ŞAM (AA) - Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Suriye'de tarih boyunca çok sayıda Yahudi yaşadı.

2. yüzyılın ortalarında Suriye'deki Yahudi nüfusu, büyük oranda azalmaya başladı.

Hafız Esed döneminde ise Yahudilerin neredeyse tamamı 1992'de ülkeden ayrılmak zorunda kaldı, bir kısmının ülkedeki mal varlıklarına el konuldu.

Suriye'de bundan 30-35 yıl önce yaklaşık 5 bin Yahudi'nin yaşadığı tahmin ediliyordu ancak bugün bu sayının 10'un altına düştüğü belirtiliyor.

Yahudilerin büyük bir kısmı Şam'ın eski mahallerinde yaşıyordu.

8 Aralık 2024'te Baas rejiminin yıkılmasının ardından, 1992'de zorla göç ettirildikten sonra 18 Şubat'ta, 33 yıl sonra Şam'a gelen Yahudi haham Yusuf Hamra gibi birçok Suriyeli Yahudi'nin de yıllar sonra memleketlerine ziyarette bulunacakları tahmin ediliyor.

"Suriye halkının bir parçasıyım" mesajı

AA ekibi, hala Şam'da yaşayan Suriyeli Yahudilerle görüştü.

Gümüşhane'de iki çocuk annesi üniversite hayaline 32 yıl sonra kavuştu Gümüşhane'de iki çocuk annesi üniversite hayaline 32 yıl sonra kavuştu

Suriye'deki Yahudi topluluğunun lideri Bahur Chamntoub, aile bireylerinin 1992'de ABD ve İsrail'e göç ettiğini ve o günden bu yana Şam'da yalnız yaşadığını söyledi.

Chamntoub, "(Sokakta yürürken) Burası çocukluğumun geçtiği yer. Şam'ı ve Suriye'yi seviyorum. Burada beraber yaşıyoruz, dinler arasında ayrım yok. Çok şükür, durumlar iyi. Herhangi bir azınlık veya mezheplerle sorunum yok, Suriye halkının bir parçasıyım. Çok şükür, her şey iyi ve çok seviliyorum. Bu yüzden göç etmedim." diye konuştu.

Baas rejiminin baskıları ve yeni dönemde değişen yaşam

Suriye'de Baas rejimi dönemine de tanıklık eden Chamntoub, "1970'lerde Hafız Esed döneminde Yahudilere baskı vardı. Seyahat etme ve mal edinme hakları yoktu. O dönem Yahudilerle konuşmak yasaktı. Kimlik kartlarımıza kalın ve kırmızı harflerle 'Musevi' ibaresi yazılırdı." ifadelerini kullandı.

1980'lerde ise yurt dışına çıkmalarının yasaklandığını anlatan Chamntoub, "ABD, 1990'larda Hafız Esed ile anlaşma yaptı. Bu anlaşmayla ülkeden çıkmak isteyenlerin önü açıldı. Yahudiler, tıpkı bir kafesteymiş gibiydi, kapı açılınca uçtular. Yahudilerin bir kısmı ev ve iş yerlerini bırakıp gitti, bir kısmı ise taşınmazlarını sattı." diye konuştu.

Chamntoub, bundan 33 yıl önceki göçten sonra Suriye'de yaklaşık 30 kişi kaldıklarını ve bugün bu sayının 3'ü kadın olmak üzere 7'ye düştüğünü söyledi.

Devrik rejim döneminde maruz kaldıkları baskılarla ilgili Chamntoub, şunları kaydetti:

"Eskiden gençken bir kızla konuştuğumda o kızı 'Filistin' adlı güvenlik şubesine sorguya alırlardı. Ayrıca bundan (rejim) 4 yıl önce 3 arkadaşımı bizle konuştukları için 3 ay tutukladılar. Eskiden yabancılarla konuşmak yasaktı, şu anda ise istediğinle görüşebiliyorsun. Rejim döneminde Yahudiler baskı altındaydı. Gençlerimiz bu ülkeden kaçtı."

Baas rejiminin yıkılmasının ardından tüm Suriyelilerin olduğu gibi kendi hayatlarının da değiştiğinin altını çizen Chamntoub, "Daha fazla özgürlük var. Rahat konuşabiliyoruz. Sokakta yürürken artık ne bizi durduran kontrol noktası var ne de bizi ziyaret eden istihbarat servisi var. Tek kelimeyle kendimi özgür hissediyorum. Şu an durumlar eskiye göre daha iyi." ifadelerini kullandı.

