ŞAM (AA) - Suriye'deki azınlık gruplardan Dürzilerin ruhani lideri Hikmet Selman el-Hicri, "Azınlıklar, rejimin (Beşşar Esed) varlığına kadar böyle mezhepsel bölünmüşlük bilmezdi. Azınlık kavramını, iktidarlarını garantiye almak ve sürdürmek için suistimal ettiler. Gerçek ise Suriyeliler, tarihsel olarak kimliklerine bakmaksızın uyum içinde bir arada yaşadı. Bizler, mezhep, etnik ve dini farklılıklara bakmaksızın vatanda birlik olmuş Suriyeliler olarak tanımladık kendimizi." dedi.

Hristiyan halkın çoğunlukta olduğu ancak diğer mezhep ve etnik gruplara da ev sahipliği yapan Şam'ın güneydoğusundaki Süveyda kentinde Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri'nin makamı da bulunuyor.

Şeyh Hicri, 61 yıllık Baas rejiminin çökmesi dolayısıyla ziyaretine gelen aşiret liderinin içinde yer aldığı grubu ağırladı.

Ziyaretçilere geleneksel acı kahve ikram edilirken, Süveyda'daki aşiret liderlerinden Macid Radvan, rejimin devrilmesini kutlayan bir şiir okudu.

Ziyaret sırasında, çöken rejimin işlediği suçlar nedeniyle hapishanelerdeyken işkence gören, kaybolan ve hayatını kaybedenler için okunan taziye mesajları sırasında salonda sükunet hakim oldu.

"Rejim, azınlıkları slogan olarak kullandı"

Hikmet el-Hicri, AA muhabirine, Esed rejiminin yıkılmasının ardından Suriye'de kurulacak yeni yönetim, Dürzilerin görüşleri, İsrail'in Golan Tepeleri'nde işgalini genişletmesine ilişkin görüşlerini ve Türkiye'ye mesajlarını aktardı.

Baas rejimine atıfla "Suriye'nin 60 yıllık bir sömürge döneminden çıktığını" belirten Hicri, Suriye halkının birleşerek bu tiranlığı devirme kararının doğru olduğunu söyledi.

Hicri, Esed rejiminin halk arasında "fitne yaymaktan beslendiğini", rejimin devrilmesiyle "halkın sevinç yaşadığını ve onuruna yeniden kavuştuğunu" vurgulayarak, bölgesel anlamda devrik rejiminin yaydığı istikrarsızlık nedeniyle sadece Suriyeliler değil, Türkiye gibi komşu ülkelerin de sıkıntı ve zorluk yaşadığını kaydetti.

Esed rejiminin uluslararası arenada kendisini "azınlıkların koruyucusu" gibi yansıtmasını değerlendiren Hicri, şöyle konuştu:

"Suriye rejimi içeride ve dışarıda sürekli, ulusal, devrimci, bölge halklarının haklarını koruduğunu savunan etiketlerle var oldu. Bu sloganlar, yürüttüğü politikaların zıtlığı karşısında sadece cephe kaplamasıydı. Azınlıklar, rejimin varlığına kadar böyle mezhepsel bölünmüşlük bilmezdi. Azınlık kavramını, iktidarlarını garantiye almak ve sürdürmek için suistimal ettiler. Gerçek ise Suriyeliler tarihsel olarak kimliklerine bakmaksızın uyum içinde bir arada yaşadı. Bizler, mezhep, etnik asıl ve dini farklılıklara bakmaksızın vatanda birlik olmuş Suriyeliler olarak tanımladık kendimizi."

Geçici yönetimden demokratik devlet kurması ve anayasa hazırlaması beklentisi

Hicri, Suriye'de ekonomi, idari, güvenlik işlerini yürütmek için bir geçiş yönetimi kurulduğuna, bunu memnuniyetle karşıladıklarına işaret ederek, hassas geçiş dönemi sonunda kurulacak yönetimin mezhepsel, etnik veya bir grubun üstünlüğü esasında bir yapı üzerine kurulmasının, sadece Suriye değil bölgedeki her ülke için başarısızlık anlamı taşıyacağını vurguladı.

Dürzi lider, "Sivil ve demokratik bir devlet kurmayı, bir yandan toplumun çeşitliliğini gözeterek tüm Suriyelilerin haklarını ve onurunu koruyacak bir anayasa hazırlanmasını talep ediyoruz." ifadesini kullandı.

