GAZZE (AA) - Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 427 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği "3 katliamda" 32 kişinin hayatını kaybettiği, 95 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 44 bin 580'e, yaralı sayısının da 105 bin 739'a yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya halkını göçe zorluyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Filistinliler, İsrail ordusunun iki aydır bölgeye düzenlediği bombardımana ve açlığa dayandı. İsrail ordusunun bölgeden ayrılma tehditlerine uymayan Filistinlilerden binlercesi, daha sonra yaşadıkları zulüm nedeniyle bölgeden ayrılmaya başladı.

Beldeden çıkmak isteyen Filistinliler, İsrail ordusunun kurduğu kontrol noktasından geçerken 18 yaş üstü genç erkekler alıkonularak soruşturmaya götürülürken, kadınlar ve çocuklar ise 10 kilometrelik bir mesafe katederek Gazze kentine geçiyor.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 60 günü aşkın süredir gerçekleştirdiği katliamlar sonucu 3 bin 700'den fazla kişi öldü ya da kayboldu, 10 bin kişi yaralandı ve 1750 kişi de alıkonuldu.

Görgü tanıklarına göre, İsrail ordusu, çarşamba günü "Quadcopter" dronlara yerleştirilen hoparlörler aracılığıyla Filistinlileri yerinden edilmiş kişilerin barındığı Ebu Temmam Okullarını derhal boşaltmaları konusunda tehdit etti.

Okullarda bulunan binlerce kişi, İsrail saldırı tehdidi altında okulları boşaltmaya başladı. Bu da Filistinliler arasında paniğe ve korkuya yol açtı.

Zorla göç yolunda çekilen sıkıntılar

AA muhabirine konuşan 4 çocuğuyla Gazze kentine göç eden Amine Hüseyin, "İsrail ordusunun soruşturması altında erkeklerimizi arkamızda bırakarak zorla beldeden çıktık. İsrail tankları etrafımızı sardıktan, barınma merkezlerine ve çevredeki evlere yönelik bombardımanlarını artırdıktan sonra göç etmek zorunda kaldık." dedi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kalanların çoğunun, son günlerde yerinden edilenler için son çare olan Beyt Lahiya beldesindeki Ebu Temmam Okullarına toplandığını aktaran Hüseyin, "İsrail ordusu, insanların bu okullarda toplanmasından yararlanarak gece onlara doğru ilerledi ve çarşamba günü sabahı şafak vakti onları göçe zorladı." ifadelerini kullandı.

Alıkoymalar ve korkutmalar

Ailesiyle birlikte Beyt Lahiya'dan Gazze kentine gelen İman Mısri, sığınma merkezi yakınındaki evlerinden istemeyerek, kerhen ayrıldıklarını söyledi.

Mısri, İsrail ordusunun babası ve üç kardeşini alıkoyduğunu; sorguladığını, şu ana kadar onlara ilişkin herhangi bir bilgi alamadıklarını ifade etti.

Annesi ve kız kardeşleriyle babası ve erkek kardeşlerinin akıbeti konusunda çok endişeli olduklarını anlatan Mısri, zorla yerinden edilmiş yüzlerce insanla birlikte bir süredir alıkonulduklarını ve henüz bir haber alamadıklarını kaydetti.

Mısri, "İsrail askerleri, zorunlu tutulduğumuz göç yolunda kadın ve çocukları iki saat kadar alıkoydu. Askerler, korkutmak için bize hakaret etti, havaya ateş açtı." dedi.

İsrail askerlerinin daha sonra ayrılmalarına izin verdiklerini belirten Mısri, şartların çok zor; yolun kötü olduğunu, herkesin üzüntü ve korkudan ağladığını dile getirdi.

Açlık, susuzluk ve zorunlu göç

Neğam Besyuni ise 8 kişilik ailesinin 60 gün boyunca zorla yerlerinden edilmeyi reddettiğini; bir barınma merkezinden diğerine geçtiklerini, açlık ve susuzluk yaşadıklarını anlattı.

Fakat İsrail askerleri babasını ve erkek çocuklarını alıkoyduktan, bilinmeyen bir yere götürdükten sonra göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Besyuni, "Kuşatma günleri çetindi, su ve yiyecek sıkıntısı çekiyorduk, açlıktan öleceğimizden korkuyorduk." diye konuştu.

Besyuni, tüm bunlara rağmen direnmeye karar verdiklerini, fakat son iki günde yaşananların dayanılmaz olduğunu, saldırıların her zamankinden daha da tehlikeli bir hal aldığını aktardı.

