Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istifa etmeyeceğini belirterek, “AK Parti’nin geleceği ile ilgili olarak ne olacağını ne olmayacağını Allah bilir. Halk karar verir” dedi.
MKYK toplantısının sona ermesinin ardından AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Muhalefet partilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına aday olması sebebiyle istifa etmesi gerektiği yönündeki açıklamaların sorulması üzerine Çelik, muhalefet partilerinin bu yönde açıklamalarının olduğunu anımsatarak, “Daha önce sizinle yaptığım basın toplantısında ‘Sayın Başbakan Cumhurbaşkanı adayı olursa Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı sıfatlarıyla aday olacak’ dedim. Her genel seçim bir başbakanlık seçimidir. Gazeteci arkadaşlara soruyorum? Her genel seçim bir başbakanlık seçimidir. Başbakan, genel seçime giderken istifa ediyor mu?” diye konuştu.
“BAŞBAKAN İSTİFA ETMEYECEK, BOŞUNA KENDİNİZİ YORMAYIN”
Başbakan Erdoğan’ın başbakanlıktan istifa etmesi gerektiğine dair ne bir Anayasa hükmünün ne de bir Yüksek Seçim Kurulu kararının bulunduğunu ifade eden Çelik, bunun ne Türkiye’de ne de dünyada var olduğunu kaydetti. Yüksek Seçim Kurulu kararında hangi meslek gruplarının aday olmaları halinde görevlerinden istifa edeceklerine dair bir liste yayınlandığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orada milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar var mı? Yok. Peki derdiniz ne sizin o zaman arkadaşlar? Sayın Başbakanla siz genel seçime gittiğiniz zaman ‘O başbakandır. İstifa etsin. Eşit şartlarda girelim’ dediniz mi? Seçim yasakları başladığı zaman sayın Başbakan, ne başbakanlığın uçağını kullanabilir, ne arabasını kullanabilir. Biliyorsunuz valiler de karşılamaya gelmez. Ne yapılması gerekiyorsa sayın Başbakan bunların hepsine uyacaktır ve bugüne kadar da uydu. Sayın Başbakan istifa etmeyecek, boşuna kendinizi yormayın.“
“AK PARTİ’NİN GELECEĞİNİ ALLAH BİLİR”
Bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin geleceği ile ilgili sorusu üzerine Çelik şunları söyledi:
“AK Parti’nin geleceği ile ilgili olarak ne olacağını ne olmayacağını tabiî ki Allah bilir. Halk karar verir ama biz biliyorsunuz böyle bir günlük, iki günlük, üç günlük stratejiler hazırlamayız. Biz yola çıktığımız günden beri uzun stratejiler hazırlamış bir partiyiz. Dolayısıyla bizim gündemimizde şuanda böyle bir problemimiz yok. 10 Ağustos’ta eğer Allah lütfederde sayın Başbakanımız birinci turda Cumhurbaşkanı olursa ayın 11’den itibaren bunları konuşabiliriz. Biz ayın 10’una kadar Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenmiş durumdayız. Bütün bakanlar, bütün genel başkan yardımcıları ve bütün teşkilatımızın şuanda tek bir hedefi budur. AK Parti’nin geleceği ile ilgili senaryolar daha kurulduğu gün başladı.”
“BAŞBAKAN, CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİĞİNDE GÜÇLER ARASINDA ORKESTRA ŞEFİ OLACAK”
Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası ile ilgili bir soruya ise Çelik, bir vizyonun ortaya konacağını ve vizyon belgesinin hazırlandığını söyledi. 10 Temmuz tarihine yetiştirmeye çalıştıklarını ifade eden Çelik, “Halka vizyon belgesi ile çıkılması gerekiyor. Türkiye dünyanın neresinde olacak, hukuk derken ne anlıyor, demokrasi derken ne anlıyoruz, bütün bunları huzur ve barış içerisinde yaşamak derken ne anlıyoruz. Bunlar bu vizyonda yer alacak. Sayın Başbakanımız , Cumhurbaşkanı olduğu zaman güçler arasında orkestra şefliği yapacak” dedi.
“EVET BALYOZ BAL GİBİ DARBE EYLEM PLANI”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
“Varsayın ki 12 Eylül 2010’da 26 maddelik Anayasa değişikliği yapılmadı. Alt kademe mahkeme karar veriyor, temyiz mahkemesi olan mahkeme de onaylıyor ve hüküm kesinleşiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin dışında gidilecek bir yer var mıydı? Bu yargı tarafından artık hüküm haline gelmiş olacaktı. ‘Balyoz bal gibi darbe eylem planıdır’ derken tesadüfen ağzımdan çıkmış bir söz değil. Sayın Özden Örnek de, onun gibi binlerce örnek de aleyhimde davalar açsalar, bugün de söylüyorum yarın da söyleyeceğim, ‘Evet Balyoz bal gibi darbe eylem planı’ idi. Fakat gerçekleştirmeye fırsat bulunamadı. Kimse halkın aklı ile alay etmesin. Bir oyun oynadınız, adına harp oyunu dediniz ama milli iradeye karşı oyun oynadınız. Bu da mahkemeler tarafından tespit ve tescil edildi. İster Balyoz davası ister Ergenekon davası. Birilerini suçlu duruma düşürmek için birileri delil üretilmişse, kurunun yanında yaşı yakmak için özel bir gayret sarfetmişse bunların elbette ortaya çıkarılması lazım. İnsanların elbette adil yargılanma hakkı var. İster Balyozcu, ister Ergenekoncu, ister KCK’cı, ister PKK’lı kim olursa olsun. Adil yargılanma insanım diyen herkesin hakkıdır. Ama benimle ilgili dava açtılar diye bu sözlerimden dolayı nedamet gösterecek falan değilim, pişmanlık duyacak değilim. Ben bugüne kadar Balyoz davasıyla ilgili lehte ve aleyhte yazılan birçok şeyi okuyan, bunun muhakemesini yapan bir insan olarak bunu söylüyorum. Dolayısıyla açabildikleri kadar dava açabilirler.”
(İHA)