NEBATIYE (AA) - İsrail ordusu ile Lübnan'daki Hizbullah Hareketi arasında 8 Ekim'den bu yana 120 kilometrelik sınır hattı üzerinde neredeyse her gün karşılıklı olarak "kontrollü" şekilde sıcak çatışmalar yaşanıyor.

Hizbullah, İsrail'in sınır bölgesinde yer alan yerleşim birimleri ile askeri noktalarına "Burkan" füzesi, güdümlü füze ve diğer silahlarla saldırılar düzenliyor. İsrail de çok agresif bir şekilde herhangi bir hedef gözetmeksizin Lübnan'ın sınır bölgesinde evleri ve seyir halindeki araçları vuruyor.

Birlemiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütünün verdiği bilgilere göre 8 Ekim-5 Aralık tarihlerinde yaklaşık 60 bin sivil Lübnan'ın güneyindeki çatışma bölgelerinde bulunan evlerini terk etmek zorunda kaldı.

İsrail ordusu, Hizbullah saldırıları devam ettiği müddetçe Lübnan'ın güneyinin "savaş bölgesi" olarak kalacağı tehdidinde bulunuyor.

Golan Tepelerinden Akdeniz'e uzanan kara yolu "ölüm yoluna" dönüştü

AA muhabiri, sivillerden arındırılmış sınır bölgesindeki son durumu yerinde inceledi.

İsrail ile Lübnan arasındaki sınır bölgesi, İsrail'in 1967'den bu yana işgal ettiği karı eksik olmayan bol su kaynaklarını olduğu yüksek Golan Tepelerinden başlayıp Akdeniz'e kadar uzanıyor.

Golan Tepelerinin yamacındaki Kefr Şuba beldesi, İsrail ile Lübnan arasında sınırın en uç kısmında yer alıyor. Yüksek bir yamaçta bulunan beldede çatışmalar nedeniyle şu an sadece 10'u geçmeyecek kadar sivil yaşıyor.

AK Parti, "Yeni Anayasa Çalıştayları" kapsamında STK'larla bir araya gelecek AK Parti, "Yeni Anayasa Çalıştayları" kapsamında STK'larla bir araya gelecek

Normalde 3 bine yakın kişinin ikamet ettiği beldede, insanların çoğu çatışmalar nedeniyle daha güvenli bölgelere veya başkent Beyrut'a göç etmiş.

İsrail güçleri, beldenin tam üstünde yer alan tepedeki askeri noktadan tüm hareketleri gözlüyor. Hareket eden, beldeye giren "şüpheli" araçlar veya şahısları kolaylıkla hedef alabiliyor.

Kefr Şuba'dan başlayıp Akdeniz'in hemen kıyısında yer alan Nakura beldesine uzanan Lübnan içindeki kara yolunda araç sürmek veya burayı kısmen kullanmak çok tehlikeli olduğu gibi İsrail tarafından vurulma ihtimalini de artırıyor.

Dolayısıyla birçok bölge sakini veya gazeteci sınırın hemen dibindeki kara yolunu kullanmak yerine kısa mesafeler için uzun yol katedip Lübnan'ın iç kesiminden geçmeye çalışıyor.

Litani Nehri'nden itibaren SİHA sesi eksik olmuyor

İsrail için Lübnan'ın güneyinden geçen ve sınırdan yer yer 30 kilometreye kadar derinleşen bölgede Hizbullah'ın varlığı oldukça önemli.

Tel Aviv yönetimi, BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararına göre İsrail sınırından Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve BM Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını talep ediyor.

Ancak özellikle 2006'dan bu yana Hizbullah'ın İsrail sınırı ve Litani Nehri arasındaki dağlık bölge ciddi bir askeri nüfuzu söz konusu.

Litani Nehri üzerinde yer alan Lübnan ordusuna ait askeri noktayı "özel izinle" geçtikten sonra gökyüzünde İsrail'e ait silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) seslerini duymak mümkün.

SİHA'ları sesinden tanıyan bölge halkı "Em-Ka havada" diyerek tehlikenin boyutu hakkında birbirlerini uyarıyor.

Litani Nehri ve İsrail sınırı arasındaki hassas bölgede UNIFIL askeri araçları ve Lübnan ordusuna ait noktalarda yer alan askerlerin dışında sivillere rastlamak mümkün değil.

Bölgede açık market, restoran veya petrol istasyonu da neredeyse yok.

Sınırdaki Lübnan beldelerinde büyük yıkım var

İsrail'in en çok vurduğu Lübnan beldeleri arasında Kefr Şuba'nın yanı sıra Kefrkella, Aytarun, Ayta eş-Şaab, Merkaba, Udeysa, Ramya, Rmeyş ve Yarun yer alıyor.

Bu beldelerdeki evlerin önemli bir kısmında büyük yıkımlar oluşmuş. Bazı evlerin hava saldırısı nedeniyle tamamen yıkıldığı görülüyor.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalarda şu ana kadar 3'ü gazeteci 3 çocuk olmak üzere 26 Lübnanlı sivil, 126 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 8 İsrail askeri öldü.


Muhabir: İdris Okuducu

Kaynak: aa