Gazze'deki Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi, yakıt sıkıntısı nedeniyle hizmet veremeyebilir

CENEVRE (AA) - İsrail-Filistin çatışmaları nedeniyle bir süredir çalışmalarını DSÖ'nün Kahire Ofisinde yürüten Jasarevic, AA muhabirinin sorularını yazılı yanıtladı.

Gazze'deki sağlık sisteminin, neredeyse yakıtın tükenmesi, eksik malzeme ve binlerce yaralı ve bakıma muhtaç hastanın bulunması nedeniyle olağanüstü baskı altında olduğunu vurgulayan Jasarevic, imkansızlıklar altında çalışmalarını yürüten sağlık çalışanlarının profesyonelliği ve cesaretini takdir ettiklerini belirtti.

Jasarevic, "Gazze için insani yardım malzemeleri ve yardım çalışanlarına güvenli erişim ile insani ateşkes çağrımızı yineliyoruz." ifadesini kullandı.

Gazze'de bulaşıcı olmayan hastalıklarla yaşayan 350 bin kişinin bulunduğunu bildiren Jasarevic, 50 bin hamilenin bulunduğu kentte günde ortalama 200 doğumun gerçekleşmesinin beklendiğini ancak doğum komplikasyonları yüzünden kadınların ciddi risk altında olduğunun altını çizdi.

Türk şehircilik uzmanlarından Kabil Belediyesine danışmanlık desteği

Jasarevic, Gazze'de 225 bin hipertansiyon ve 52 bin diyabet hastasının bulunduğuna dikkati çekerek, "Gazze'de 9 bin kanser hastası bulunuyor ve her yıl 2 bin kişiye kanser teşhisi konuluyor. Gazze'de onkoloji ünitesine sahip tek hastane olan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesine yakıt sağlanamaması durumunda kanser hastaları, sağlık hizmetlerinden mahrum kalma riskiyle karşı karşıya. Hastane, yakıt sorunu nedeniyle bazı hizmetlerin zaten verilemediğini açıkladı." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'de 35 hastanenin 12'si, temel sağlık hizmetleri veren 72 kliniğin 46'sının ise çatışmaların neden olduğu hasar veya yakıt eksikliği nedeniyle kapandığını açıklayan Jasarevic, Gazze'deki 23 hastanenin tam kapasiteyle hizmet veremediğini ve kritik işlevlerinin risk altında olduğuna değindi.

Gazze'nin güneyinde cerrahi kapasitesi olan 8 hastanenin kısmen hizmet vermeyi sürdürdüğünü anlatan Jasarevic, şunları kaydetti:

"Çok sayıda yerinden edilmiş aileye de ev sahipliği yapan 7 büyük hastanenin ortalama yatak doluluk oranı yüzde 119'a ulaşmış durumda. Bu durum sağlık personeline baskı oluşturarak hasta güvenliğini riske atıyor. Gazze'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesindeki yatak doluluk oranı şimdiden yüzde 170'e ulaştı. Hastane ve çevresi aynı zamanda 50 bin yerinden edilmiş insanı da barındırıyor. Gazze ve şehrin kuzeyindeki 13 hastane (İsrail tarafından) tahliye talebiyle karşı karşıya. Diyaliz kapasitesinin büyük kısmı (yaklaşık yüzde 80'i) tahliye edilmesi istenen bölgede bulunuyor. Birinci derece sağlık hizmetleri veren tesislerin yüzde 64'ü kapalı durumda. Bu durum Gazze'yi ve şehrin kuzeyini orantısız şekilde etkiliyor."

DSÖ'nün tıbbi malzemelerini taşıyan 5 yardım tırının, 21 ve 22 Ekim'de Refah Sınır Kapısı üzerinden abluka altındaki Gazze Şeridi'ne geçiş yaptığını hatırlatan Jasarevic, yardım malzemelerinin 7 hastane ve Filistin Kızılayına teslim edildiğini belirtti.

Jasarevic, "DSÖ, Gazze'nin kuzeyine malzeme ulaştıran tek kuruluştur. DSÖ, 24 Ekim'de Gazze'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesine 51 palet hayat kurtarıcı ilaç, sağlık malzemesi ve cerrahi ekipman teslim etti. Sınırın Mısır tarafında DSÖ binlerce hastaya müdahalede kullanılmaya yetecek kadar ilaç ve tıbbi ekipman bulunduruyor." şeklinde bilgi verdi.

DSÖ Sözcüsü, İsrail'in Gazze'deki hastanelerinin tahliyesini talep etmesine ilişkin soruyu, "DSÖ, hastaların hayatlarını tehlikeye atmadan tahliyenin mümkün olmadığını yineliyor. Gazze'deki hastaneler, haftalardır aralıksız süren bombardımanlardaki yaralanmalar nedeniyle maksimum kapasiteyle çalışıyor. Hastaneler binlerce sivili da barındırırken, hasta sayısındaki hızlı artışı karşılayamıyor. İletişim kesintisi nedeniyle ambulanslar hastalara ulaşamıyor. Hastanelerdeki morglar dolu. Ölenlerin yarısından fazlası kadın ve çocuk." şeklinde yanıtladı.

Gazze'de İsrail'in 27 Ekim'de iletişim ağları ve interneti kesmesiyle bir süre meslektaşlarıyla iletişim kuramadıklarına dikkati çeken Jasarevic, 29 Ekim'de tekrardan iletişime geçebildiklerini ancak onların ve ailelerinin güvende olmadığının altını çizdi.

Jasarevic, Gazze'de hastanelerin hastalarla dolup taştığını belirterek, bölgeye daha fazla sağlık malzemesinin ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki kanser hastalarına yönelik tek hastane olan Türk-Filistin Dostluk Hastanesine dün akşam saldırı düzenlemişti.

Türk-Filistin Dostluk Hastanesi Müdürü Subhi Sukeyk, AA muhabirine, İsrail'in hedef aldığı Gazze'deki sağlık idaresine ait hastanede hasar meydana geldiğini söylemişti.

Gazze Şeridi'nde kanser hastalarının tedavi gördüğü tek hastane olan Türk-Filistin Dostluk Hastanesi, Filistin'in en büyük hastanelerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yaklaşık 34 bin 800 metrekarelik alan üzerine kurulu, 3 katlı ve 180 yatak kapasiteli, Türkiye'nin yaptırdığı hastanenin inşaatı 2017'de tamamlanmıştı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e kapsamlı saldırı başlattı.

İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava saldırılarına başladı.

İsrailli yetkililer, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315'i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Gazze'de el-Kassam Tugayları'nın elinde 240 İsrailli esir olduğunu kaydetti.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 3 bin 457'si çocuk, 2 bin 136'sı kadın olmak üzere 8 bin 306 Filistinlinin öldürüldüğünü, 21 bin 48 kişinin yaralandığını bildirdi.

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında ise 124 Filistinli öldü, yaklaşık 2 bin Filistinli yaralandı.

İsrail bombardımanında Gazze'de 35, Lübnan'da 1 gazeteci yaşamını yitirdi.

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri durma noktasına geldi.

İsrail ordusu, 26 Ekim’de karadan sınırlı operasyonları genişletmeye başlayıp hava saldırının dozunu daha da artırdı.

Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusu tarafından hedef gösterildi.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda şu ana kadar 48 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.

Muhabir: Muhammet İkbal Arslan