Kocaeli'de su altında kurulacak arkeoparkta meraklıları tarihin derinliklerine dalacak

Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında gerçekleştirilen ilk su altı kazısı olma özelliğindeki "Kerpe Su Altı Kazı ve Araştırması" çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan kültür varlıkları, "su altı arkeoparkı"nda dalış tutkunlarının ziyaretine açılacak.

KOCAELI (AA) - Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü himayesinde, Sualtı Araştırma Ekibi tarafından 2021'de başlatılan kazılarda, M.Ö. 4. yüzyıldan M.Ö. 12. yüzyıla tarihlenen Roma dönemi ile geç Roma ve Osmanlı dönemlerine ait bütünlüğünü koruyan yaklaşık 150 eser ile çok sayıda kültür varlığı tespit edildi.

Kuzey Afrika, Gürcistan, Marmara, Kilikya (Akdeniz) bölgesi kökenli amforalar (iki kulplu, antik döneme özgü çömlek), Osmanlı dönemi lüleleri, kandiller, gündelik eşyalar ile tama yakın amfora kalıntıları, Cumhuriyetin 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında 2022'den itibaren Kocaeli Arkeoloji Müzesi'nde "Karadeniz'in sessiz limanı: Kalpe" adlı süreli sergiyle ziyarete açıldı.

Su altında kalan diğer eserler için ise Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Kırsal Kalkınma Destek programıyla su altı arkeopark oluşturma çalışması yürütüldü.

Kocaeli Müze Müdürlüğü görevinden Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğüne atanan Serkan Gedük önderliğindeki Sualtı Araştırma Ekibi, Kültür ve Turizm İl Müdürü Fatih Taşdelen'in de katılımıyla arkeopark alanında, eserlerin güvenliğini sağlayacak, dalıcıların eserleri görmesine imkan tanıyacak paslanmaz krom çerçeveleri su altına indirdi.

Çalışma tamamlandığında dalış meraklıları, suyun 5 metre altında üstü camla kaplanacak platformlarda, geçmişin izlerini taşıyan amfora, kandil ve çeşitli formlarda pişmiş topraktan eserleri görme imkanı bulacak.

Tüplü dalışlarla su altı kültürel zenginliği izlenebilecek

Gedük, AA muhabirine, 2020'de Kocaeli Müze Müdürlüğünce "Su Altı Kazı ve Yüzey Araştırmaları" ile başlatılan çalışmalarda Kandıra ilçesinde 5 bölgede 60'ın üzerinde dalış yaptıklarını, su altı kültürel mirası açısından zenginliğini tespit ettikleri Karadeniz kıyısının antik dönem limanı Kalpe (Kerpe) koyunu kazı alanı olarak belirlediklerini anlattı.

Su altından çıkan kültür varlıklarının konservasyonunun uzun soluklu süreç olduğunu dile getiren Gedük, tüplü dalışlarında deniz tabanına yayılmış ticari amfora kalıntıları, geç dönem seramikleri, Osmanlı dönemine ait kültür varlıklarını tespit ettiklerini bildirdi.

Gedük, bu kültür varlıklarını 2022'de Cumhuriyetin yüzüncü yılına atfen "Karadeniz'in sessiz limanı: Kalpe" adlı süreli sergide ziyaretçilerle buluşturduklarını hatırlatarak, aynı yıl Doğu Marmara Kalkınma Ajansının Kırsal Kalkınma Destek programı kapsamında, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü koordinasyonu ve Kandıra Belediyesi ortaklığında proje hazırladıklarını aktardı.

Kerpe'nin su altı kültürel mirasını turizme kazandırmak için planladıkları su altı arkeopak projesi kapsamında hazırlıklar yaptıklarını anlatan Gedük, "Projeyle ziyaretçiler, alandaki kültür katmanını, arkeolojik katmanı ve arkeolojik su altı kültür varlığı zenginliğini görebilecek. Tüplü dalış yapan ziyaretçiler, bazı batık alanlarını ve günümüzde de kısmen görülen mendirek kalıntılarını gezebilecek. Kale kalıntısı, yine etraftaki kültür destinasyon noktalarını içeren turizme yönelik ciddi paket hazırlandı. Aynı zamanda tüplü dalışlar yapabilecekler." diye konuştu.

