MUĞLA (AA) - Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından ülke genelinde başlatılan yardım seferberliğine Muğla Olgunlaşma Enstitüsü, Muğla Valiliği koordinesinde destek veriyor.
Enstitü müdürü Mehmet Keleş, AA muhabirine, depremin acısını yüreklerinde hissettiklerini ve kedere ortak olmak için çalışma başlattıklarını söyledi.
Depremzedelere yardım için kolları sıvadıklarını belirten Keleş, ilk andan itibaren "Ne yapabiliriz?" diye arkadaşlarıyla irtibata geçtiklerini kaydetti.
Deprem nedeniyle tarifsiz bir acı yaşadıklarını anlatan Keleş şöyle devam etti:
"Devletimiz her kademesi ile sahada varlığını hissettiriyor, yaraları sarmaya çalışıyor. Bizler de Muğla Olgunlaşma Enstitüsü olarak ilk günden bu yana depremzede kardeşlerimiz için çalışıyoruz. Kesimleri yapılan bu kumaşlar Enstitümüz ve 13 ilçe halk eğitimimiz tarafından dikilerek Valiliğimiz, Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve AFAD koordinesinde şimdiye kadar 7 bin uyku tulumu, 1000 battaniye, 700 atkı bere, 500 çocuk olmak üzere toplamda 800 panço, 200 pijama takımı üretip bölgeye gönderdik."
Keleş, Türk halkının bir oldukça her zorluğun üstesinden geleceğini, bu inançla hareket edip üretmeye ve ihtiyaçları karşılamaya devam edeceklerini aktardı.
İlk günden itibaren 39 usta öğreticileriyle üretime başladıklarını işaret eden Keleş, "Deprem bölgesindeki halk eğitim merkezlerinde usta öğretici olarak çalışıp Muğla'ya gelen depremzedeler de çalışmalarımıza katkı vermeye başladı. Makinelerin başına geçip hem bir nebze acılarını hafifletmeye hem de hemşehrileri için dikmeye başladı. Gece 12'lere kadar çalışıp kendi akrabalarına da yardımcı olmaya çalıştılar. Bu bizi daha çok şevklendirdi. Bizi ayakta tutan ve daha çok çalıştıran etken de bu oldu." diye konuştu.
Depremzede kadın, hemşehrileri için dikiyorİskenderun'dan Muğla'ya gelen afetzede usta öğretici Aynur Gündüz ise depremin ardından ilk olarak Antalya daha sonra da Muğla'ya geldiklerini aktardı.
Muğla'da Olgunlaşma Enstitüsünün depremzedeler için üretim yaptığını öğrenince müracaatta bulunduğunu ve makinenin başına geçtiğini anlatan Gündüz, felaket bölgesindekilere yardımcı olmak ve onların yaralarını sarmak için çalışmaya başladığını dile getirdi.
Depremin acısını çok yakından hissettiklerini ve birçok tanıdığını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını ifade eden Gündüz, "Ben İskenderun merkezden geliyordum. Depremde evlerimiz yıkıldı. Tanıdık eş, dost, arkadaş, sayılamayacak kadar çok kişiyi kaybettim. Yaşananlardan çok etkilendim. Oğlum da benimle gelmişti ama iş için tekrar İskenderun'a gitmek zorunda kaldı. Dün orada çadırda yattı. Telefonda görüştüğümde 'Anne burada siyah bir uyku tulumu vardı.' dedi. Çok duygulandım, belki de diktiğim tulumda benim oğlum yatmıştı. Elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışacağım. Burada yeni dostluklar, arkadaşlar edindim. Beni burada çok iyi karşıladılar, çok iyi iletişim kurdum ve şu an çok mutluyum." dedi.
Usta öğretici Nagihan Tosun ise depremin ilk anından itibaren bölgeye ulaştırılmak üzere battaniye, atkı, bere, şal ve eşofman ve devamında tulum dikmeye başladıklarını söyledi.
Bölgede yaşayan tüm halkın acısını yakından paylaştıklarını belirten Tosun, "Bundan sonra da ne gerekiyorsa elimizden geleni yapmaya hazırız. Hem çok üzgünüz hem de onlar için bir şeyler yapabildiğimiz için mutluyuz. İnşallah onlara faydalı olabiliriz, üstlerini ısıtabiliriz. Afetzedelere sıcak bir ortam kurarak acılarını paylaşmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
Muhabir: Durmuş Genç