MOSKOVA (AA) - Kerç Boğazı'nda fırtına nedeniyle 15 Aralık 2024'te ayrı ayrı kazalara karışan, Rusya'ya ait "Volgoneft-212" ve "Volgoneft-239" tanker gemilerinin hasar görmesi sonucu petrol sızıntısı yaşandı.

Tankerlerden toplam 4 bin ton petrolün denize sızdığı tahmin edilirken, Rusya Acil Durumlar Bakanlığı federal seviyede acil durum ilan etti.

Çok sayıda yetkili ve gönüllü, petrolün temizlenmesi için çalışma yürütürken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, sızan petrolün, ülkenin bazı sahil kentlerinde yol açtığı kirliliği "son yılların en büyük çevre tehlikelerinden biri" şeklinde tanımladı ve zararın asgari düzeye indirilmesi gerektiğini vurguladı.

Rus uzmanlar, petrolün çevre üzerindeki etkisini, alınan tedbirleri ve durumun çözüm yollarını AA muhabirine değerlendirdi.

"Petrolün denize sızması çevre için ciddi sorunlar oluşturuyor"

Rusya Doğal Kaynaklar ve Ekoloji Bakanlığı Kamu Konsey Üyesi ve Bağımsız Devletler Topluluğuna (BDT) bağlı Çevre Eğitim Konsey Üyesi Vladimir Pinayev, petrolün denize sızmasının çevre için ciddi sorunlar oluşturduğunu belirterek, "Oluşan durum ağır ve sonuçların ortadan kaldırılmasını, güç ve kaynakların seferber edilmesini gerektiriyor. Uzun vadede denizdeki bitki ve canlılar olumsuz etkilenebilir. Petrolün buharlaşması sonucu oluşan emisyon, tüm canlı organizmalar üzerinde olumsuz etki yaratıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ülkede petrolü temizleme sürecinin devam ettiğine dikkati çeken Pinayev, "Kirliliğin hızlı şekilde ortadan kaldırılması ve kirlilik seviyesinin izlenmesi gerekiyor. Bunun için sürekli çalışacak müdahale grubunun oluşturulması, denizdeki suyun temizlenmesi ve sızan petrolün toplanması için yeni yöntemlerin araştırılarak kullanılması önemli." dedi.

Konaklama imkanı bulunan 16 kayak merkezinin 3'ünde itfaiye ekibi görev yapıyor Konaklama imkanı bulunan 16 kayak merkezinin 3'ünde itfaiye ekibi görev yapıyor

Çevre uzmanı Pinayev, bu tür çalışmaların, bilimsel ve teknolojik imkanların kullanılmasını gerektirdiğini ve masraflı olduğunu ancak ilk önce tanker gemilerinin denizden çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Kerç Boğazı'nda 2007'de 4 yük gemisi ile tankerin batması sonucu 3 bin ton mazot ve 7 bin ton teknik sülfürün denize sızdığını anımsatan Pinayev, durumun ancak yıllar sonra iyileştiğini söyledi.

"Mazot, kötü huylu tümörlerin oluşmasına yol açabilir"

Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesine (RUDN) bağlı Ekoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı İrina Golovaçeva da mazotun belirli derecede denizde hareket edebildiğini ve bunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Mazotun canlılar için tehlike oluşturduğuna işaret eden Golovaçeva, "Mazot, hidrokarbonlar içeriyor. Bunların birçoğu ise toksik ve kansorojen etkiye sahip. Bu nedenle canlılarda zehirlenme belirtileri görülebilir, mukoza tahriş olabilir, alerji oluşabilir. Mazotun vücutla uzun süre temas etmesi, mutasyona ve kötü huylu tümörlerin oluşmasına yol açabilir." şeklinde konuştu.

Çevre uzmanı Golovaçeva, oluşan durumun, insanın deniz ürünlerini tüketimi ve kıyıdaki plajları kullanımı için de sorun oluşturabileceğini ifade etti.

"Denizde trafik güvenliği ve gemilerin işletilmesine ilişkin kurallara uyulmalı"

Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesine (RUDN) bağlı Ekoloji Enstitüsü Çevre Yönetimi Bölümü araştırma görevlisi Alyona Konovalova ise gelecekte bu tür olayların tekrarlanmaması için denizde trafik güvenliği ve gemilerin işletilmesine ilişkin kurallara uyulması gerektiğini vurguladı.

Konovalova, gemi kaptanları ve mürettebatının eğitilmesinin önemine işaret etti.

Petrol taşıyan gemilerin yenilenmesine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Konovalova, şunları kaydetti:

"Petrol ürünlerinin denize sızması sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin planın geliştirilmesi ve olası durumlarda acilen kullanılması gerekiyor. Bu tarz durumların yaşanabileceği bölgelerde, mücadele güçlerinin yoğunlaştırılması, risk odaklı yaklaşımın sergilenmesi önemli. Ayrıca denizde petrolün temizlenmesine yönelik teknolojilerin geliştirilmesi gerekiyor. Elbette, durumun sürekli kontrol altında tutulması ve acil durumlar yaşandığında ilgili kurumlara derhal bilgi verilmesi önem teşkil ediyor."


Muhabir: Dmitri Chirciu

Kaynak: aa