İSTANBUL (AA) - Muhammed Beşir Şamiyye, iç savaş başlamadan bir yıl önce Suriye'de zorunlu askerlik hizmetine başladı. Savaş sırasında Baas rejimi ordusunun halka ateş açmasını kabul edemeyen Şamiyye, özgürlük mücadelesi veren kardeşlerine silah doğrultmak istemeyerek askerliği bıraktı.

Askeriyeden kaçarak Şam'dan İdlib'e geçen Şamiyye, 2018'de Türkiye'ye gelerek 8 yıldır görüşemediği ailesiyle İstanbul'da buluştu.

Kentte, geçimini sağlamak için iş arayışına giren Suriyeli Şamiyye, aile mesleği olan manavlığı yapmaya karar verdi. Ağabeyi ve arkadaşlarıyla Ümraniye'de manav dükkanı açan Şamiyye, geçimini bu şekilde sağladı.

Baas rejiminin devrilmesi üzerine ülkesine dönmeye karar veren Şamiyye, hazırlıklarına başladı. Rejime karşı geldiği için yıllarca memleketine hasret kalan Şamiyye, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

​​​​​​​Muhammed Beşir Şamiyye, 2010'da zorunlu hizmet için askere gittiğini ve 2011'de, kendisi 21 yaşındayken savaşın başladığını anlattı.

Savaşın başladığı dönemde askerlerin okul gibi bir yere toplandığını anlatan Şamiyye, "Televizyon izlettiriyorlardı ve bize şöyle diyorlardı, 'Bunlar terörist, yurt dışından geldiler, Suriye'yi almak istiyorlar.' Bizim aklımıza böyle sokuyorlardı. Biz de inandık. Sonra sokaklara çıktılar. Gördük ki onlar bizim halkımızdı. Bize söyledikleri her şey yalandı. Bizim halkımız sadece özgürlük istiyordu. Onlar (rejim), bizim halka ateş etmemizi istedi. Biz de, 'Yapamayız, onlar bizim halkımız.' diyorduk. Eğer sen ateş etmezsen, onlar (rejim askerleri) seni vuruyordu." ifadelerini kullandı.

Şamiyye, en az 2 bin askerin halka ateş açmadığı için öldürüldüğünü belirterek, "Ya halkı vuruyorsun ya da onlar seni vuruyordu. Ben de bu sebeple Ocak 2012'de askerden kaçtım. Şam'ın yakınındaki bir bölgede 'Özgür Suriye Ordusu' askerleri vardı. Ben de oraya, İdlib'e gittim." dedi.

İdlib'de bir süre kaldıktan sonra, 2018'de Türkiye'ye geldiğini anlatan Şamiyye, "Ailemle burada, Türkiye'de buluştum. 8 sene ailemle hiç görüşemedik. Buraya gelince Allah'a şükür gördüm." diye konuştu.

Şamiyye, Suriye'de ailecek meyve ve sebze toptancılığı yaptıklarını, bu nedenle Ümraniye'de, ağabeyi ve 2 hemşehrisiyle manav dükkanı açtıklarını kaydetti.

"55 yıldır bugünü bekliyorduk"

Suriye'yi özlediğini ve oraya döneceğini dile getiren Şamiyye, şöyle konuştu:

İngiliz milletvekili, ülkesinin Filistin'i tanımasının ahlaki ve yasal zorunluluk olduğunu söyledi İngiliz milletvekili, ülkesinin Filistin'i tanımasının ahlaki ve yasal zorunluluk olduğunu söyledi

"Türkiye, Allah'a şükür güzel bir ülke. Bir de sizden kötü bir şey görmedik. Vallahi ben 5 senedir iyilik gördüm. Allah razı olsun inşallah. Aynı tabaktan yemek yedik, aynı bardaktan su içtik. Biz, sizin bizim için yaptıklarınızı unutmayız. Biz de bir atasözü var, 'Eğer annen yoksa, çadır al.' Onlar bize hem çadır, hem bina oldular. Hem de 'anne' gibi sarıldılar."

Şamiyye, 14 senedir bugünü beklediklerini dile getirerek, "Biz Şam'dan İdlib'e giderken yanımda oturan arkadaşım 'Biz Şam'a bir daha asla dönemeyeceğiz.' dedi. Ben de 'Allah büyüktür.' dedim. Ne diyecektim... Sonra zafer oldu. 14 sene değil, 55 yıldır bugünü bekliyorduk. Baas rejiminin gittiğine kimse inanamıyor. Bu bizim için çok büyük bir şey. Allah'a şükür." şeklinde konuştu.

"Gönlümüz onlardan yana"

Manav Muhammed Beşir Şamiyye'nin müşterilerinden Kemal Erez, Şamiyye adına sevindiğini ancak gittiği için üzüldüğünü belirterek, "Allah bir daha bunları göstermesin. Bu kardeşlerimiz de vatansız kaldıkları için çok çok üzülüyorduk. Zalim Esad gitti. İnşallah Suriye'yi hep birlikte inşa ederler. Gönlümüz onlardan yana." dedi.

Müşterilerden Bahar Özkan ise yaklaşık bir yıldır buradan alışveriş yaptığını anlatarak, şunları dile getirdi:

"Esnaf olarak da insan olarak da gerçekten sevdiğimiz bir ağabeyimiz. 3 kişiler burada benim gördüğüm kadarıyla ve her biri gerçekten birbirinden daha iyi. Müşterilerine muameleleri olsun, hakikaten esnaflıkları olsun çok takdire şayan. Halep'in, Şam'ın, Hama'nın fethini duyduktan sonra özellikle gelip tebrik etmek istedim, sevinçlerini paylaşmak istedim. Buraya geldiğimde fark ettim ki bunu yapan sadece ben değilim. Gelen her müşteri bunu yapıyor. Her biri bunu söyledikten sonra da muhtemelen gideceksiniz ve gideceğinize çok üzülüyoruz diyorlar. Buna ben de dahilim. Kendilerini çok seviyoruz ve gitmeleri bizi üzüyor tabii ki."

"Komşularımızın gidecek olması bizi bir yandan üzdü"

Şamiyye ailesiyle kardeş gibi olduklarını kaydeden müşteri Yılmaz Acar, kendilerine sundukları sebze ile meyvelerin hep kaliteli ve lezzetli olduğunu söyledi.

Manavın daimi müşterisi olduğunu dile getiren Merve Ataş da esnaf olarak çok memnun kaldıklarını belirterek, "Mahalle hayatını yaşatan tarzda bir esnaflıkları var. Sürekli buradan alışveriş yapıyorum. Esad rejiminin, zulmün bitmesine sevindik ama buradaki komşularımızın gidecek olması bizi bir yandan üzdü. Onlar da vatanlarını özlediler." ifadelerini kullandı.


Muhabir: İrem Demir,Rabia Aydoğdu

Kaynak: aa