HATAY (AA) - Depremlerin ardından Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in talimatıyla Türkiye'ye 6 Şubat'ta gelen 100 kişilik kurtarma ekibi ve 8 Şubat'ta gelen 71 kişiden oluşan Özbek askeri sağlık personelinin dışında Özbek halkı da Türkiye'deki depremzedeler için yardımlarını sürdürüyor.
Son olarak Özbekistan'dan gelen 10 tırlık konvoy da depremlerden etkilenen farklı illere yardım malzemelerini ulaştırdı.
Hatay'daki Özbek köyü olarak bilinen kırsal Ovakent Mahallesi'ne gönderilen tırlardan birinde çıkan malzemeler dikkati çekti.
Genç kızların ve kadınların el emeğiyle kendi yaptıkları, Özbek kültürüne ait renklerde hazırlanmış çeyizlik yastık, döşek ve yorganlar, Ovakent Mahallesi sakinlerini duygulandırdı.
"Tırı açtıkça duygulandık"Mahalle sakinlerinden Türk Soydaşlar Derneği Başkanı Musa Kurt, AA muhabirine, Ovakent Mahallesi'nin 1982'de Özbekistan'dan gelen Türkler tarafından kurulduğunu söyledi.
Depremin ardından bölgeye çok sayıda yardım malzemesinin ulaştığını belirten Kurt, Özbekistan'dan gelen yardım tırlarından ikisinin AFAD koordinesinde kendi mahallelerine yönlendirildiğini aktardı.
Kurt, kontrol ettikleri ilk tırda battaniye bulunduğunu ifade ederek, "Biz sadece buraya koli veyahut gıda yardımı beklerken tırı açtıkça duygulandık. Oradaki annelerimiz, kızlarımız bize çeyizlerini göndermişler. Rabb'im hepsinden razı olsun. Kurtuluş Savaşı'ndaki Nene Hatunlarımızı hatırlattı bize. Bu zor günde çeyizlerini gönderen kızlarımızdan, gelinlerimizden Allah razı olsun." diye konuştu.
Depremde ölenlere Allah'tan rahmet dileyen Kurt, şunları söyledi:
"Şoför kardeşimiz rüyasında yardım getirdiğini görmüş buraya. Sabah kalktığında 'Yardım götürebilir misin?' dendiğinde firmayı arayıp ben buradan yük yüklemeyeceğim, Özbekistan'dan yardım götüreceğim.' demiş. Ondan sonra da 11 yaşında bir Özbek kızımızın gelip de 'Benim Türklerim toprak altında yatarken ben burada duramam, beni götürür müsünüz?' diye yalvarışını duyunca duygulanmamak elde değildi. Onlardan Allah razı olsun. İşte bakın, şunların hepsi el emeği, göz nuru. Bunlar annelerimizin tek tek elleriyle dokuduğu, kızlarının güzel mutlu günlerinde, hayatlarında ilk defa düğünlerinde kullandığı yorgan. Bunlar da misafirlerinin döşekleri, hepsi sıfır. Allah razı olsun. Rabb'im inşallah bizim yuvalarımızı sıcak yaptığı gibi onların da yuvalarını sıcak yapsın. Türk milleti var olsun."
"Böyle bir milletin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum"Gönderilen malzemelerin içeriğine de değinen Kurt, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yastık, sıfır yorganlar. Bunların hepsi el emeği, göz nuru, döşekler, battaniyeler. Bir kızımızın çeyizinde ne varsa hepsini toptan göndermişler. Çeyizde bilakis Türk kökenli, Türk yöresine uygun kumaşlar. Döşek, misafirler için, 'mihmanhane' diyoruz, misafirhane, onlar için yapılan döşekler bulunuyor. Hatta bugün bir şeye şahit oldum, Umre'de giydiği kıyafeti, tamamen kemeriyle birlikte bunun içinde bulduk. Düşünün, yani her şeylerini göndermişler. Allah razı olsun hepsinden. Böyle bir milletin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Rabb'im Türk milletini her daim kadim kılsın."
"Kurtuluş Savaşı aklımıza geldi"Yörük Türkmen Vakfı Antalya Şubesi Başkanı Mustafa Çolak da bölgedeki Yörük ve Türkmenlerin depremdeki acısını paylaşmak ve yardım için bulunduklarını söyledi.
Ovakent'te yardımları organize ederken kendilerini duygulandıran olaya şahitlik ettiklerini aktaran Çolak, şöyle konuştu:
"Özbekistan'dan evlenecek kızların çeyizlik malzemesinin gönderildiğini duyunca duygulanmamak elde değil. 'Biz bakabilir miyiz?' dedik buradaki dernek başkanımıza. Sağ olsun bizi getirdi, dağıtılmış yani birazı. Bunu biz görünce Kurtuluş Savaşı aklımıza geldi. Yani bu birlik beraberlik, bu işin Türk dünyasının, Türk milletinin, hiçbir zaman din, dil, ırk ayrımı olmadan, birlik beraberlik içinde olduğunu biz burada gördük. Kendilerine ve ayrıca da bu konuyla ilgili en başta buradaki Ovakent'teki dernek başkanımıza teşekkür ediyorum bu koordinesinden dolayı. Kendisinden Allah razı olsun."
Muhabir: Mustafa Yılmaz