İSTANBUL (AA) - Hatay'ın İskenderun ilçesindeki evleri depremde kısmen yıkılan annenin otizmli çocuğu için sosyal medyadan yaptığı çağrıya karşılık veren bir hayırsever, İstanbul'daki evini depremzede aileye tahsis etti.
Asrın felaketi olarak nitelenen, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlere İskenderun'da yakalanan Parkinson hastası Zeliha Erik, 1,5 ve 13 yaşındaki kızlarını evlerinden zorlukla çıkarırken 10 yaşındaki oğlu otizmli Muhammed'in kaldığı odada çökmeler meydana geldi.
Ağır hasar gören evlerinden kurtulmayı başaran anne Erik, komşularının da yardımıyla oğlunu buradan çıkardı.
Demir-çelik sektöründe çalışan ve deprem olduğunda mesaide olan baba Hasan Erik, yaklaşık 1 saat sonra buluştuğu ailesiyle geceyi sokakta geçirmek zorunda kaldı.
Depremle psikolojisi iyice bozulan ve hırçınlaşan otizmli çocuğuyla çadırda daha fazla kalamayacağını anlayan anne, sosyal medyada yer alan "Otizmin Mavisi" sayfası üzerinden yardım çağrısı yaptı.
Bu çağrıya karşılık veren, isminin açıklanmasını istemeyen hayırsever, depremzede aileye kendilerinin oturmadığı boş bir evini verdi.
Zeliha Erik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem anında eşinin gece vardiyasında işte olduğunu söyledi.
Evin sallanmasıyla birlikte ilk etapta iki kızıyla kapıya yöneldiklerini belirten Erik, otizmli çocuklarının evden çıkışını önlemek için geceleri kapılarının kilitli olduğunu, anahtarı da bir yere kaldırdıklarından dolayı kapıyı açamadıklarını dile getirdi.
Birinci katta oturdukları için kızlarını camdan çıkarttığını anlatan Erik, "O sırada Muhammed'in odası patladı. Camdan çıkarak yalvardım, insanlardan yardım istedim. Geriye dönerek Muhammed'in odasına yöneldiğimde düşen molozlar onu uyandırmıştı. Pencereden indirmek istediğimde bunu istemedi. Kapıyı açtığımızda binada çökmeler yaşandı. Bir hışımla dışarı çıktık." dedi.
"Çocuğumun yaşam alanı gitti"Anne Erik, depremden sonra hırçınlaşmaya başlayan oğlunun özel durumundan dolayı çadırlarda kalma şansının olmadığını gördüğünü ifade etti.
Bu süreçte çocuğunu hiçbir yerde tutamayacağını anladığını dile getiren Erik, "Oyalansın diye dolaştırmaya başladık. Daha sonra aklıma sosyal medyada yer alan 'Otizmin Mavisi' isimli sayfa geldi. Buraya yazarak çocuğumun durumunu anlattım. Depremde evimi kaybetmedim ancak çocuğumun yaşam alanı gitti. Bizi en çok etkileyen bu oldu. Çocuk oraya alışmıştı, her şeyini biliyordu." diye konuştu.
Erik, sosyal medya üzerinden yaptığı çağrı üzerine sayfanın yöneticisi Elif Kurtulmuş'un kendisiyle iletişime geçtiğini, böylece İstanbul'a geliş süreçlerinin başladığını anlattı.
Geldikleri evin ilk başta boş olduğunu söyleyen Erik, ev sahiplerinin ve hayırseverlerinin kısa süre içinde eşya getirip eksikliklerini giderdiklerini kaydetti.
"Bizi sadece bizim gibi yaşantısı olanlar anlıyor"Zeliha Erik, ismini açıklamak istemeyen ev sahiplerinin otizmli çocuğu olduğu için kendileriyle empati kurduğunu ve çok ilgilendiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Ev sahibimiz burayı kiraya vererek 8-9 bin lira kazanabilirdi ama bu evi bize bedelsiz verdi. Ev sahibimiz ve Elif Hanım olmasaydı buraya gelemezdik. Buraya gelmemizde en büyük etken, çocuğumuzun eğitim alması. Bu bağlamda herkesten destek bekliyoruz. Çocuğumuz mağdur. Bizi sadece bizim gibi yaşantısı olanlar anlıyor."
Kendilerine destek olanlara teşekkür eden Erik, haftada 2 gün eğitim görmeye başladıktan sonra hırçınlıkları azalan çocuklarının haftada 5 gün eğitim almasını istediklerini söyledi.
Oğlunun eğitimi için istekte bulunduBaba Hasan Erik ise otizmli çocuğunun eğitimi için ailesiyle İstanbul'a geldiklerini söyledi.
Deprem bölgesinde sıkıntılı günler geçirdiklerini dile getiren Erik, "Çocuğumuzun 'deprem' diyerek dışarı çıktığı, içeri koyamadığımız, kafasını vurduğu zamanlar oldu. Bir hayırsever evini tahsis etti, bir hayırsever de eşyaları organize ederek gönderdi." dedi.
Erik, eşinin sosyal medyadaki çağrısından sonradan haberinin olduğunu kaydetti.
Oğlunun İstanbul'da aldığı 2 günlük eğitimle toparlamaya başladığını anlatan Erik, bunun 5 güne çıkarılması halinde çocuklarını kazanma ihtimallerinin daha da artacağını sözlerine ekledi.
Muhabir: Mehmet Yusuf Melikoğlu
