BEYRUT (AA) - Lübnan'ın güneyindeki Marcayun ilçesine bağlı Sarada beldesinde, İsrail saldırıları nedeniyle aylarca zorla yerinden edilen Lübnanlılar, 18 Şubat sonrasında yaşadıkları bölgeye döndü.
Çoğunluğu Hristiyan olan kasaba sakinleri, İsrail ordusunun evlerine ve mülklerine verdiği büyük zarar karşısında şaşkınlığa uğrarken, kasabanın kilisesi ve eski zeytin ağaçları dahil her şeye zarar verilmesinin üzüntüsünü yaşadılar.
Sarada beldesi sakinleri, AA muhabirine, İsrail ordusunun aylarca süren işgali sonrasında beldelerindeki sistemli ve kasıtlı yıkımı anlattı.
Tahrip ve kundaklamaBölge sakinlerinden 60 yaşındaki George Cabur, İsrail ordusunun Sarada'da yaptığı yıkımdan duyduğu öfkeyi dile getirdi.
Cabur, "İsrail, savaş sırasında askerlerinin kaldığı evimizi yaktı. Kendilerine topçu mevzisi yapmak için buldozerle tarlamızı yok etti." dedi.
İsraillilerin yollarına çıkan her şeyi yıktığını belirten Cabur, askerlerin 70-80 yıllık zeytin ağaçlarını bile söktüğünü söyledi.
Cabur, "İsrail beldedeki evlerin çoğunu yıktı, St. John Kilisesi ve rahibin evi de onların elinden kurtulamadı. Evler içinde yaşamak ya da restore etmeye uygun değil." diye konuştu.
İsrail askerlerinin bölgedeki yıkım ve kundaklaması sonrası gözleri dolan 57 yaşındaki Samiye Cabur, "Biz barışçıl insanlarız, evlerimizi yıkıp mahvetmeleri için onlara ne yaptık?" diyerek tepkisini gösterdi.
Cabur, Lübnan'ın Sarada beldesini "afet bölgesi" ilan etmesi yönünde çağrıda bulunarak, belde halkına yardım eli uzatılmasını istedi.
"İsrail, bizi Hamamis Tepesi'nden izliyor"İsrail ordusu, büyük tahribata yol açtığı Sarada beldesinin yanı başındaki Hamamis Tepesi'nde konuşlanarak bölge halkının topraklarını işgale ve onlara yönelik tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Hamamis Tepesi, sınırın İsrail tarafındaki Metula ve Kiryat Şimona yerleşim birimlerine, Lübnan tarafında ise Mercayun ilçesinin Hiyam ve Kefr Killa beldelerine bakan stratejik konumuyla dikkati çekiyor.
Samiye Cabur, "Enkazları kaldıramıyoruz hatta yıkılan evlerimize bile yaklaşamıyoruz. İsrail ordusu, Hamamis Tepesi'nde konuşlanmış durumda ve gözetim altındayız. Her an hedef alınmaktan korkuyoruz." diyerek endişesini dile getirdi.
İsrail yapıları ve insanları yok ettiZeytin bahçesi büyük zarar gören 75 yaşındaki Zeki Ebu Ferhat ise tahribatın yol açtığı durumdan duyduğu hüznü dile getirdi.
Ebu Ferhat, "İsrail askerleri zeytin ağaçlarını söküp götürdü, geriye tek bir zeytin ağacı bile kalmadı. Bazıları 60 yaşındaydı. İsrail, taş üstünde taş bırakmadı. Artık evimiz yok. Beldede 4-5 ev kalmış. Bir ömür boyu verdiğimiz çabalar boşa gitti." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Lübnan'ın güneyinden çekilme süreciLübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024'te ateşkese varılmıştı.
Ateşkes kapsamında İsrail ordusunun 60 gün içinde Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği noktalardan çekilmesi gerekiyordu. Ancak İsrail, Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde kontrolü tam olarak ele almadığını ileri sürerek işgal süresini 18 Şubat'a kadar uzatmıştı.
İsrail ordusunun çekildiği 11 bölgede 19 Şubat'ta Lübnan askerleri konuşlanırken, İsrail sınır hattındaki 5 noktada işgalin devam edeceği yönünde açıklama yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) ise İsrail'in Lübnan'dan çekilme sürecini geciktirdiğini açıklayarak, ateşkes anlaşması ve BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı gereği İsrail'in ülkenin güneyinden tamamen çekilmesi gerektiğini bildirdi.
Muhabir: Çağrı Koşak
