İSTANBUL (AA) - Baas Rejiminin insan hakları ihlalleri ve baskılarına karşı, Suriye halkının mücadelesi yıllar öncesine dayanırken, 2011'de patlak veren iç savaşla birlikte Fadva Süleyman, May Skaf, Assala Nasri, Razan Zeitouneh ve Ghalia Rahhal gibi bazı Suriyeli kadın sanatçılar, aktivistler ve insan hakları savunucuları da "direnişin" sembol isimleri haline geldi.
Bu sembol isimler, düzenledikleri protesto, yürüyüş, konferanslar yanı sıra yayımladıkları dergi, gazete ve yazıları veya çektikleri film ve belgesellerle birçok farklı alanda rejime karşı faaliyetlerde bulunarak itirazlarını uluslararası kamuoyuna duyurmaya çalıştı.
"Suriyeli kadınlar, erkeklerle yan yana ülkeyi yeniden inşa edecek"Suriye'de Esed rejimine karşı başlayan barışçıl gösterilerin ilk günlerinde gazeteci ve aktivist olarak yer alan Kholoud Helmi, yaklaşık 14 yıldır bugünlerin özlemiyle mücadele yürüttüklerini vurgulayarak, "2011'de bir grup arkadaşımla gazete kurduk ve Suriye'de insan hakları için aktivizm yaptık. Daha sonra Lübnan, Türkiye ve İngiltere'de bu çalışmalarımı sürdürdüm." dedi.
Helmi, kendisinin de rejim nedeniyle büyük acılar yaşadığını, kardeşini, eniştesi ve kuzenlerini hapishanelerde kaybettiğini belirtti.
Bu mücadelenin zaferle sonuçlanmasından mutlu olduğunu bildiren Helmi, "Çok büyük açılar çektik. Binlerce kişi öldü ama umutluyum. Ölene kadar beni daha mutlu edebilecek başka bir şey olmayacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Rejimin kendilerinde büyük yaralar açtığını ve normale dönmelerinin zaman alacağını kaydeden Helmi, "1980'den bu yana büyük acılar çektik. Artık özgürce konuşabiliriz. Zaferi kutlayıp, kayıplarımızın yasını tutabiliriz." ifadelerini kullandı.
Helmi, Suriyelilerin psikolojik desteğe ihtiyacı olduğunu dile getirerek, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin koordineli bir şekilde rehabilitasyon süreci yürütmesi gerektiğini aktardı.
Suriye'nin neredeyse tamamen yok edildiğini, halkın elektrik ve su gibi temel ihtiyaçlardan bile yoksun olduğuna dikkati çeken Helmi, "Türkiye gibi diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşların desteğiyle Suriyeli kadınlar, erkeklerle yan yana ülkeyi yeniden inşa edebilir." dedi.
"Bizler sivil mücadeleye katılan kadınların önemli örneklerindeniz"Helmi, kadınların Esed rejimiyle mücadelede önemli rol oynadığını ve Suriye'nin geleceğinde de söz sahibi olmak istediklerini kaydederek, "Cezaevlerindeki tutukluların hakları için gösteriler düzenledik. Suriyeli ailelere, psikolojik destek sağlanması için çalıştık. Çok sayıda Suriyeli kadın medya sektöründe faaliyet gösterdi. Bizler sivil mücadeleye katılan kadınların önemli örneklerindeniz." değerlendirmesinde bulundu.
Rejimin baskıları sonucu göç ettiği Kanada'dan, devrimin gerçekleşmesiyle Şam'a dönen Muzna Dureid ise yeni döneme dair umutlu olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Suriyeli Kadınların Siyasi Hareketi kurucularından olan Dureid, ailesinin ülkede 2011'de ilk gösterilere katılanlar arasında olduğunu belirtti.
Dureid, kendisinin ise 2017'den bu yana Suriyeli kadınların politikaya dahil edilmesi, barışçıl gösteriler ve uluslararası adalet çağrıları dahil çok sayıda alanda aktivistlik yaptığını vurgulayarak, yeni dönemde öncelikli olarak kadınların dahil olacağı kapsamlı reformlar yapılması gerektiğini kaydetti.