Hicri, Suriye'de halka hizmet edecek sivil bir devlet kurulması için bölge ülkeleri ve Suriye'nin yanındaki ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) gibi destek olmalarını istedi.

Golan Tepeleri'nde İsrail'in 1967'de başlayan işgalini daha da genişletmesi

İsrail'in 1967'den bugüne işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nde 8 Aralık'tan itibaren genişleyen kara işgali ve bazı Dürzi köylerinin bu bölgede bulunması hakkında görüşleri sorulan Hicri, "Suriyelilerin kendi topraklarında ve bölgede istikrar istediklerini" dile getirdi.

Hicri, "Ülkeler arasında sınırların çizilmesi konusu BM'ye bırakılmalı. Şu aşamada, sınırın doğru biçimde çizilmesini sağlayabilecek diplomatik bir meşruiyete sahip olacak, Suriyelilerin isteklerini karşılayacak bir sivil devletin kurulması bizim için en önemli konu." dedi.

Golan Tepeleri'nin "tarihi olarak kimliğiyle Suriyeli olduğunu kabul ettiklerini" paylaşan Hicri, devrik rejimin yol açtığı istikrarsızlığın, ülkenin batısında ve doğusunda güvenlik depremlerine yol açtığını söyledi. Hicri, Suriye olarak sınırlarını, komşu ülkelerinin sınırlarını gözetmeleri, korumaları gerektiğini aktardı.

Geçen yıl Manş Denizi'ni geçmeye çalışan 69 düzensiz göçmen öldü Geçen yıl Manş Denizi'ni geçmeye çalışan 69 düzensiz göçmen öldü

Bölge dışından yabancı milislerin ve çetelerin, Suriye topraklarını vekil savaşları için kullandıklarını belirten Hicri, "Suriyeliler, olarak bizler savaş istemiyoruz, aramıyoruz, barış istiyoruz, Dürzi halkı adına konuşuyorum, bizim sloganımız içimizde ve dünya genelinde barış arzusudur. Bu konular diplomasi ve uluslararası kararlarla çözülmeli." diye konuştu.

Esed rejiminde Suriye'nin, uluslararası ve ulusal hukuka saygıdan yoksun "haydut devlet" gibi hareket ettiğini dile getiren Hicri, şunları kaydetti:

"Bölgesel güvenlik ihlallerini düzeltmek için şu aşamada sakin davranmalıyız. Bu güvenlik ihlalleri sadece Suriye ve Golan Tepeleri'ne değil, bölgedeki tüm ülkelere tesir ediyor. Bu nedenle uluslararası kararlara ve hukuka uygun hareket edecek bir Suriye'nin kurulması için sadece Suriye'de değil, bölgesel ve uluslararası alanda birlikte çalışmalıyız. Suriyelilerin arzusu bu. Suriyeliler, tüm özelliklere haiz, hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, tüm Suriyelileri kapsayan, içeride ve dışarıda Suriye'nin egemenliğini koruyan, herkesin kendini vatandaşı hissettiği bir devletin kurulmasını istiyor."

Bölge ülkelerine Suriye'yi istikrar unsuruna çevirmek için işbirliği çağrısı

Dürzilerin ruhani lideri, Suriye halkının yanında duran herkese teşekkür ettiğini belirterek, devrik rejimin istikrarsızlığa yol açtığını ve tüm bölge ülkelerini olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Baas rejiminin dışarıdan, paralı asker ve milisleri Suriye'ye getirerek sadece Suriye'ye değil tüm bölge ülkelerine istikrarsızlık ihraç ettiğini vurgulayan Hicri, "Bize yardım eli uzatan Lübnan, Irak, Ürdün, işgal altındaki topraklar, bölgede etki sahibi merkez ülkelerden Türkiye gibi bizim değerli komşumuza, tüm herkese burayı birlikte istikrar bölgesi yapmak üzere işbirliği eli uzatıyoruz. Önümüzdeki en büyük zorluk Suriye devletini kurmak. Bu da kanun esaslı, unvanı sivil, tüm renklere saygılı, bir arada yaşama kültürünü, işbirliğini hem içeride hem dışarıda sağlayacak bir Suriye olmalı."


Muhabir: Enes Canlı

Kaynak: aa