Sağlık

Trabzon'da "mucize bebek" Miray, 3 yaşına sağlıkla adım attı

Trabzon'da 715 gram doğarak "mucize bebek" olarak adlandırılan Miray Yoğurtçu, zorlu yaşam mücadelesinin ardından 3 yaşına sağlıkla adım attı.

TRABZON (AA) - Artvinli Elif ve Erdem Yoğurtçu çiftinin 25 haftalıkken dünyaya gelen üçüzlerinden yaşam mücadelesini kazanan Miray, yaklaşık 10 ay boyunca ailesi ve doktorlarıyla güçlü bir bağ kurarak hayata tutundu.

Süreçte 2 göz, 4 de büyük ameliyat geçiren Miray'ın doğumundan itibaren, sağlıkçılar ve ailesi arasında adeta bir aile bağı oluştu.

Minik Miray, doğduğunda hayatta kalma şansı oldukça düşük görünse de Trabzon'daki Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Numune Kampüsü Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi ekiplerinin özverili çalışmaları ve sevgi dolu desteğiyle bu zorlu süreci başarıyla atlattı.

Gelişimsel olarak akranlarını yakalayan Miray, bugünlerde sağlıkla 3 yaşına adım attı.

"Bu mücadeleyi kazanan tabii ki bizler olduk"

Kızlarının hayata tutunması ve 3 yaşına sağlıkla girmesine vesile olan doktorlarla bir araya gelen anne Elif Yoğurtçu, AA muhabirine, 30 yaşındayken üçüz bir gebelik durumu olduğunu söyledi.

Canlı 3 doğum gerçekleştiğini dile getiren Yoğurtçu, "25 gün sonra Umay'ı, 4 gün sonra Simay'ı kaybettik. Miray da 299 gün boyunca hayat mücadelesi verdi. Bu mücadeleyi kazanan tabii ki bizler olduk. Süreçte 2 göz, 4 de büyük ameliyat geçirdi." ifadesini kullandı.

Yoğurtçu, şu an Miray'ın 3 yaşına bastığını aktararak, "Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde gözü yaşlı bütün ailelere umut olmasını temenni ediyorum. Biz başardık, bu savaşın galibi olduk. Yenidoğan hemşireleri, doktorları çok büyük bir mücadele içindeler. Bu mücadelenin hem içeride hem de dışarıda 299 gün boyunca birebir tanığı olduk." diye konuştu.

Doktorları Neonataloji Uzmanı Doç. Dr. Berna Hekimoğlu'na da teşekkür eden Yoğurtçu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sevgili doktorumuz Berna Hekimoğlu'nun çok etkilendiğim bir sözü vardı, 'Her çocuğun, her bebeğin ardından yas tutuyorum.' dedi. Gerçekten tutulan yasın birebir tanığı oldum. İçeride bir çocuğun yaşam mücadelesine destek olmak, dışarıda aileye destek olmak, her iki durumu da idare etmek hekim açısından çok büyük bir zorlukmuş. Ben bunu yenidoğan ünitesinden çıktığım zaman anladım 'Ne yaşıyormuş doktorlarımız.' dedim."

"Hayatımızda belki de görüp görebileceğimiz en ahlaklı insanlarla karşılaştık"

Yoğurtçu, bebeklere çok titizlikle yaklaşıldığını vurgulayarak, "İlk üniteye girdiğim zaman çok ağlamıştım, yaşımı sildim. Berna hoca hemen beni uyardı. 'Elif lütfen ellerini yıkar mısın?' diye. Dedim 'Gözyaşım bile mi?' Hani bu kadar mı steril, bu kadar mı her şey titizlikle olur diye şaşırmıştık." dedi.

Yenidoğan doktorlarının çok büyük bir mücadele içinde olduklarına dikkati çeken Yoğurtçu, şunları kaydetti:

"Hippokrates'in bir sözü var, 'Tıp ilmini ahlaksızlara öğretmeyin.' diye. Biz hayatımızda belki de görüp görebileceğimiz en ahlaklı insanlarla karşılaştık. Bir kere biz bir anneyle karşılaştık, o bizim Berna annemiz oldu. Doktor annemiz oldu. Kuvözde çok ağladığımda 700 gramlık bir parçayı gördüğümde inanamamıştım. Berna hoca yanıma geldi ve dedi ki 'Ben onların annesiyim.' O cümle gözü yaşlı bir anne için yeter de artar diye düşünüyorum."

"Doktorlarımızın önerileriyle yol almaya devam ediyoruz"

Yoğurtçu, hayatında görüp görebileceği en iyi hastane, hekim ve çalışanlarla tanıştığını vurgulayarak, "Bu açıdan çok şanslıyız. İşini ahlakla yapan, şerefle yapan, şeref madalyasını hak eden sevgili doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız o kadar büyük alkış hak ediyorlar ki onlara ne desem, ne söylesem az kalır. Berna hocaya minnet duygumuz hayat boyunca devam edecek." diye konuştu.

Miray'ın yan dal hizmetleri almaya devam ettiğini belirten Yoğurtçu, "Şu an 3 yaşında. Kronolojik eğriyi yakalamış durumdayız. Boy ve kilo açısından her şey mükemmel, nöroloji açından hiçbir sıkıntımız yok. Ufak tefek göz problemlerimiz var, onları da aşacağımızı umut ediyoruz. Doktorlarımızın önerileriyle yol almaya devam ediyoruz. Vatana, millete hayırlı bir evlat olmasını temenni ediyoruz." dedi.

"Bebek ne kadar uzun süre yatarsa bağınız aileyle o kadar güçlü oluyor"

Neonataloji Uzmanı Doç. Dr. Berna Hekimoğlu da Miray ile zorlu bir mücadele süreci geçirdiklerine işaret ederek, "Gebelik haftası ve doğum kilosu çok küçük olduğundan, organları gelişimini tamamlamadığından Miray ile ilgili çok ciddi sıkıntılarımız oldu. Bir süre solunum cihazına bağlı olarak takip ettik, sonrasında da en büyük problemimiz bağırsakların gelişmediğinden dolayıydı." diye konuştu.

Hekimoğlu, bağırsakla ilgili çok ciddi problemler olduğunu anlatarak, "Toplam 4 kez bağırsak, 2 kez göz ameliyatı oldu ve sonuçta 299 günün ardından onu sağlıkla taburcu edebildik." dedi.

Miray'ın kendisini 3 yaşında sağlıklı şekilde ziyarete gelmesinden dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayan Hekimoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yenidoğan uzmanı olduğunuz zaman yeni doğan bebeklerin gelişimi gözünüzün önünde gerçekleşiyor. Bebek kuvöze girdikten sonra onun büyümesi tamamen sizin gözünüzün önünde oluyor. Uzun bir süre onlar taburcu olana kadar onlara annelik yapıyoruz. Tabii bebek ne kadar uzun süre yatarsa bağınız aileyle o kadar güçlü oluyor. Miray da bizim hastanemizde en uzun süre yatan prematüre bebeğimizdi. Ona o kadar çok bağlanmıştım ki artık gidince sanki böyle kızımdan ayrılmış gibi üzülmüştüm. "

Hekimoğlu, aileyle bağlarının hiç kopmadığına dikkati çekerek, "Sürekli aile ile iletişim halindeyiz. Bugün de buraya gelip beni ziyaret ettikleri için çok ama çok mutluyum. Onu sağlıklı bir şekilde görebilmek de beni çok mutlu ediyor. Çünkü çok büyük emek var." diye konuştu.


Muhabir: Meltem Yılmaz Karakurum