Medicana Ataşehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Doğan, rinoplastinin yalnızca estetik görünümü düzeltmek için uygulanmadığını, aynı zamanda solunum ve koku alma gibi hayati fonksiyonları iyileştirmek için de önemli bir cerrahi işlem olduğunu belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Doğan, rinoplastinin hem estetik hem de fonksiyonel nedenlerle tercih edilebildiğini kaydetti.

Burun şeklinde kemer azaltılması, burun ucunun şeklinin değiştirilmesi, çarpık burnun düzeltilmesi ve burun yapısının daraltılması gibi işlemlerin estetik amaçlı uygulamalar arasında bulunduğunu belirten Doğan, "Bazı hastalar ise solunumunda iyileşme ve burnun şeklinde değişiklik olmadan koku alma fonksiyonlarının iyileştirilmesi gibi fonksiyonel rinoplasti isteyebilir." açıklamasında bulundu.

Doğan, doğuştan gelen deformiteler veya travmaların neden olduğu sorunların giderilmesi için rekonstrüktif rinoplastinin de yaygın şekilde uygulandığını aktararak, "Yarık dudak burun deformitesi, eski travmatik burun deformiteleri ve kanser rezeksiyonu sonrasında oluşan burun deformitelerinde rekonstrüktif rinoplastiye ihtiyaç duyulur. Rekonstrüktif rinoplasti ile burnun hastalık öncesi görünümüne ve işlevsel durumuna ulaşmak için burnun yeniden yapılandırılması amaçlanır. Tüm modern rinoplasti türlerinde hatta sadece kozmetik değişikliklere yönelik operasyonlarda bile doktorun tavsiyesi çok önemlidir." ifadelerini kullandı.

Medipol'den HPV enfeksiyonuna ilişkin değerlendirme Medipol'den HPV enfeksiyonuna ilişkin değerlendirme


- "Burun anatomisi ve fizyolojisini anlamak, başarılı fonksiyonel rinoplasti için en önemli noktalardır"

Rinoplasti işlemlerinde cerrahların burun fizyolojisini koruyarak titiz bir planlama yapması gerektiğine işaret eden Doğan, şunları kaydetti:

"Burnun daha iyi bir kozmetik görüntüsü ya da hastanın isteklerini yerine getirebilmek adına burnun üst, orta veya alt üçte birlik kısmında aşırı agresif daraltma hastada uzun süreli burun tıkanıklığı semptomlarına yol açabilir. Bu da hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Literatürde kozmetik cerrahi sonrası hastalarda çeşitli oranlarda fonksiyonel problemler oluşabileceği rapor edilmiştir. Modern rinoplastide, hastanın arzuları yönlendirilmeli ve bunları doğru tedaviyle eşleştirmek gerekmektedir."

Doğan, fonksiyonel rinoplastide temel hedefin burun tıkanıklığına neden olan anatomik bölgeleri tanımak ve doğru planlama yapmak olduğunu belirterek, "Bunlar hastalarda başarılı cerrahinin anahtarıdır. Burun anatomisi ve fizyolojisini anlamak, başarılı fonksiyonel rinoplasti için en önemli noktalardır. Burun solunum fonksiyonlarında önemli roller oynayan anatomik yapıların fiziksel muayenesi önemlidir. Fonksiyonel rinoplasti planlaması, burun hava yolu tıkanıklığı veya eski travma bölgelerinin belirlenmesini ve operasyon sırasında bu bölgelere, bir dizi farklı teknikle hitap edilmesini içerir." değerlendirmesinde bulundu.

Rinoplastide burnun son şeklinin, alttaki burun çerçevesi ile üstteki burun örtüsü arasındaki etkileşimle belirlendiğine işaret eden Doğan, "Bu nedenle burun derisinin kalınlığı ve kalitesi, rinoplastinin estetik sonucunu etkileyebilecek en önemli ameliyat öncesi faktörlerden biridir. Optimum rinoplasti sonucu için ideal deri, orta kalınlıktadır. Çok ince olan deri, alttaki burun çerçevesinin tüm kusurlarını gösterecektir." açıklamalarını yaptı.


- Erkek rinoplastisinde cinsiyet kimliği korunmalı

Doğan, rinoplasti hastalarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu, ancak erkek hastalarda estetik işlemlerin cinsiyet kimliğini koruyacak şekilde planlanmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Erkek rinoplasti hastalarının estetik hedefleri hakkında literatürde çok fazla tartışma bulunduğuna dikkati çeken Doğan, şöyle devam etti:

"Cerrahlar için ana hedef burnu feminize etmemek ve hastanın cinsiyet kimliğini korumak olmalıdır. Burun sırtının aşırı küçültülmesi, dorsal estetik çizgilerin aşırı daraltılması ve ucun aşırı inceltilmesi gibi manevralar erkek burnunu feminize edebilir. Erkek rinoplastide esas amaç, hastanın cinsiyet kimliği duygusunu kaybetmeden hastanın endişelerini tedavi eden teknikleri uygulamaktır. Estetik ameliyat isteyen erkekler, kadınlara kıyasla görünümlerinden daha fazla memnuniyetsizlik duymaktadırlar. Bir anket çalışmasına göre, kadın hastalardaki memnuniyet oranı yüzde 87,6 iken erkek hastalarda bu oran yüzde 56,1. Erkek hastalar çok talepkar ve seçici veya diğer yandan çok belirsiz ve odaklanmamış olabilirler. Bu nedenle iyi iletişim kurarak hastanın beklentilerini tartışmak gerekir."

Kaynak: aa