Ekonomi

Küresel piyasalar merkez bankaları haftasını pozitif tamamladı

Küresel piyasalar, önemli merkez bankalarının para politikası kararlarının açıklandığı ve yoğun veri gündeminin olduğu haftayı pozitif tamamladı.

İSTANBUL (AA) - Küresel piyasalar, önemli merkez bankalarının faiz kararları sonrasında haftayı pozitif tamamlarken, gelecek hafta yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı, yurt dışında ise İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) faiz kararı ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları piyasaların odak noktasında olacak.

Küresel piyasalar, önemli merkez bankalarının para politikası kararlarının açıklandığı ve yoğun veri gündeminin olduğu haftayı pozitif tamamladı.

Fed, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikası kararlarının yakından takip edildiği haftada, kararların tamamı beklentilere paralel gerçekleşti.

Bir süredir dünya ekonomilerinin başlıca problemi olan enflasyon, sınırlı da olsa gerilemeye devam ederken, para politikalarına ilişkin belirsizlikler sürüyor.

Analistler, özellikle ABD ve Avro Bölgesi'nde makroekonomik verilerden alınan karışık sinyallerin para politikalarına ilişkin belirsizlikleri artırdığını belirtti.

ABD Merkez Bankası (Fed) politika faizini yüzde 5,00-5,25 seviyesinde bıraktı.

Fed, 10 toplantıdır aralıksız devam eden faiz artışlarına çarşamba günü itibarıyla ara verdi. Fed'den yapılan açıklamada, son göstergelerin ekonomik aktivitenin ılımlı bir hızda büyümesini sürdürdüğüne işaret ettiği belirtildi.

Fed Başkanı Jerome Powell, toplantı sonrası yaptığı sözle yönlendirmede, neredeyse tüm Fed yetkililerinin, enflasyonu zamanla yüzde 2'ye düşürmek için bu yıl bazı ek faiz artışlarının uygun olacağını düşündüğünü ifade etti.

ABD ekonomisinin geçen yıl önemli ölçüde yavaşladığını ve son göstergelerin ekonomik aktivitenin ılımlı bir hızda büyümeye devam ettiğini gösterdiğini kaydeden Powell, enflasyonist baskıların yüksek seyretmeye devam ettiğini ve enflasyonu tekrar yüzde 2'ye indirme sürecinde kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu söyledi.

Ekonomiye ilişkin tahminlerini açıklayan Fed, federal fon oranına ilişkin tahminini bu yıl sonu için yüzde 5,1'den yüzde 5,6'ya yükseltti.

Bankanın enflasyon tahminleri ise bu yıl için yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye çekilirken, 2024 için yüzde 2,5 ve 2025 yılı için yüzde 2,1 olarak korundu.

Analistler, Fed'in, politika faizini sabit tutması ve sıkılaşma politikasının sonuna yaklaştığına dair beklentilerin artmasına karşın bu yıl içinde 2 faiz artırımı daha olabileceği sinyali vermesinin ardından piyasalarda oynaklığın arttığını söyledi.

Bu gelişmelerle, tahvil piyasasında satış ağırlıklı bir seyir izlenirken, ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 0,5 artışla 3,7640 seviyesinden tamamladı.

Emtia piyasasında genel olarak pozitif bir seyir izlenirken haftayı altının onsu yüzde 0,2 azalışla 1.958 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,8 artışla 76,3 dolardan bakırın libresi yüzde 3 kazançla 3,87 dolardan tamamladı.

Analistler, Çin'deki faiz indirimleriyle emtia piyasasında talebin artabileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesi ve dolara olan talebin azalmasının emtia piyasasını desteklediğini dile getirdi.

Beklenen El Nino hava olayının da özellikle tarım emtialarında üretime yönelik endişeleri tetikleyebileceği öngörülüyor.

ABD'de piyasalar Powell'ın açıklamalarına odaklandı

ABD'de piyasalar geçen hafta perşembe günü pozitif seyrederken Fed Başkanı Jerome Powell'ın gelecek hafta yapacağı açıklamalar piyasaların odağına yerleşti.

Geçen hafta New York Fed'in açıkladığı mayıs ayına ilişkin Tüketici Beklentileri Anketi'nin sonuçları, kısa vadeli enflasyon beklentilerinin gerilediğini gösterdi.

Buna göre, Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi, mayısta yüzde 4,1 ile 2 yılın en düşük seviyesine indi.

Geçen hafta ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), mayısta aylık bazda yüzde 0,1, yıllık bazda ise yüzde 4 artarak beklentilerinin altında kaldı. Böylece yıllık enflasyon, Mart 2021'den bu yana en düşük seviyesine geriledi.

ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yıllık yüzde 1,1 artarak beklentilerin oldukça altında kaldı.

ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 10 Haziran ile biten haftada 262 binle piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti ve Ekim 2021'den bu yana kaydedilen en yüksek seviyesini korudu.

Ülkede sanayi üretimi de mayısta aylık bazda yüzde 0,2 azalarak, Philadelphia Fed İmalat Endeksi de haziranda eksi 13,7 ile beklentilerin altında kaldı.

Buna karşın, New York Fed'in açıkladığı imalat endeksi haziranda 6,6 ile perakende satışlar ise mayısta aylık bazda yüzde 0,3 artışla öngörüleri geride bıraktı.

Makroekonomik verilerden alınan sinyallerin piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırdığını ifade eden analistler, yıl sonunda Fed'in politika faizini yüzde 5,50-5,75 seviyesine çıkarabileceği fiyatlamalarının varlığını korumaya devam ettiğini bildirdi.

Analistler, Fed'in beklentilerin üzerinde faiz artırabileceği ihtimaline karşın, ekonomik aktivitenin güçlü kalmaya devam etmesinin pay piyasalarında alış ağırlıklı seyri desteklediğini aktardı.

Ülkede Michigan Üniversitesi'nce ölçülen tüketici güven endeksi, haziranda aylık bazda 4,7 puan artışla 63,9'a yükselirken, son 4 ayın en yüksek seviyesine çıktı.

Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 2,80, Nasdaq endeksi yüzde 3,25, Dow Jones endeksi yüzde 1,25 değer kazandı

19 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde salı konut başlangıçları ve inşaat izinleri, perşembe Chicago Ulusal Aktivite Endeksi, haftalık işsizlik başvuruları, cari denge, 2. el konut satışları, öncü göstergeler endeksi, cuma hizmet sektörü ve imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek.

ECB'nin şahin tonu dikkati çekti

Avrupa borsalarında geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, ECB geçen hafta 3 temel politika faizini 25 baz puan artırdı. Yüksek enflasyonla mücadele de faiz oranlarını art arda sekizinci kez yükselten ECB, faiz artırımlarına gelecek dönemde de devam edileceğinin sinyalini verdi.

ECB karar metninde, "Faiz kararları, gelen ekonomik ve finansal veriler, enflasyonun ana dinamikleri ve para politikası aktarımının gücü ışığında enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmeye dayalı olmaya devam edecek." denildi.

Bankanın enflasyon tahminleri ise bu yıl için yüzde 5,3’ten yüzde 5,4’e ve 2024 için yüzde 2,9’dan yüzde 3’e yükseltildi.

Bankanın, özellikle değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyon tahmininin önceki tahminlerin üzerinde olması dikkati çekti.

Çekirdek enflasyona ilişkin tahminler, bu yıl için yüzde 4,6'dan yüzde 5,1'e yükseltildi. Gelecek yıl için de yüzde 2,5'ten yüzde 3'e ve 2025 için de yüzde 2,2'den yüzde 2,3'e revize edildi.

Avro Bölgesi ekonomisinin 2023 büyüme tahmini yüzde 1'den yüzde 0,9'a ve 2024 için yüzde 1,6'dan yüzde 1,5'e çekildi.

ECB Başkanı Christine Lagarde, toplantı sonrası yaptığı açıklamada Avro Bölgesi’nde fiyat baskılarının yüksek kalmaya devam ettiğini ve enflasyonla mücadele için parasal sıkılaştırmaya ara vermeyeceklerini söyledi.

Bölgede enflasyon güçlü kalmaya devam ediyor. Almanya'da TÜFE, aylık yüzde 0,1 azalırken, yıllık yüzde 6,1 artarak beklentilerle paralel gerçekleşti. Avro Bölgesinde ise TÜFE aylık değişmezken, yıllık yüzde 6,1 artarak beklentiler dahilinde gerçekleşti.

Avro Bölgesinde sanayi üretimi aylık yüzde 1, yıllık yüzde 0,2 artış gösterdi.

İngiltere'de sanayi üretimi ise nisanda aylık bazda yüzde 0,3 azalırken, son üç aylık dönemde yüzde 0,2 arttı.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), alışılmışın dışında yüksek enflasyon nedeniyle Alman ekonomisinin bu yıl küçüleceğini ve enflasyonun 2025’e kadar hedefin üzerinde kalacağını öngördü.

Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,06, Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,56, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,43 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 2,57 değer kazandı.

Gelecek hafta salı Almanya'da ÜFE, çarşamba İngiltere'de TÜFE, perşembe BoE faiz kararı, Avro Bölgesinde tüketici güven endeksi, cuma bölge genelinde açıklanacak hizmet sektörü ve imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.

BoE'nin politika faizini yüzde 25 baz puan artırması öngörülüyor.

