HATAY (AA) - Artçı sarsıntıların devam ettiği ilçede, Meydan Mahallesi'nde bir binada yaşayan Çiçek çifti ile iki çocuğu, yıkıcı depremlerin meydana geldiği 6 Şubat'tan sonra evlerine giremedi.
Aile, yapılan ön incelemede az hasarlı olduğu tespit edilen, dış görünümden de herhangi bir çatlak gözlenmeyen iki katlı müstakil evlerinin karşısındaki boş arsaya yerleşti.
Çocuklarını İstanbul'daki yakınlarının yanına gönderen Ercan ve Filiz Çiçek çifti, Türk Kızılay tarafından verilen çadırda barınıyor.
Çift, elektrik ihtiyaçlarını ise evlerinden çektikleri kablolarla karşılıyor.
Ercan Çiçek, AA muhabirine, evlerinde fazla bir hasar bulunmadığını ancak tedirgin oldukları için eve girmediklerini, kurdukları çadırda kaldıklarını söyledi.
Deprem gecesini bir daha yaşamamayı dileyen Çiçek, "Biz yatıyorduk, evin sarsıntısına uyandık. Baktık ev başımıza yıkılacak, önce çöktük hemen. Kızımı sardım. Durunca hemen kaçtık dışarı. 3-4 gün arabanın içinde yattık." dedi.
Çiçek, depremin ardından bölgeye gelen bazı kuruluşlara başvurduklarını, bunun üzerine kendilerine çadır verildiğini söyledi.
Çadırda daha ne kadar kalacaklarını bilemediklerini anlatan Çiçek, "Korkuyoruz, tedirginiz. Halen sarsıntılar oluyor. Herhangi bir can kaybımız yok evimizde ama akrabalarımızın çoğu öldü. Yapacak bir şey yok burada bekliyoruz. Bilirkişiler ne zaman evlerimize girmemizi söylerse o zaman gireceğiz." ifadesini kullandı.
"Bütün komşularımız mahalleyi terk etti gitti"Filiz Çiçek ise yaşadığı travmayı unutamadığını vurguladı.
Depreme derin uykuda yakalandıklarını anlatan Çiçek, şunları kaydetti:
"Çok şiddetli bir gürültüyle evin sağa sola gittiğini gördük. Fırladım yataktan. Eşim kalktı, kızımın yanına koştu. Nasıl anlatsam bilmiyorum kapılar bile duvarlara vurdu. Dışarı kendimizi zor attık. O gece dışarı çıkabileceğimizi asla düşünemedik. O korkuyla kesinlikle içeri giremiyorum. Bu binalar neredeyse 50 yıllık. Bütün komşularımız mahalleyi terk etti gitti. Şu an 2-3 aileyiz burada."
Çiçek, "Bu korku üzerimden gidene kadar evime girmeyi düşünmüyorum. Yaşam alanımız şu anda burası." ifadesini kullandı.
Muhabir: Başak Akbulut Yazar