ANKARA (AA) - AB üye ülkeleri arasında 6 ayda bir dönüşümlü üstlenilen dönem başkanlığı, 1 Temmuz 2025'e kadar Polonya tarafından yürütülecek. Polonya, dönem başkanlığı sloganını "Güvenlik, Avrupa!" olarak belirledi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan en çok etkilenen ve Belarus'a komşu olan AB ülkesi Polonya, diğer üye ülkeleri savunma harcamalarını artırmaya, Avrupa savunma sanayisini güçlendirmeye teşvik edecek.
Polonya ayrıca, AB'nin dış sınırlarındaki göç ve güvenlik zorluklarını kapsamlı bir şekilde ele almak, düzensiz göçü azaltmak ve geri göndermelerle ilgili prosedürleri etkinleştirmek için yeni çözümler üzerine çalışmaya hazırlanıyor.
Polonyalı tarihçi ve Türkolog Dr. Olszowska, 1 Ocak'ta AB dönem başkanlığını devralan Polonya'nın öncelikleri ile Varşova'nın liderliğinde Türkiye-AB ilişkilerinin nasıl etkilenebileceğine ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
"Dönem başkanlığı hem Varşova hem Ankara için bir fırsat olabilir"Polonya'nın, AB'nin genişleme politikasını güvenlik ve istikrarın sağlanması için fırsat olarak gördüğünü belirten Olszowska, "Varşova, Türkiye'nin AB ve NATO için stratejik önemini vurgulayarak Türkiye'nin katılım sürecini desteklediğini defalarca beyan etmiştir. Türkiye'nin AB'ye katılımı, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz bölgesinde istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Olszowska, Polonya'nın dönem başkanlığının katılım müzakerelerini kolaylaştırmak amacıyla AB-Türkiye arasında üst düzey zirveler düzenlenmesi için bir fırsat sunabileceğini kaydederek, Ankara ve Brüksel arasındaki müzakereleri kolaylaştırmak adına Varşova'nın diplomatik ve siyasi olarak devreye girme potansiyeli olduğunu söyledi.
Orta Doğu'da istikrarın sağlanmasının küresel siyasetin de önceliklerinden biri olduğunu aktaran Olszowska, bu doğrultuda Türkiye'nin oynadığı rolün de altını çizdi.
Varşova-Ankara arasındaki ekonomik ve askeri işbirliğinin tarihsel köklere dayandığını vurgulayan Olszowska, güvenlik ve göç konularında işbirliği yapılmasının önemine değindi.
Olszowska, "Polonya'nın dönem başkanlığının hem Varşova hem de Ankara için bir fırsat olabileceğine inanıyorum. Zira iki ülke, ilk bakışta göründüğünden daha fazla ortak çıkarı paylaşıyor." ifadesini kullandı.
"Zorluklar ve belirsizlerle dolu bir dönem""Polonya, zorluklar ve belirsizliklerle dolu bir dönemde AB dönem başkanlığını üstleniyor." diyen Olszowska, devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı ve bunun siyasi, ekonomik ve sosyal sonuçları karşısında "geniş çaplı" güvenliği güçlendirmeyi önceleyen bir liderlik yapacağını kaydetti.
Olszowska, 6 ay sürecek dönem başkanlığının temel odak noktalarından birinin, Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi ve Rusya'nın "toprak kazanımlarını meşrulaştıracak her türlü karara karşı kesin bir duruş sergilenmesi olduğunu belirtti.
Varşova'nın, AB içinde daha fazla enerji dayanışmasını savunmayı ve Rus kaynaklarına bağımlılığı azaltmayı istediğini dile getiren Olszowska, Varşova'nın Baltık, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle daha güçlü bağlar geliştirmeyi planladığını anlattı.
Olszowska, Polonya'nın AB ülkeleri arasında savunma harcamalarının artırılmasını teşvik etmeye önem vereceğine işaret ederek, böylelikle NATO'nun doğu kanadının güçlendirilmesinin amaçlandığını bildirdi.
Olszowska, "Polonya, Rusya ve Belarus'un süregelen tehditlerinin tamamen farkında olarak müttefiklerini AB'nin doğu kesimindeki askeri varlığını ve altyapısını arttırmaya ikna etmek için şüphesiz çaba gösterecektir." dedi.
"Polonya, AB-ABD arasında bir köprü rolü oynayabilir"Polonya'nın dönem başkanlığı boyunca AB ve ABD arasındaki bağları güçlendirmeye kararlı olduğuna değinen Olszowska, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ile Polonya Başbakanı Donald Tusk arasındaki ilişkinin nasıl olabileceğini tahmin etmenin zor olduğunu vurguladı.
Olszowska, "Trump'ın önceki döneminde Polonya, şu anda muhalefette olan bir parti tarafından yönetiliyordu. Ancak Polonya, özellikle ABD ile olan güçlü bağları nedeniyle AB ve ABD arasında bir köprü rolü oynama potansiyeline sahip." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Melike Pala