"Bombalama, ateş açma ve araç kuşatması altında ayrılmak zorunda kaldık" diyen Besyuni, "İnsanlık iddiasında bulunan İsrail ordusu, uluslararası kanunları hiçe sayarak yollarına çıkan insanları, zorla yerinden ettiği Filistinlileri, aşağılıyor, kadınlara hakaret ediyor, erkeklere saldırıyor." şeklinde konuştu.

Besyuni, dünyaya "İsrail ordusunun eylemleri karşısında harekete geçme, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Filistinlilere karşı uyguladığı öldürme ve suç eylemlerini durdurma" çağrısında bulundu.

Halep'te binlerce kişi, Syria Relief tarafından düzenlenen konsere katıldı Halep'te binlerce kişi, Syria Relief tarafından düzenlenen konsere katıldı
İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı

İsrail ordusu, 6 Ekim'de başta Cibaliya Mülteci Kampı olmak üzere Gazze'nin kuzeyine yeniden kara saldırısı başlattı.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, saldırıların başlamasından bir gün sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak, boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze'nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme çağrısı yapan Adraee'nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ilişkin "generallerin planına" benzerliği dikkati çekmişti.

Söz konusu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngörüyor. Bu durumda silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanması, bölgeyi terk etmeyen veya terk edemeyen Filistinlilere de "düşman unsur olarak muamele edilmesini" içeriyor.

DSÖ'nün Ekim 2023'ten bu yana Gazze'deki 278 misyonundan yüzde 58'i engellendi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısına çevrim içi katılarak değerlendirmelerde bulundu.

İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyine yönelik kara saldırılarının devam ettiğini ve bunun sağlık hizmetlerine erişimi engellediğini kaydeden Peeperkorn, "Kemal Advan, El-Avde ve Endonezya Hastanelerine erişim ciddi şekilde kısıtlanmış durumda. Kritik tıbbi malzeme, yakıt ve kan ünitesinde kıtlık yaşandığı bildiriliyor." dedi.

Kemal Advan Hastanesi'ne yönelik saldırıların devam ettiğini belirten Peeperkorn, dün hedef alınan bu hastanede 16 yaşında bir çocuğun öldüğünün ve 12 kişinin ise yaralandığının bildirildiğini aktardı.

Peeperkorn, DSÖ'nün Gazze'deki misyonlarının İsrail'in saldırılarından ve müdahalelerinden ciddi manada etkilendiğine işaret ederek "Ekim 2023-4 Aralık 2024 döneminde Gazze'de DSÖ öncülüğünde planlanan 273 misyonun yüzde 58'i reddedildi, iptal edildi veya engellendi. Gazze'nin kuzeyinde daha da az misyon tamamlandı." dedi.

DSÖ'nün Gazze'den tıbbi tahliyeleri desteklemeye devam ettiğinin altını çizen Peeperkorn, "7 Ekim 2023'ten bu yana 5 bin 325 hasta Gazze dışına tahliye edildi. Bunlardan 4 bin 947'si, 7 Mayıs'tan önce (İsrail tarafından kapatılmadan) Refah Sınır Kapısı üzerinden tahliye edildi ve bunların arasında 4 bin 43 çocuk da vardı." ifadelerini kullandı.

Gazze genelinde en az 12 bin hastanın hayatta kalabilmesi için hala tıbbi tahliyeye ihtiyacı olduğunun altını çizen Peeperkorn, İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlayan saldırılarından önce Gazze'de her gün yaklaşık 100 hastanın özel tedavi almak için tahliye edildiğini hatırlattı.

Peeperkorn, "7 Ekim 2023'ten 6 Aralık 2024'e kadar 591'i Gazze'de ve 658'i Batı Şeria'da olmak üzere, sağlık hizmetlerine yönelik 1249'dan fazla saldırı doğruladık." dedi.

AA muhabirinin, "İsrail ordusu, Gazze'nin El-Mavasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları hedef alıyor. Bunun sonucunda çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Sizce bu insanlar kış şartlarında çadırları dahi vurulurken nasıl hayatta kalabilir?" sorusunu yanıtlayan Peeperkorn, çadırların durumu ve mevcut şartları konusunda çok endişeli olduklarını söyledi.

Peeperkorn, Gazze'de kış mevsimi için yeterli hazırlık yapılmamasının da tedirgin edici olduğunu kaydederek, ateşkes ve insani yardım çalışanlarının görevlerini gerektiği gibi gerçekleştirmesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.


Muhabir: Ekip

Kaynak: aa