de vermez.
Madem üsteliyorsunuz, açalım sandığı, değerli bir şey varsa gömmeyiz, yoksa gömeriz.
Ebussuud Efendi ağlıyor: Bunun üzerine sandık Ebussuud Efendi'ye verilmek üzere istenir.
Tam verilirken sandık yere düşer ve içinden bir sürü kâğıt yere saçılır. Bunlar Şeyhülislâm Ebussuud Efendi'nin fetvalarıdır.
Kanuni bu davranışıyla, "Ne yaptımsa fetvayla yaptım. Kabirde tedvin ettiğim (derlediğim) kanunlardan sorguya çekilirsem şahit olarak bunları göstereceğim ve Allah'ın huzuruna öyle çıkıyorum" demek istemektedir.
Bu hadiseye bizzat şahit olan Ebussuud Efendi'nin gözyaşları içinde söylediği şu sözlerse ayrı bir ibret vesikasıdır: "Padişahım sen kendini kurtardın, bakalım bu fakir ne yapacak!"