BoJ'un bu yıl para politikasında değişikliğe gitmesi beklenmiyor

Küresel piyasalardaki pozitif seyir geçen hafta Asya piyasalarında da öne çıktı.

Geçen hafta Asya piyasalarında odak noktası BoJ'un faiz kararıydı. BoJ, ultra gevşek para politikasında bir değişikliğe gitmezken, getiri eğrisi hedef aralığını da artı/eksi yüzde 0,5 düzeyinde korudu.

Banka, politika faizini değiştirmeyerek yüzde eksi 0,1'de, getiri eğrisi hedef aralığını da artı/eksi yüzde 0,5 düzeyinde korudu.

Söz konusu kararı oy birliğiyle alan BoJ, sınırsız miktarda devlet tahvili ve yıllık 12 trilyon yen borsa yatırım fonları (ETF) ile yıllık 180 milyar yen Japon gayrimenkul yatırım fonları (J-REIT) alımına devam edeceğini bildirdi.

Banka, emtia fiyatlarındaki artışlardan etkilenmesine karşın Japonya ekonomisinin büyümeye devam ettiğini aktardı.

Enflasyondaki artış hızının bir süre öncesine göre yavaşladığı, enflasyon beklentilerinin ise değişmediğinin görüldüğü kaydedilen Bankanın politika metninde, Japon ekonomisinin yılın ikinci yarısında daha da güçlenmesinin öngörüldüğü, gelir ve harcama döngüsünün de bu dönemden itibaren hızlanacağının tahmin edildiği bildirildi.

Metinde, yurt dışı kaynaklı risklerin güçlü kalmayı sürdürdüğü vurgulanarak, Ukrayna'daki durum ve emtia fiyatlarındaki gelişmelerin yakından izlenmeye devam edileceği kaydedildi.

BoJ'un bu yıl para politikasında değişikliğe gitmesi beklenmiyor.

Asya'da, Çin Merkez Bankası'nın (PBoC) attığı "güvercin" adımlar yakından takip ediliyor.

PBoC, 7 gün vadeli ters repo operasyonunda faiz oranının 0,10 baz puan indirerek, yüzde 1,90'a çekti. Böylece Banka, kısa vadeli borç verme faiz oranını Ağustos 2022'den bu yana ilk kez düşürmüş oldu.

PBoC ayrıca 1 yıllık kredi faizini 10 baz puan düşürerek yüzde 2,65'e indirirken, fonlama miktarını da artırdı. Öte yandan, bugün ülkede açıklanan verilere göre, sanayi üretimi yıllık yüzde 3,5, perakende satışlar da yüzde 12,7 arttı.

Japonya'da ise çekirdek makine siparişleri yüzde 5,5 yükselişle beklentileri geride bırakırken, dış ticaret dengesi 1 trilyon 372,5 milyar yen açık verdi.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 4,47, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,30, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 3,35 artarken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,58 geriledi.

Asya'da gelecek hafta salı Japonya'da sanayi üretimi, çarşamba BoJ toplantı tutanakları, cuma Japonya'da enflasyon takip edilecek.

Yurt içinde gözler Merkez Bankasının faiz kararına çevrildi

Yurt içinde geçen hafta BIST 100 endeksi yüzde 2,68 düşüşle 5.475,48 puandan kapanırken, gelecek hafta gözler perşembe günkü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında açıklayacağı faiz kararına odaklandı.

Geçen hafta yurt içinde açıklanan verilere göre, Türkiye'nin cari işlemler hesabı nisanda 5 milyar 404 milyon dolar açık verirken, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında ise 480 milyon dolarlık açık oluştu.

Türkiye genelinde konut satışları mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,7 azalarak 113 bin 276 oldu. Konut Fiyat Endeksi (KFE) de nisanda aylık yüzde 4,7 ve yıllık yüzde 121,3 artışla 847,4 seviyesinde gerçekleşti.

TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi'ndeki (TÜFE) artış beklentisi yüzde 38,55 oldu. TCMB'nin politika faizine ilişkin cari ay sonuna yönelik beklentiler yüzde 17,56 olurken, 3 ay sonrasına yönelik beklentiler yüzde 21,65 olarak belirlendi.

Dolar/TL ise haftayı bir önceki haftalık kapanışın yüzde 0,1 altında 23,6197'den tamamladı.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 1.075 baz puan artırılarak yüzde 19,25'e çekileceğini tahmin ediyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin güncelleme yapılmadığını duyurdu.

Moody's'in takviminde Türkiye için bu yılın ikinci olası değerlendirme tarihi 15 Aralık olarak yer alıyor.

Moody's, halihazırda Türkiye'nin kredi notunu "B3" ve not görünümünü "durağan" olarak değerlendiriyor.





Muhabir: Burhan Sansarlıoğlu