Geçmişe özlem

Yaşadığı Bab Tuma bölgesinde herkes tarafından tanındığını ve sevildiğini belirten Chamntoub ancak evinin kapsını her açtığında hüzünlendiğini dile getirdi.

Ailesinin Şam'a dönmesini temenni eden Chamntoub, "Ancak şu durumda nasıl dönsünler ki? Evler onarım istiyor. Bir de ABD'yi bırakıp gelmezler, Şam'da elektrik ve su yok." dedi.

Okulu bıraktıktan sonra terziliğe başladığını ve daha sonra iş yeri açtığını anlatan Chamntoub, ayrıca kuyumculuk ve emlakçılık da yaptığını kaydetti.

Chamntoub, "Eskiden burada aileydik, bir aradaydık, sohbet ederdik. Yemek yapılırdı. Şu an ise bir başımayım. Kendim pişiriyorum, bulaşıkları ben yıkıyorum. Alıştım bu duruma." dedi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları ve toprak işgali

İsrail'in, Suriye topraklarını işgalini de değerlendiren Chamntoub, "(İsrail) İllaki çekilecek. Bu yaptıkları yanlış. ABD ve Avrupa bunların yanında olduğu için (İsrail) kimseye kulak asmıyorlar." diye konuştu.

İsrail'in kendilerini temsil edip etmediği soru üzerine Chamntoub, "Hayır, onlar ayrı, biz ayrıyız. Onlar İsrailli, biz Suriyeliyiz." yanıtını verdi.

"İşlerimizi yürütmek için burada kaldım"

Şam'da kapalı çarşıda antika dükkanı bulunan Yahudi Selim Debdub da 1992'deki göçle ailesinden ayrı kaldı.

1970'te Şam'da doğan Debdub, "İşlerimizi yürütmek için burada kaldım. İşlerden dolayı sık sık seyahat ediyorum, bu vesileyle de ABD'deki ailemi görüyorum. Çok şükür, durumlarımız çok iyi. Burada ayrımcılık yok, herkes birbirini seviyor." dedi.

Rejimin yıkılmasının ardından birçok Yahudi ailenin Suriye'yi ziyaret edeceğinin söylendiğini aktaran Debdub, şunları kaydetti:

"1992 öncesi Şam'da bizim topluluğun sayısı 4 bin civarıydı. Haham vardı, tüccarlar buradaydı yani herkes buradaydı ancak 1992'de herkes göç etti. Buradan göç edenlerin bir kısmının taşınmazları halen duruyor ancak bazılarınınki ise çalındı. Malları çalınan birçok isim var. (Çalanların) Bazıları rejimle bağlantılı. Sahte belgeler düzenlenerek mallarına el konuldu."

Debdub, Yahudilerin tekrar gelip Suriye'ye yerleşmesine olasılık vermediğini vurguladı.

"Topluluğumu, ailemi, kardeşlerimi özlüyorum"

İbadet yerlerinin açılmasını temenni eden Debdub, "Burada sinagogumuz var, bazen topluluk başkanı gelip ibadet yerini açıp 2-3 kişi toplanıyorlar ancak ayinler yok. Topluluğumu, ailemi, kardeşlerimi özlüyorum." ifadelerini kullandı.

Toplumun tüm kesimleriyle iyi ilişkilere sahip olduğunu kaydeden Debdub, "Elhamdülillah, burada yabancılık hissetmiyoruz, hepimiz kardeşiz." diye konuştu.

Dükkanına gelenlerin Yahudi olduğunu öğrenince şaşkınlık yaşadıklarını dile getiren Debdub, "Eskiden güvenlik açısından birtakım zorluklar vardı. (Güvenlik güçlerince) Sürekli takip ediliyorduk. Sürekli korku vardı. Elhamdülillah, artık korku yok. İnşallah gelecek güzel olacak, halklar arasında barış olsun." diye konuştu.

Ticaretin geleceğinin de güzel olmasını temenni eden Debdub, "Burası (antika dükkanı), 1980'den bu yana aileme ait. Ailem göç ettikten sonra ben işletiyorum." dedi.

Debdub, "(Göç eden Şam Yahudileri) Şu an çok mutlular, burayı ziyaret edip eski günleri anmak istiyorlar. Bizim topluluğun adetlerinden aile yapısına önem verilirdi. Her gün ibadet yerine giderdik." ifadelerini kullandı.


Muhabir: Ethem Emre Özcan,Ahmet Karaahmet

Kaynak: aa