Suriye'nin geleceğinde adalet ve eşitlik olması gerektiğini aktaran Dureid, tüm vatandaşların özellikle de kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olduğu bir ülkenin mümkün olduğunu dile getirdi.
Dureid, yaklaşık 2 hafta önce Şam'a geldiğini belirterek, elektrik, gıda, su, benzin ve internet gibi temel ihtiyaçların sağlanamamasına rağmen Esed sonrası ülkenin güvenli olduğuna işaret etti.
Rejimin, amcası ve bazı aile üyelerini öldürdüğünü, kuzenlerini cezaevine attığını vurgulayan Dureid, bu zor günlerin şeffaf bir geçiş dönemi hükümetiyle atlatılmasını, Suriyelilere güvenli bir ülke sağlamak istediklerini kaydetti.
Dureid, tüm azınlıklar, gençler ve kadınların yer alacağı ulusal bir diyalog sağlanması üzerine çalışıldığını ifade ederek, bu yöndeki yerel girişimleri de desteklediklerini bildirdi.
Suriye'de ekonominin düzelmesi ve işlerin yoluna girmesi için ülkeye yönelik yaptırımların kaldırılması gerektiğini kaydeden Dureid, Suriye'nin yeniden yapılandırılmasının ardından halkın topraklarına geri dönebileceğini anlattı.
Dureid, geçiş hükümetinin desteklenmesinin önemine işaret ederek, "Onları desteklememiz lazım. Aynı zamanda tüm Suriyelilerin ihtiyaçlarının sağlanması için baskı kurulması ve tüm süreçlerinin de izlenmesi lazım." dedi.
"İlerleyen süreçlerde daha fazla kadın katılımını görebiliriz"Suriyeli mültecileri ağırlayan ülkelerin ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşların yeni dönemde de desteklerini sürdürmelerinin "hayati" önem taşıdığına işaret eden Dureid, "Ailelerin ve gözaltında kalmış kişilerin desteklenmesine ihtiyacımız var. Ayrıca eğitim ve insani yardım çalışmalarında desteğe ihtiyaç var." ifadeleri kullandı.
Dureid, Suriye kadınların topluma katılımını arttırmak için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini belirterek, "Suriye Merkez Bankası başkanlığına da bir kadın atandı ve ilerleyen süreçlerde daha fazla kadın katılımını görebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Sezar Aileleri Derneği Başkanı Yasemin Meşan ise Suriye'de eczanede çalıştığını ve 2011'den bu yana başlayan ayaklanmalarda Esed'e karşı gösterilere katıldığını kaydederek, devrim sürecinde önce Türkiye'ye daha sonra Almanya'ya taşınarak mücadelesini sürdürdüğünü söyledi.
Suriye'nin yarınlara umutla bakmasında, Türkiye'nin oynadığı büyük rolü takdir ettiğini aktaran Meşan, yeni dönemde vatandaşlık temelinde, insan haklarına ve ülke kültürüne dayalı bir hükümet kurulmasını beklediğini vurguladı.
Meşan, geçiş döneminde Rejim tarafından öldürülenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması, mezarlarının bulunması ve suçluların cezalandırılmasını beklediğini aktararak, "(Yeni yönetim) Uluslararası topluma çağrıda bulunulabilir. Suriye'deki kayıpların akıbetini ortaya çıkarmakla ilgilenen bir kuruluşumuz var ve bu kuruluş destek vermeye hazır." diye konuştu.
Uluslararası Kızılhaç ve Uluslararası Kayıp Kişiler Komisyonu gibi kuruluşların yeni dönemde geçici hükümetin yükünü hafifletebileceğini belirten Meşan, devrilen Baas rejiminin geride çok zayıf bir ülke bıraktığını, Suriye'nin yeniden inşa edilmesinin uzun yıllar alacağını sözlerine ekledi.
Muhabir: Nuri Aydın