İSTANBUL (AA) - Tat Gıda, "Türkiye'de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler Raporu"nun tanıtıldığı toplantıda, kalite, verimlilik ve sürdürülebilirlik odağında hayata geçirdiği dijital tarım projeleriyle öne çıktı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Yatırım Merkezi ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) yayımladığı rapor, Ankara'da gerçekleştirilen etkinlikte tanıtıldı. Rapor, Türkiye'nin dijital tarım teknolojileri ekosistemini, pazar yapısını, uygulama örneklerini ve karşılaşılan kısıtları kapsamlı şekilde ortaya koydu.
Tarım ve gıda sisteminde dijital dönüşümün çok paydaşlı yapısının ele alındığı etkinlikte, teknoloji tedarikçileri ve kullanıcıların bakış açıları aktarılarak, gelecek vadeden AgTech çözümleri, kullanım alanları, benimsenme süreçleri ve destekleyici ekosistemler kapsamlı şekilde değerlendirildi.
Ayrıca Türkiye tarımının sürdürülebilir, verimli ve dirençli bir yapıya kavuşması için yol haritaları belirlendi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Tat Gıda Sürdürülebilirlik, Strateji ve İletişim Müdürü Merve Cansın Kaplan, Türkiye'de Tarıma Yönelik Dijital Teknolojiler Raporu Tartışma Paneli'nde Tat Gıda'nın 2016'da başlattığı dijital tarım yolculuğunu anlattı.
Kaplan, 57 yıllık deneyimiyle sürdürülebilirlik yönetimini üst düzeyde ele alan Tat Gıda'nın Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC), Ecovadis Sürdürülebilirlik Endeksive BIST Sürdürülebilirlik Endeksi gibi uluslararası platformlarda yer alarak taahhütlerini güçlendirdiklerini belirtti.
Kaplan, "Tat Gıda Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Veysel Memiş'in liderliğinde sürdürülebilir tarım vizyonunu dijitalleşme projeleriyle bütünleştirdik. Yaptığımız çalışmalar sayesinde tarımsal üretimde verimliliği artırarak, önemli ölçüde kaynak tasarrufu sağladık." ifadelerini kullandı.
Dijital tarım teknolojileri ve sürdürülebilirlik odaklı projeleriyle hem çiftçi verimliliğini artırdıklarını hem de doğal kaynakları koruyarak tarımda yeşil dönüşüme öncülük ettiklerini aktaran Kaplan, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede 2024'te DXAS & KAGOME işbirliğiyle yürüttüğümüz Domateste Etkili Su Kullanımı Projesi ile yüzde 23 su tasarrufu sağladık. 2023'te sözleşmeli çiftçilerimizi odağımızda tutarak başlattığımız Tarımda Dijital Dönüşüm Programı ile bugüne kadar 164 çiftçimizi toplamda 18 bin 300 dekar alanda dijitalleşme sürecine dahil ettik. Bu yıl ise en az 300 çiftçiye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu program kapsamında DOKTAR işbirliğiyle çiftçilerimizin tarlalarına dijital tarım sensör istasyonları ve dijital böcek tuzakları kurduk. Dijital tarım cihazı kullanan çiftçilerimizin verim ortalamasında geçen yıl yüzde 28 artış sağladık."
Tarımda Dijital Dönüşüm Programı'nda toprak analizi ve gübreleme konusunun da önemli yer tuttuğunu kaydeden Kaplan, mobil cihazlarla yaptıkları 250'nin üzerinde analizle gübreleme programı önerilerinde bulunduklarını, bu çalışmanın devam ettiğini aktardı.
- "Uydu görüntüleme teknolojilerini kullanarak, 2024'te ova verimine göre yüzde 16 verim artışı sağladık"
Kaplan, çiftçilerin tarlalarının ve ürünlerinin sağlık durumunu dijital olarak takip edebilmeleri için uydu teknolojileri sunduklarına işaret ederek, "Geçen yıl toplam 12 bin dekar alanda uydu görüntüleme teknolojilerini kullandık, bu yıl ise 15 bin dekar alanda uygulamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalarla 2023'te ova verimine göre yüzde 13 verim artışı, 2024'te ise ova verimine göre yüzde 16 verim artışı sağladık." değerlendirmelerinde bulundu.
Bitki hastalıkları risklerine yönelik erken tespit ve zamanında müdahale alanında da çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Kaplan, "Bitki hastalıklarını erken tespit için yapay zeka destekli çözümleri ve tüm işletmelerimizde bulunan Metos İklim İstasyonları'nı kullanıyoruz. Bu çözümlerle geçtiğimiz yıllara göre yüzde 22 daha az kimyasal içerik kullandık. Toprağı, suyu ve çevreyi koruyan uygulamalara önem veriyoruz." bilgisini paylaştı.
Kaplan, Tat Gıda Tarımda Dijital Dönüşüm Programı'na EBRD'nin finansal destek sağladığını belirterek, çiftçilere üretim, dijital tarım teknolojileri ve sürdürülebilir tarım konularında eğitim seminerleri düzenlediklerini, farkındalığı artıran bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Eğitim programının 2026'ya kadar devam edeceğini vurgulayan Kaplan, şunları kaydetti:
"Üretim, dijital tarım teknolojileri ve sürdürülebilir tarım konularındaki eğitimlerde 1200 çiftçiye ulaşmayı hedefliyoruz. Gençlerimize tarıma yönlendirmek için yenilikçi dijital tarım teknolojilerini içeren Ege ve Uludağ üniversitelerinde eğitimler gerçekleştirdik. 220 öğrenciye ulaştık. 18-39 yaş arasındaki genç çiftçilerin oranının yüzde 14 olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu eğitimler tarım sektörü için çok büyük önem taşıyor."
Kaplan, 2030'a kadar gübre kaynaklı sera gazı emisyonlarını yüzde 30, toksik tarımsal kimyasalların kullanımını yüzde 20, firmalarının tarımında su ayak izini yüzde 15, sözleşmeli çiftçilerde su ayak izini yüzde 18 azaltmayı hedeflediklerine dikkati çekti.
2027'ye kadar 300 hektar sözleşmeli tarım arazisini yeşil tarım uygulamalarıyla buluşturmayı amaçladıklarına değinen Kaplan, "Dijital tarım teknolojileri yalnızca ürün verimliliğini artırmakla kalmıyor aynı zamanda sürdürülebilirlik, kaynak yönetimi ve gıda güvenliği gibi kritik alanlarda da büyük bir etki yaratma potansiyeline sahiptir." ifadesini kullandı.