Gedük, kazı çalışmalarında "yelpazeleme" denilen tozumayı engelleyici yöntemle kumun 45 santimetre altındaki eserleri titizlikle gün yüzüne çıkardıklarını kaydetti.

Çalışmalar sırasında tama yakın yaklaşık 150 envanterlik kültür varlığına rastladıklarını, birçok da kırılmış, o dönemde fiziksel olarak hasara uğramış parçalar çıkarttıklarına değinen Gedük, şöyle devam etti;

"Bunlar arkeolojik olarak çok kıymet eserler. Antik dönemden Osmanlı dönemine kadar ticaretin hangi bölgelerle yapıldığını, dönemin ticari anlayışını, hangi malzemelerin taşındığı, hangi bölgelerden ticaret yaptıklarıyla ilgili ciddi anlamda bilgi elde edebiliyoruz. Kuzey Afrika, Gürcistan, Marmara, Kilikya bölgesi yani Akdeniz kökenli birçok amfora kalıntılarına burada rastlıyoruz. Arkeolojik verilerin bu açıdan değerlendirmesiyle son derece kıymetli kazı çalışması. Çünkü Karadeniz'in yapılan ilk bilimsel su altı kazısı. Çıkan her kültür varlığı bizim için çok önem arz etmekte. Daha sonra bilimsel yayınlarını yaparak bunların bilim dünyasıyla buluşturulmasını sağlamaya çalışıyoruz."

M.Ö. 4. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar amfora kronolojisini anlatıyor

Gedük, özellikle Kuzey Afrika kökenli büyük ebatlı amforanın ünik (eşsiz) eserlerden biri olduğunu, yine değişik dönemlere ait üzerinde kullanım izleri barındıran kandiller ve kırmızı astarlı seramiklerin önemli buluntular arasında yer aldığını söyledi.

Bilimsel çalışmalar neticesinde İzmir kökenli "Phokaia" denilen seramiklerin ortaya çıkarıldığını aktaran Gedük, "Aslında bilimsel anlamda çok ciddi verilerin ortaya çıktığını söylemek mümkün. Aynı zamanda M.Ö. 4. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar amfora kronolojisi vermesi açısından da son derece önemli bir bölge." dedi.

Boğazdan çıkan gemilerin eski "Pelasgus Luvi" dilinde iskele anlamına gelen Kalpe'ye mutlaka uğramak zorunda olduğu bilgisini veren Gedük, "Sadece Kalpe'de iaşesini giderebiliyor insanlar ve burada dinlendikten sonra Karadeniz'in diğer limanlarına gidiyorlar. Özellikle Herakleia Pontika gibi, Sinop gibi birçok antik dönemdeki limanlara mutlaka Kalpe'ye uğradıktan sonra gittiklerini söylemek mümkün." ifadesini kullandı.

Serkan Gedük, dalış tutkunlarının Karadeniz'in florasını, faunasını tanıyabileceği, su altı kültürel mirasını görebileceği projenin sonraki yıllarda daha kapsamlı sürdürüleceğini anlattı.

Kocaeli Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca 2022'de bölgenin sit alanı ilan edilmesiyle çapa ve ağ atılmasının yasaklandığına, dolayısıyla balık popülasyonunda da artış gözlendiğine işaret eden Gedük, şunları kaydetti:

"4,5-5 metre derinliğe sahip sığ bir alan. Koyun içinde, zaten Karadeniz'in en korunaklı limanlarından birisi. 5 metreyi geçmediğinden deneme dalışları için de son derece elverişli. İsteyen herkes alanda dalış yapabilecek. Su altı kültür varlığının korunmasını sağlamak için son derece önemli adım atıldı, 2022'den itibaren gerçekleşen bir süreç. Koyun içinde balık popülasyonu ve çeşitliğinin arttığını görüyoruz. Sadece su altı kültürel mirası korunmamış, aynı zamanda liman içindeki balık popülasyonu, florasında ve faunasında da değişiklik olduğunu hissedebiliyoruz. 5 yıldan beri bu alanda çalıştığımız için farkı görebiliyoruz."


Muhabir: Tahir Turan Eroğlu