Genel

Iraklı uzmanlara göre, tüm tarafların olmadığı bir yerel yönetim Kerkük'teki durumu daha karmaşık hale getirir

Iraklı uzmanlar, Kerkük'te tüm bileşenlerin temsil edilmediği bir yerel yönetimin kentin durumunu daha karmaşık hale getireceğini belirtiyor.

BAĞDAT/ERBIL (AA) - AA muhabirine konuşan uzmanlar, Türkmenler ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyeleriyle bir kısım Arap üyenin boykot ettiği ve Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) girişimleriyle gerçekleştirilen Kerkük Valilik seçimlerini değerlendirdi.

Iraklı siyasi uzman Kazım Yaver, "Kerkük Valisi ve İl Meclis Başkanı'nı seçmek için 10 Ağustos'ta yapılan toplantıya çok fazla tepki var. Zira İl Meclisleri yasasının 13. maddesinin 4. fıkrasına göre, yapılacak toplantıya Kürt, Arap, Türkmen tüm siyasi tarafların katılım sağlaması gerekiyor. Valilikteki makamlar da bu taraflar arasında bölüşülmelidir. Bağdat'ta 10 Ağustos'ta yapılan toplantıda İl Meclis Başkanı ile Valinin aynı anda seçildiğini görüyoruz. Bu iki makamın birlikte seçilmesi yasada yer almıyor. İl Meclisleri yasasına göre, Valinin yapılacak ilk toplantıdan sonra 30 gün içinde seçilmesi gerekiyor. İl Meclis Başkanı ise ilk toplantıda seçilir." dedi.

Kerkük'teki toplantının Bağdat'ta yapılmasını gerekli kılacak hiçbir güvenlik sorunu olmadığını vurgulayan Yaver, Bağdat'ta yapılan Kerkük İl Meclisi toplantısının yasal olmadığını belirtti.

"Federal Mahkeme'nin Kerkük İl Meclisi toplantısını iptal edeceğini düşünüyorum"

Yaver, Bağdat'ta yapılan Kerkük İl Meclisi toplantısının Yüksek Federal Mahkeme tarafından reddedilmesi için birçok neden olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Kerkük'teki sorun şu an daha da derinleşmiş durumda. Çünkü KYB ve bazı Arap partileri, kapalı kapıların ardında Kerkük'teki makamları bölüşmüşler. O nedenle Federal Mahkeme'nin Bağdat'ta yapılan Kerkük İl Meclisi toplantısını iptal edeceğini düşünüyorum. KDP, Irak Türkmen Cephesi (ITC) ve Arapların bir bölümü Kerkük'te yapılan seçime zaten karşı çıkıyor. Çözüm, Federal Mahkeme'nin bu seçimi iptal etmesidir. Çünkü bu toplantı İl Meclisleri yasasını ihlal etmiştir. Ayrıca Kerkük'ün özel durumu da dikkate alınmalıdır. Kerkük'ün istikrarı IKBY, Irak ve bölge için önemlidir. Yapılan seçim Federal Mahkeme tarafından reddedilmezse Kerkük'teki durum daha da karmaşık hale gelir. Kentte siyasi ve ekonomik sorunlar çıkar."

"Türkmenlerin dışlanması Kerkük'te karışıklık ve istikrarsızlığa yol açar"

Iraklı siyasi uzman Kenan Haylani de İl Meclisleri yasasının Kerkük yerel yönetiminde uzlaşıyı esas aldığını ve hiçbir tarafın süreç dışında tutulamayacağını ifade etti.

Irak Başbakanı'nın Kerkük yerel yönetiminin oluşturulması için sürece müdahale ettiğini ve 11 Ağustos'a kadar süre tanıdığını belirten Haylani, ancak siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle tarafların bir çözüme ulaşamadığını ve söz konusu sürenin dolması beklenmeksizin 10 Ağustos'ta Bağdat'taki toplantının gerçekleştirildiğini söyledi.

Haylani, şunları kaydetti:

"Yasal açıdan İl Meclisi toplantısı kent dışında yapılacaksa bu karar özel bir toplantıda karar oy birliğiyle alınmalıdır. Takip ettiğim kadarıyla oy birliğiyle böyle bir karar alınmadı. O yüzden Bağdat'ta yapılan toplantı yasal değildir. Kerkük'te yerel yönetim herkesin temsil edildiği sisteme göre olmalıdır. Buna göre makamlar Türkmenler, Kürtler ve Araplar arasında yüzde 32 esasına göre dağıtılır, yüzde 4 de Asuri ve Kildanilere verilir. Bu, 2007'de kabul gören bir anlaşmadır. Ancak Federal Mahkeme 2013'te bu anlaşmayı iptal etti ve Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi."

Yaşananların Kerkük'ün çıkarına hizmet etmediğini dile getiren Haylani, bu seçimin kötü bir başlangıç olduğunu, yapılanların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini aksi takdirde Kerkük'ün geleceğinin istikrarsız olacağını söyledi.

Haylani, KDP'nin Kerkük'te 2 sandalyesi olsa da Irak ve IKBY'deki etkisinin dikkate alınması gerektiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"KDP, Irak hükümetinin önemli bir bileşeni ve IKBY'deki hükümeti elinde bulunduran güç. Türkmenler de Kerkük'te 2 sandalyeye sahip ancak Irak'ta özellikle de Kerkük'te önemli ve etkin bir unsur. Kerkük'te Türkmenlerin dışlanması kentte karışıklık ve istikrarsızlığın oluşmasına yol açar. O nedenle Kerkük yerel yönetiminde hiçbir taraf dışlanamaz. Kerkük'teki valilik seçimleri bir süre daha ertelenseydi alelacele yapılan toplantıdan daha iyi olurdu. Görev dağılımına baktığımızda taraflar arasında ayrımcılık yapıldığını görüyoruz. O yüzden Kerkük halkının bu seçimi memnuniyetle karşılayacağını düşünmüyorum. Yapılan seçimde uzlaşı esas alınmadığı için yasal açıdan sorun oluşmuştur. O yüzden yerel yönetiminin oluşturulması sürecinin tekrar gözden geçirileceğini düşünüyorum."

Ne olmuştu?

Kerkük Vilayet Meclisinin, 5 Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), 3 Arap ve 1 Hristiyan üyesi 10 Ağustos'ta Bağdat'ta bir otelde toplanarak valilik ve meclis başkanlığı için oylama yapmıştı.

Oylamaya katılanlar, KYB'li Rebvar Taha'nın valiliğine, Arap üye Muhammed Hafız'ın da meclis başkanlığına destek vermişti.

KYB'den yapılan açıklamada valilik görevine Taha'nın seçildiği iddia edilmişti.

Kerkük Meclisindeki Türkmen, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) üyeleri ve 3 Arap üye oylamayı boykot ederek toplantıya katılmamıştı.

Irak Türkmen Cephesi (ITC), söz konusu toplantının yasal olmadığını ifade ederek, iptali için Yüksek Federal Mahkeme'ye başvurmuştu.

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Türkmen ve Arapların itirazlarına rağmen Rebvar Taha'ya kendisini Kerkük Valisi olarak atayan Cumhuriyet Kararnamesini teslim etmişti.

Taha, itirazlara rağmen Kerkük Valiliğine giderek görevine başladığını duyurmuştu.


Muhabir: Haydar Karaalp,Zana Natık Kerem